Hiss tradutor Português
46 parallel translation
Söyleyin, bir sonraki durak neresi, Sir Hiss?
Qual é a próxima paragem, Sir Hiss?
Sakın... sakın abartma, Hiss.
- Não exageres, Hiss.
Bir daha tıslarsan... Hiss Nottingham'a kadar yürürsün.
Mais um ciciar que seja, e vais a pé para Nottingham.
Duydun mu, Hiss?
Ouviste, Hiss?
Hiss! Sana ihtiyacım olduğunda hiç ortalıkta olmuyorsun.
Hiss, nunca estás presente quando preciso de ti!
Hiss, bu anmaya değer bir gün.
Hiss, que dia histórico!
Hiss, kimse kralın yukarısında oturmaz.
Hiss, ninguém se eleva ao Rei!
Sana hatırlatmam mı gerekiyor, Hiss?
Tenho de lembrar-te, Hiss?
Hiss, özellikle çekildin.
Hiss! Escapuliste-te deliberadamente!
Bir tarzı var, değil mi Hiss?
Ele tem estilo, não achas, Hiss?
Hiss, bunu bavulumun üstüne koy.
Hiss, regista!
Hiss, sen varken saray soytarısına kimin ihtiyacı olur ki?
Hiss, contigo por perto, nem preciso de um bobo da corte!
Hiss! Sana ihtiyacım olduğunda hiç ortada olmuyorsun!
Hiss, nunca estás por perto quando preciso de ti.
Yanlış anlamışsın, Hiss.
Não é assim, Hiss!
Hiss, buldum!
Já sei o que fazer.
Hayır. Hiss, işi bitti!
Hiss, acabámos com ele!
Molotov Truman'la ve Alger Hiss'in amiri, Dışişleri Bakanı Stettinius'la görüştü.
Molotov visitou Truman, e o secretário de Estado Stettinious, chefe de Alger Hiss...
Eşsiz Hiss ve Weeks, 1910.
Os incomparáveis Hiss e Weekes... 1910.
Yine Hiss ve Weeks, 1911. Evet.
Hiss e Weekes outra vez, 1911.
Alger Hiss`ten sonra ortaya çıkan onurlu büyük Başkan Richard Nixon başka bir ölümcül yuhalanmaya gider.
depois da esposicao Alger Hiss... o honravel Richard Nixon... vai tambem tentar "mandar".um a para o paraiso
Gizli casusum önemli dokümanlar getirdi de.
Porque o Alger Hiss acabou de entrar com uma abóbora.
" Jerry, yüksek frekansı ayarla.
I'm still getting some hiss back. "
McCarthy, Alger Hiss'in vatana ihanetten suçlu olduğunu söylediğinde, neden onu düzeltmedin?
Por que não corrigiste o McCarthy quando ele disse que o Alger Hiss foi condenado por traição?
Kendimi iyi hiss...
Sinto-me bem.
Kendini iyi "hiss" mi?
- E tu sentes-te bem?
"Pic-hiss."
S-H-C-P...
Pic-hiss!
S-H-C-P...
- Orda biri var, hiss...
- Alguém está aí, posso...
Kulağa kayalık yollardan geliyormuşsun hiss veriyor, arkadaşım.
Parece que trilhou um caminho difícil, amigo.
Ben biraz şey hiss...
Eu sinto-me...
Bu sadece hiss-i selim.
Isso é apenas o senso comum.
Kendimi iyi hiss...
Acho que não...
Oh, sen son kez tısladın. Hiss!
Hiss!
Hişş, Tv. Of!
- A televisão.
Hişş, Pakistanla ilgili bir haber var.
Chiu, notícias do Paquistão
- Yok ya. - Hişş!
Azar!
- Babamın yok. - Hişş.
- O meu pai não.
Hişş. Büyükler konuşuyor, tatlım.
Querida, os crescidos estão a conversar.
- Hişş.
- Shh, shh, shh.
Hişş..
Não fales.
hişş tenis hayranlarının lezbiyen olduğunu bimesini istemiyor.
Ela não quer que os seus fãs de ténis saibam que é lésbica.
Hişş... hişşt... Kapı herkese açık.
- A porta está aberta a todos.
- Ben sadece şey... - Hişş.
Eu só estava...
Hişş.
- Não digas nada.
- Hişş, hişş, hişş!
Estás aí?
İşte başlıyorsun. - Hişş, hişş.
Isso mesmo.