Hepsi doğru tradutor Português
537 parallel translation
Hepsi doğru.
É tudo verdade.
Bunların hepsi doğru, Sir Joseph, ama eninde sonunda insanız.
Tudo isso é verdade, Sir Joseph, mas, afinal de contas, somos humanos.
Hepsini kitaplarımdan alıyorum. Hepsi doğru.
Tiro tudo dos meus livros, são todos verdade.
Hepsi doğru, Lemani.
É tudo verdade, Lemani.
Yalanım yok, hepsi doğru!
Tudo o que disse é verdade!
- Hepsi doğru.
- É tudo verdade.
Göreceli olarak hepsi doğru.
Sendo a verdade relativa.
- Ama bunların hepsi doğru.
- Mas são todas verdade!
Hepsi doğruymuş. Lindville gibi biri doğru olmayan bir şey için 5 dolar harcamaz.
Um tipo como Lindville não vai dar 5 dólares para descobrir algo que não é verdade.
Söylediklerinin hepsi doğru çıktı
Tudo o que disseste Concretizou-se em grande
Hepsi doğru.
Tudo isso é verdade.
Gerçekten de hepsi doğru, Mitchell dışında.
Temos as mesmas informações excepto quanto a Mitchell.
Demek, hepsi doğru.
Então, é verdade.
Maalesef, bunların hepsi doğru.
Infelizmente, também é verdade.
Hepsi doğru.
- É verdade.
Evet. Hepsi doğru.
Sim, somos tudo isso.
Söylediklerimin hepsi doğru.
Tudo que eu digo é verdade.
Hepsi doğru.
É tudo verdade!
Hepsi doğru, madam, doğma büyüme İngiliz gibi konuştunuz.
Muito bem, senhora. Vossa pronúncia é óptima.
Hayır, hepsi doğru.
Não, é tudo verdade.
Demek hepsi doğru.
Então é tudo verdade.
- Yemin ederim hepsi doğru sayın lordum.
- É tão certo quanto estou vivo.
Sonra boğazına üzüm takıIdı. Hepsi doğru.
Depois engasgou-se a comer uvas.
Hepsi doğru, tamamı!
É tudo verdade.
Evet hepsi doğru.
Pois, isso é tudo verdade.
Herkes buna lâyık olduğunu söylüyor, ben de gördüm, hepsi doğru söylüyor.
Consta que és merecedor, e eu acredito piamente, ainda mais do que se diz!
Hepsi doğru.
Isso é tudo verdade.
Bunların hepsi doğru, ama gerçekçi olmalıyız.
É verdade, mas temos de ser realistas...
1200 dolar... eminim buradaki beylerin hepsi de kabul edecektir... o arazinin bedelinin iki katı. - Çok doğru.
$ 1.200, o que, qualquer dos senhores aqui presentes lhe dirá, é o dobro do valor daquela terra.
Doğru ifade edemedim, hepsi bu.
É uma maneira de dizer.
Sonunda doğru kişiyi bulacaksın. Hepsi bir erkeğin omzunda uyumayı hayal ederler.
Todas desejam adormecer no ombro de um homem, todas.
Hepsi doğru!
Estamos preparados!
- Doğru, hepsi açılmış.
- Sim, foram todas.
- Hepsi de kendi hayatından. - Doğru.
- São tudo coisas da vida dele.
Şu anda hepsi size doğru geliyor.
Ambos vão para sua posição.
Oh evet, doğru. Hepsi bu.
Claro.
Hepsi doğru.
E é tudo verdade.
Barlarda kavga, halka açık yerlerde ahlaksızlık var... ve gençler de doğru yoldan saptırılıyor, ve şimdi anlıyorum ki bunların tümünün kaynağı burası - o şeylerin hepsi bu sınıftaki pis fikirlerde kök buluyor.
há prostituição nos bares, há indecência em lugares públicos, há corrupção da juventude, e agora vejo que tudo provém daqui - provém destas porcarias que se ensinam nesta aula.
Seni doğru tarafa yönlendirmeye çalışabilirim. Ama hepsi bu.
Mantenho-o na direcção correcta, se puder, mas mais nada.
Ama aşık olduğum kızın sen olduğunu biliyordum. Doğru biçimde davranamadım, hepsi bu. Bunlar sadece laf, Bay Jesse James.
Exceto que... sempre soube que tu eras a escolhida.
Hepsi bitti, Komutan. İsyancilari temizledik. Ormanin icerilerine dogru kacmaya basladirlar.
Terminou comandante, os rebeldes estão a fugir para a floresta.
Hepsi de oyun alanının ortasına doğru yönlendirilmişler.
Apontam para o meio da zona do jogo.
Doğru, hepsi bundan ibaretti :
É isso mesmo, e foi só isso : Negócio.
Hepsi doğru, ama yaşlı at terbiyecilerinin, genç bir atın sırtına... çok fazla yük yüklemekle ilgili bir özlü sözü vardır.
Imediato. Chegou mesmo a tempo, Comandante.
Matematik, Fransızca, hepsi aşağı doğru gidiyor.
Matemática, francês, todas as notas têm descido.
Doğru, hepsi alfabetik sırayla olurdu.
Exactamente, por ordem alfabética.
"Tüm yabancıların... Eylül dolunayı tarafından aşağılandığı... nefret yılı geldiğinde... karanlık sürücüler limanı işgal edecek... hepsi birden gemiyi alacak... ve cehenneme doğru demir alacaklar."
"No ano do ódio... quando todas as coisas estrangeiras forem desprezadas... pela lua cheia de Setembro... cavaleiros negros invadirão o porto... tomarão o barco com toda a tripulação a bordo... e navegarão para o inferno."
Hepsi cehenneme gitsin, çünkü bilir ki, eğer işi doğru yaparlarsa bir kez olsun başarabilirlerse, insanın ruhunu şahlandıracak ve yükseğe çıkaracaktır.
São uns chatos, porque sabem que se trabalharem bem e se por uma vez acertarem, poderão elevar o espírito humano a um nível superior.
Bunların hepsi doğru.
É verdade.
Doğru. Hepsi sonunda bunun gibi olacaklar.
Ficarão todos assim.
Hepsi de nehire doğru gidiyor.
Ele nos leva ao rio.
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrulandı 46
doğrusu 383
doğru bildin 42
doğruymuş 64
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrulandı 46
doğrusu 383
doğru bildin 42
doğruymuş 64
doğru mu söylüyorsun 24
doğru söylüyor 187
doğru değil 421
doğru mu anladım 18
doğru söylüyorum 192
doğruyu söyle 121
doğruyu söylemek gerekirse 116
doğru diyorsun 34
doğru değil mi 315
doğrusu bu 47
doğru söylüyor 187
doğru değil 421
doğru mu anladım 18
doğru söylüyorum 192
doğruyu söyle 121
doğruyu söylemek gerekirse 116
doğru diyorsun 34
doğru değil mi 315
doğrusu bu 47