English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ H ] / Hepsi bu kadar değil

Hepsi bu kadar değil tradutor Português

141 parallel translation
- Ama hepsi bu kadar değil büyükbaba.
- Mas isto não é tudo, avô.
- Hepsi bu kadar değil, kaptan.
- Não é tudo, Capitão.
Hepsi bu kadar değil.
E não é tudo.
Hepsi bu kadar değil.
Isso não é tudo.
Hepsi bu kadar değil, küçük bir öpücük için çok iyi ücret aldın
E não apenas Por teres sido pago pelo teu esforço Foste bem pago Por um simples beijo
Ama hepsi bu kadar değil.
Mas não foi tudo.
Aslında, bildiklerimizin hepsi bu kadar değil.
Na verdade, não é só isto que temos.
Hepsi bu kadar değil, şef. Yarın bu işi tamamen bitireceğim.
Sim, devo reconhecer, és infalível, Tango.
Fakat sizler seçim sonuçlarını takip edenler biliyor ki hepsi bu kadar değil.
Mas os que seguem os resultados eleitorais sabem que não é assim.
Ama hepsi bu kadar değil.
Mas isso não é tudo.
Sizleri, ailelerinizi ve tanıdığınız herkesi bulup elektrikli testereyle lavman yapacaklar. Hepsi bu kadar değil.
Quando vos acharem, vocês, a vossa família e conhecidos, hão-de levar clisteres com uma serra eléctrica!
Çünkü hepsi bu kadar değil. Egon, anlat onlara.
Conta-lhes, Egon.
Hepsi bu kadar değil.
É todo o tipo de coisas.
Evet ama hepsi bu kadar değil.
Sim, mas há outra coisa.
Ve hepsi bu kadar değil.
E ainda há mais.
Hepsi bu kadar değil.
Mas não é tudo!
Hepsi bu kadar değil.
Não se trata disso.
Ve hepsi bu kadar değil.
E isso não é tudo.
Hepsi bu kadar değil.
mas não é tudo.
Hepsi bu kadar değil, Kaptan.
Isto não é tudo, Capitã.
Ve hepsi bu kadar değil şuna bir bak :
E não é tudo, olhem para isto :
Ben öyle demezdim. Hepsi bu kadar değil.
Eu não colocaria as coisas dessa forma.
Bu süpermiş. - Ve hepsi bu kadar değil.
Isso é tão fixe!
Hepsi bu kadar değil mi, Timmy?
Não é tudo, Timmy?
- Hepsi bu kadar değil Altaf.
- E não é tudo, Altaaf.
Hepsi bu kadar değil, Harold. Sicilinde akıl hastalığın yazıyor.
O seu historial de doença mental.
Hepsi bu kadar değil.
Ainda não está tudo.
Hepsi bu kadar değil.
Não está tudo.
Evet ve hepsi bu kadar değil. Yaşayacak bir yerim, yiyeceğim ve ekmek almak için param yok.
Venho e isso não é tudo, não tenho lugar para viver e nem tenho uma moeda para comprar um pão.
Ama hepsi bu kadar değil.
E não é tudo.
Hepsi bu kadar değil.
E isso não é tudo!
- Hepsi bu kadar da değil.
- E não é tudo.
Hepsi bu kadar da değil!
E isso não é tudo!
HEPSİ BU KADAR DEĞİL MİLLET!
E NÃO é tudo, pessoal!
Hepsi bu kadar da değil, en iyi bölüm,
A melhor parte é que nada disto está a custar-lhe um cêntimo.
Hepsi bu kadar da değil.
Mas não é tudo.
Hepsi bu kadar da değil.
- Meu Deus.
Sammy, elinizden gelenin hepsi bu kadar, değil mi?
Sammy, o teu rapaz nunca jogou mais do que aquilo, pois não?
Hepsi bu kadar da değil.
E não acaba aqui.
Hepsi bu. O kadar da değil.
Nada de especial.
Oh, bu sevgilim degil. Yani, onu birkac sefer becerdim ama hepsi o kadar.
Aquele fiz umas tantas vezes mas não é o meu namorado.
Hepsi bu kadar, değil mi?
É tudo. Certo?
Hepsi bu kadar o zaman. Değil mi?
Já está tudo, não é?
Ve hepsi de bu kadar değil.
E isto não é tudo.
İşte hepsi bu. O kadar da zor değil.
É só isto, sabes?
İlk aylar o kadar da heyecanlı değil, hepsi bu.
Só acho que estes primeiros meses não têm sido muito excitantes.
Vücudun kontrolünü ele almak gibi. Hepsi bu kadar, değil mi?
Tem tudo a ver com controlar o corpo.
- Hepsi bu kadar da değil. - Öt çabuk.
E não fizemos só isso.
Hepsi bu kadar da değil, özgür kalabilmek için kendi adamlarını federallere satmış.
E além disso denunciou os colegas ao FBI para poder ficar cá fora.
- Hepsi bu kadar da değil.
Não é tudo.
Sanırım hemen hepsi şiddet şikayetleri yüzünden bu da demektir ki, testlerden ne kadar yüksek alırsan al önemli değil.
Deve ter sido pelas queixas de violência. Nunca importará o resultado do teste. Não sabes isso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]