English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ H ] / Hemen getiriyorum

Hemen getiriyorum tradutor Português

235 parallel translation
- Hemen getiriyorum Çavuş.
- É pra já, sargento.
Memnuniyetle yüzbaşım, hemen getiriyorum.
Sem esquecer a guarnição, Capitão!
Yulaf ezmeni de hemen getiriyorum.
Vou já buscar os cereais.
Hemen getiriyorum.
- Sim senhor, eu volto já.
- Hemen getiriyorum, Bay. Gant.
- Sim senhor, está a sair, Mr.
- Hemen getiriyorum.
- Vem já.
- Pardon, hemen getiriyorum.
- Vou já buscar, Dr. Warfield.
Özür dilerim baba. Hemen getiriyorum.
Desculpe, pai, já lha levo.
- Bifteğinizi hemen getiriyorum.
- Trarei os bifes agora mesmo.
Yemeği hemen getiriyorum.
Óptimo. Trago já o jantar.
Hemen getiriyorum...
Vou buscar-vos...
Hemen getiriyorum...
Eu vou buscá-lo.
Anlaşma notlarını hemen getiriyorum.
Terei essas notas dos negócios num apice.
- Evet, tabii, hemen getiriyorum.
Isso, vou preparar-nos umas bebidas.
Hemen getiriyorum.
Trago-a já de seguida.
Hemen getiriyorum.
A sair.
Bizim içeceklerimiz nerede? Hemen getiriyorum.
Senhor embaixador, provavelmente não está falando sério, ao condenar toda a humanidade à morte, sem sequer ter a oportunidade de falar em nossa defesa, não seria justo.
Afedersiniz. Hemen getiriyorum.
Desculpe, já vou buscar.
- Hemen getiriyorum.
Rápido! - Estou indo.
Hemen getiriyorum.
Eu vou buscar.
Hemen getiriyorum.
Vou buscar.
Kahveyi hemen getiriyorum.
Vou buscar o café.
Hemen getiriyorum, Madam.
Sim, Madame.
İçeceklerinizi hemen getiriyorum.
Volto já com as vossas bebidas.
Hemen getiriyorum.
Com certeza.
Hemen getiriyorum.
Vou já buscar.
Hemen getiriyorum.
Trago já.
- Hemen getiriyorum.
- Já vou levar!
Hemen getiriyorum, Komutan.
Agora mesmo, Comandante.
Hemen getiriyorum.
É para já!
Merak emeyin hemen getiriyorum.
Obrigado. Vamos embora.
- Hemen getiriyorum.
Onde se meteu ele?
Eve dönüyoruz. Tamam, anladım. Hemen getiriyorum.
- Nós estamos de regresso a casa.
Ailemi hemen California'dan getiriyorum.
Vou já mandar vir a família da Califórnia.
Kitap getiriyorum, hemen tepeme çıkıyorsunuz.
Faço uma simples entrega, e sou saqueada e despojada.
Hemen getiriyorum.
Vou buscá-lo.
- Hemen doktor getiriyorum.
Estou bem.
Hemen yapıp getiriyorum.
Obrigado
Tamam, hemen bir tane getiriyorum.
Sim, vou buscar uma. Só um segundo.
Hemen bir tane daha getiriyorum.
Trago-Ihe outro par agora mesmo.
Üzgünüm hemen doğru ebatta getiriyorum.
Peço desculpa. Estamos a arranjar um de bom tamanho.
- Hemen getiriyorum.
Deve dar-nos mais uma chance.
- Evet, hemen getiriyorum.
- Trago já.
Hemen suyunu getiriyorum.
Eu já te vou buscar a água.
Hemen size getiriyorum.
Irei entregá-las para você agora mesmo.
Hemen getiriyorum
- Está já a sair
Onu hemen gidip getiriyorum. Anahtarlar!
- Vou buscá-lo.
Devam et, durma devam et! Size biraz ilham lazım, hemen gidip getiriyorum.
Vão continuando, eu vou procurar inspiração.
Kımıldama tamam mı, hemen buz getiriyorum.
- Não te mexas, vou buscar gelo.
Hemen getiriyorum!
Vou buscar.
Hemen kavununuzu ve yumurta aklarınızı getiriyorum.
Eu volto já com o seu melão e os seus ovos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]