Güneş doğuyor tradutor Português
138 parallel translation
New York'ta güneş doğuyor.
O dia nasce em Nova Iorque.
Ayrıca Judex evde yalnız kalmayı sevmiyor. Üstelik gece bitti, güneş doğuyor.
E também há o Judex que não gosta de ficar sozinho em casa e depois a noite acabou e o dia está a acordar.
Acapulco, bak, güneş doğuyor şimdi
Acapulco, olha, o Sol aí vem
Kirli. Bakın, güneş doğuyor.
Está sujo... veja, o dia está a chegar.
Güneş doğuyor.
O sol nasce.
Güneş doğuyor.
O Sol vai nascer.
Güneş doğuyor.
O sol está a nascer.
Güneş doğuyor, mutlu ol hadi.
O sol brilha, vamos, fica feliz.
Güneş doğuyor.
A luz a nascer.
Güneş doğuyor!
O sol nasceu!
Harika bir kar kraliçesi. Bir gülüşü var ki, sanki buz kütlesine güneş doğuyor.
É uma rainha da neve com um sorriso de pôr-do-sol numa banquisa de gelo.
- Güneş doğuyor evlat.
- O Sol já desponta, rapaz.
Bob, güneş doğuyor, hadi Bob.
Bob, brilho da alvorada!
Güneş doğuyor, ama hepsi bu.
Amanheceu.
Arkanızdan güneş doğuyor. Hızla yükseliyor.
- O Sol está a nascer e depressa.
Adam, gitmeliyiz. Güneş doğuyor. Hadi!
- O sol vai nascer não tarda.
- Angel, lütfen. Güneş doğuyor.
- Por favor, o sol está a nascer!
Güneş doğuyor, artık iyiyiz.
Amanheceu, está tudo bem.
Çabuk, güneş doğuyor!
Rápido! O sol está nascendo!
Dur bir dakika. Güneş doğuyor.
O sol está a nascer.
365 tane güneş var ve her gün başka bir güneş doğuyor.
Existem 365 sóis. Um para cada dia.
Güneş doğuyor.
O Sol vai nascer...
Neredeyse güneş doğuyor.
É quase de manhã.
Güneş doğuyor.
O nascer do Sol.
Hayır, güneş doğuyor.
Oh não, está a amanhecer!
Güneş doğuyor.
O Sol está a nascer.
Bak, güneş doğuyor.
Olhem. O sol está a nascer.
Yeterince yoruldum yatağa geri gidip uyuyacağım, Güneş doğuyor.
Já estou cansado demais para voltar para a cama, o sol está a nascer.
Güneş doğuyor.
O Sol está a pôr-se.
Güneş doğuyor şerif.
O sol está a nascer, xerife.
Herkesin hayatına güneş gibi doğuyor, değil mi?
É o sol da nossa vida, não é?
- Güneş her sabah doğuyor mu?
- O sol nasce todo dia?
Güneş doğuyor.
Detesto.
Tatlım, sen gülümsediğinde sanki güneş yeniden doğuyor.
Querida, quando sorris é como se o sol aparecesse.
Güneş neden doğuyor?
Porque é que o sol nasce?
Güneş her gün bir mucize gibi doğuyor!
Ora, é um milagre o sol nascer todos os dias.
Saat 6 : 00 güneş doğuyor, güneş doğuyor.
SÃO 6 HORAS!
Güneş sabah altıda doğuyor.
O Sol nasce às seis da manhã.
Güneş şu tepenin üstünden doğuyor.
Desculpem, volto já.
Güneş sahiden böyle erken mi doğuyor?
O Sol nasce assim tão cedo?
Güneş doğuyor.
Está a amanhecer.
Güneş hâlâ doğuyor ; insanlar hâlâ hiçbir şey olmamış gibi, yaşamakla meşguller.
O sol ainda nasce. As pessoas seguem a sua vida como se nada fosse.
- Güneş doğuyor geç kalıyoruz.
O Sol está a nascer. Vamos atrasar-nos.
Ama 9,000 mil güneyde günes, yeni bir ilkbahar gününde doguyor.
Mas a 14,484 km para Sul, o Sol levanta-se num novo dia de Primavera.
Güneş kızıl doğuyor.
Um sol vermelho nasce...
Batıdan. Güneş Londra'da 5 saat daha erken doğuyor.
O Sol sobe em Londres às 5 da tarde, todos os dias?
" Deva, güneş doğuyor.
Deva, está amanhecendo.
Güneş 5 : 42'de doğuyor.
Que é ás 5h42.
- Güneş sanki onların götünden doğuyor...
- Ele crê que o sol lhe nasce no cú.
Batı yakasında güneş kaçta doğuyor?
- A que horas nasce o sol na costa leste? - 7 : 02.
- Ve gün ışığına çıktı. Tam da güneş dağların arkasından doğuyor ve göğü beyaz sarı ışığıyla dolduruyordu.
Até à luz do dia, na altura em que o sol começa a aparecer sobre as montanhas e enche o céu com uma luz branca e amarela.