English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ H ] / Hissettin mi

Hissettin mi tradutor Português

918 parallel translation
- Tamam, bunu hissettin mi?
- Certo, sentiste isso?
Anne babamı ilk kez gördüğünde, o aşikar şeyi hissettin mi?
Mãe... Quando viu o pai pela primeira vez, sentiu esta coisa inconfundível?
Seni tepeden tırnağa geçen ve bir fırtına gibi savurup sonra da fırlatıp atan ama senin tekrardan zıplayıp ağaç tepesine konmanı sağlayan o kıvılcımı hissettin mi?
Sentiu uma corrente eléctrica da cabeça aos pés... que a apanhou como um furacão e a atirou ao chão? ... mas voltou à tona e flutuou acima das árvores?
Sen de tabloda garip bir şey hissettin mi?
Notaste algo de estranho no quadro?
Kendini aptal gibi hissettin mi?
Já te sentes um idiota?
Hiç hissettin mi?
Já pensou?
Hiç böyle bir şey hissettin mi?
Já sentiu algo assim?
Hissettin mi?
Deste por isso?
Sen de hissettin mi?
Tu sentiste?
- Hissettin mi?
- Sentiste?
Philippe, gelirken takip edildiğimizi hissettin mi?
Sentiste que estávamos a ser seguidos? - E então?
"Mermerin o güzel serinliğini vücudunda hissettin mi?"
Sentir aquele mármore fresco pelo corpo abaixo?
Hiç kaybeden biri gibi hissettin mi... ardında birilerini bırakan?
Já te sentiste alguma vez como alguém que perdeu alguma coisa... ou deixou algo para trás?
Bir varlık hissettin mi?
Sentiu uma presença?
Bu gaz bulutunda hiç zeka hissettin mi?
Sentiu alguma inteligência nessa nuvem gasosa? O quê?
Bunu hissettin mi, Çavuş Biagi?
Sentiste isto, Sargento Biagi?
Hiç hissettin mi?
Nunca os sentiste?
Daha önce hiç hissettin mi?
Nunca o sentiste?
Sahnenin çağrısını bir kez hissettin mi, dönüşü yok, biliyorsun.
Quando se ouve o chamado do palco você sabe.
Kapıyı kırarken acı hissettin mi?
Sentiu dor, quando feriu-te com a porta?
Hissettin mi, hayatım?
Que é desta vez?
Kanında hissettin mi göz kalemini?
Sente-o em seu sangue?
Hiç yabancı bir odaya girip daha önce orada olduğunu hissettin mi?
Já alguma vez entraste num quarto estranho e sentiste que já lá tinhas estado?
* Hiç hissettin mi * * Yumuşak bir temas *
Já alguma vez sentiste Um toque suave...
Ya sen, hissettin mi?
Sentiu a mesma coisa?
- Kendini daha iyi hissettin mi şimdi?
- Faz-te sentir melhor?
O an herhangi bir şey hissettin mi?
- Sentiste alguma coisa?
Kendini hiç çevrendekilerden üstün hissettin mi?
Sentiste-te alguma vez superior aos que te rodeiam?
Hissettin mi?
Sentes?
Bacaklarında hissettin mi?
Sente-lo nas tuas pernas?
Bacaklarını buraya çektiğini hissettin mi?
Sentes o fardo nas tuas pernas aqui atrás?
Hissettin mi?
Sentes isso?
Türbin sarsıntısından hemen sonra bir titreşim hissettin mi?
A seguir ao disparo da turbina, não sentiste uma vibração?
- Sen de hissettin mi?
- Estás a sentir isto?
Tanrım, Bill, kendini hiç ölmeye hazır hissettin mi?
Nunca temas pela classe de setentaa - Meu Deus, Billy. Alguma vez te sentiste pronto para morrer?
Kendini garip hissettin mi?
Sentiu-se engraçado?
Hiç böyle bir rüzgarı hissettin mi?
Já sentiu um vento assim?
- Şunu sende hissettin mi?
- Estás a sentir? - Sim.
Senden nefret ettiğimi hissettin mi?
Sentiste como te odiava?
- Gerçekten hissettin mi?
- Sentiste mesmo?
Hiç bir yerde daha önce bulunduğunu hissettin mi?
Já teve a sensação de ter estado num lugar antes?
- Bunu hissettin mi?
Sentiu isto?
Böyle bir böreğin eksikliğini hissettin mi demirci?
Deu por falta de tais artigos, a tal tarte, ferreiro?
- Addison'la konuşurken böyle mi hissettin?
- E sentiu-se assim a falar com Addison?
Günah çıkarma gereğini mi hissettin?
Sentiste que devias fazer penitência?
Ve sen önce ona danışmadan bunu yapmaması gerektiğini mi hissettin?
E achas que não o deves fazer sem a consultar primeiro?
- Hep mi böyle hissettin?
Sempre te sentiste assim?
Daha iyi mi hissettin?
Sente-se melhor?
Kendini kahraman gibi mi hissettin?
Sentiste-te um heroi?
Yani, birinin elini mi hissettin?
Sentiste a mão de alguém?
- Gerçekten mi? Ne hissettin?
- Que tal te pareceu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]