Goreviniz tradutor Português
728 parallel translation
Bir vatandaş olarak bu sizin göreviniz.
Como cidadão do seu país devia colaborar.
Göreviniz Spy'ın en sansasyonel başarısı olacak :
Ora bem... A vossa tarefa será o feito mais sensacional da Spy :
Göreviniz yemek ve yakıt getirmek.
A sua missão é trazer comida e combustível.
Yeniden şu anda ve gelecekte yaşamak kendinize, başkalarına ve hatta Henry'e karşı göreviniz.
Deve a si mesma, aos outros e até ao Henry voltar a viver no presente, no futuro.
Bu son göreviniz. Suç benim!
Sim, mas era a sua última patrulha e a culpa é minha.
Siz bir makinistsiniz değil mi, yani madendeki göreviniz buydu değil miydi?
Você é um maquinista, não é? Quero dizer, não era... - sua posição na mina?
General Kaltenbrunner'in, diplomatik göreviniz açısından uygun olduğunu düşündükleri daha sonra size iletilecek.
Aqueles que se sejam relevantes para a sua missão diplomática e lhe serão transmitidos a si.
Ama bu gizlilik ve..... göreviniz arasında bir uyuşmazlık var.
Parece haver alguma contradição entre esse secretismo e a sua vocação.
Tekrar ediyorum. Göreviniz, sunulan tüm kanıtları dikkatle incelemek..... ve sanığın suçunun sabit olup olmadığını belirlemek.
Repito, é vosso dever examinar cuidadosamente todas as provas submetidas e determinar se a acusação tecida contra o arguido tem fundamento.
Göreviniz Juarista topraklarını bir arabayla...
Queremos levar uma carruagem através do território juarista
Anlaşılan aktif bir göreviniz var.
Parece estar de servico.
- Bu sizin göreviniz prensim.
Ela tem um encargo, meu príncipe.
Buradaki göreviniz doktorluk yapmak.
Foi enviado para cá como médico.
Sizi ilahi göreviniz ve Hıristiyan ibadetiniz sırasında rahatsız ettiğimiz için de bizi bağışlayınız.
de tua devoção e de teu mui cristão fervor.
Şimdi göreviniz oturup gerçekle yalanı birbirinden ayırmaya çalışmak.
É agora vosso dever reunirem-se e tentar separar os factos da ficção.
Sizce göreviniz değil mi?
Não têm um dever a cumprir?
Dün sabah Pasifik'ten gelen bir sinyal Force 316'daki göreviniz için geçici transferinize izni verdi.
Chegou uma ordem ontem de manhã do Pacífico a autorizar a sua transferência temporária para a Força 316.
Sizin göreviniz, kanıtları inceledikten sonra gerçekten suçsuz olup olmadığına karar vermek.
E é vossa incumbência dizer, depois de ouvidos os depoimentos, se ele é culpado ou não.
Herhalde ortaya çıkıp elinizdeki kayıtları mahkemeye vermenin göreviniz olduğunu biliyorsunuzdur.
Dá-se conta que está obrigada a fornecer qualquer prova que tenha em seu poder?
Sizin göreviniz bu! Bizim personelimizde olmaz böyle şey.
Contratei-o por razões íntimas, você tinha o dever de dar o exemplo ao pessoal.
Sizin göreviniz bana hizmet etmek, bana akıl öğretmek değil!
Vosso cometido de escravos não é ensinar mas servir.
Yanıtları bulmak sizin göreviniz.
E compete-nos a nós tentar achá-las.
Prenses olmak kolay bir şey değil, ama bir göreviniz var.
Não é fácil ser uma princesa, mas é o seu dever.
Göreviniz bu savaşta galip gelmektir.
A divisão de granadeiros foi cercada.
Bunu göreviniz olarak görüyorsunuz. O yüzden yaptınız.
Era o seu dever e voce o cumpriu.
Bir keresinde bana bir kadın olmanın ağırlığını taşıyamadığınızı,... size bir Kraliçe olduğunuzun hatırlatılmasını istemediğinizi,... ama ilgilenmeniz gereken tek şeyin göreviniz olduğunu bildiğinizi söylemiştiniz.
Sua majestade disse não poder se dar ao luxo de ser mulher. Que sempre foi forçada a lembrar que, acima de tudo, é uma rainha e que seu único amor é o seu dever.
Bu sizin temel göreviniz.
Isso é, essencialmente, seu trabalho.
Dinleyin beni! Anlıyorum bu sizin göreviniz ama...
Perdoe um momento.
Bu geceki göreviniz stratejik.
A vossa missão desta noite é estratégica.
- Göreviniz neydi?
- A fazer o quê?
Kumandan olarak göreviniz adamlarınızla birlikte ilerlemek.
No comando, vai conduzir os seus homens à frente.
Beyler bir sonraki göreviniz İsveç'in nasıl tarafsız kaldığını bulmak. Özellikle de kızlarının.
Meus senhores, a proxima missão é saber o quão neutra a Suécia é.
- Göreviniz nedir, efendim?
Qual é a sua função?
- Kuralları uygulamak sizin göreviniz.
- É tarefa vossa fazer cumprir a lei.
- Göreviniz nedir Bay Bordelles?
- Qual é a sua missão aqui?
Eğer kabul ederseniz sizin göreviniz, Bay Briggs Elena Del Barra'nın neden bu şekilde tuhaf davrandığını öğrenmek ve görevine devam ederse örgütümüz için bir tehlike olup olmadığına karar vermek.
Sr. Briggs, a sua missão, caso a aceite, será descobrir o porquê de Elena Del Barra se comportar de forma tão estranha e se esta agente-chave continuará a ser uma ameaça perigosa à nossa organização.
Eğer kabul ederseniz, sizin göreviniz Bay Briggs her iki nükleer başlığı da, Santa Costa'dan çıkartmak.
Sr. Briggs, sua missão, caso decida aceitá-la, seria a remoção de ambos os dispositivos nucleares de Santa Costa.
Yapabilirseniz, dünyayı değiştirmek göreviniz.
se puderem.
Göreviniz gereği herkesin hizmet siciline aşinalığınız var mı?
O seu serviço significa que conhece as folhas de serviço de todos?
Sizin için zorlu bir iş olacak ama göreviniz bu.
Vai ser duro para vós, mas é a vossa missão.
Anlıyorum ki göreviniz fiziksel eğitimi gerektiriyor.
Eu reparei que o treino físico também é necessário no seu trabalho.
Şimdi... göreviniz.
Agora... quanto à sua missão.
Sizin göreviniz de aynı ölçüde yerine getirilmiş oldu.
A sua missão está também cumprida na mesma dimensão.
Ya siz Binbaşı Schmidt, sizin bu operasyondaki göreviniz neydi?
E o senhor, Major Schmidt, quais eram as suas ordens para esta missão?
Bu sizin yeni göreviniz.
Será a vossa próxima tarefa.
Nöbet göreviniz bir saat sürecek.
A vossa expedição durará uma hora.
Göreviniz halkınızın yaşayacağı yeni dünyalar bulmak.
A vossa missão é encontrar mundos onde os vossos possam viver.
- Göreviniz çok hafif olacak.
- O seu trabalho será muito leve.
O zaman, Vulcan onuruna sahip çıkarak gerçekleri söyle bana. sizin göreviniz neydi?
Então, diga-me com verdade, sob sua honra, como vulcano, qual era a vossa missão.
Bir hekim olarak sizin göreviniz hayat kurtarmaktır.
Como médico, o seu dever é salvar vidas.
Eli silah tutan herkesi toplayıp, şehri savunmak sizin göreviniz.
É seu dever reunir cada homem para defender a sua cidade.
göreviniz 18
görev 62
görevli 39
görevi 115
görev tamamlandı 49
görevin 17
görevim 43
görevimiz 59
görev çağırıyor 20
görevdeyim 28
görev 62
görevli 39
görevi 115
görev tamamlandı 49
görevin 17
görevim 43
görevimiz 59
görev çağırıyor 20
görevdeyim 28