Hiçbir sey tradutor Português
68,482 parallel translation
Az kalmıştı ama aslında hiçbir şey gerçekte ölmez.
Quase. Mas nada morre verdadeiramente.
Eğer oradaysan hiçbir şey deme.
Se é onde estás, não digas nada.
Hiçbir şey yok.
Nada me preocupa.
Bilmeni isterim ki... Seelie Sarayı'nda olan şey... -... hiçbir anlam ifade etmiyordu.
Quero que saibas que o que aconteceu na Corte Seelie não significou nada.
Sen de çirkin olan hiçbir şey yok.
Tu não tens nada de feio.
- Burada hiçbir şey karşılıksız olmaz.
- Aqui nada é gratuito.
Bu herife hiçbir şey olmasın!
Ninguém faz mal a este gajo!
- Kız için yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
Não podemos fazer nada por ela.
İnkâr ve keşmekeşten başka hiçbir şey yok.
Nada, a não ser desmentidos e confusão.
Hiçbir şey.
Nada.
Etrafındaki dünya yanıp kül olduğunda her şey bir mazeretten ibaret olur ve o mazeret hiçbir halta değmez.
Tudo se resume a uma desculpa. E essa desculpa não vale a mínima quando o mundo está a arder à tua volta.
Hiçbir şey yapmamak en az yanlış yapmak kadar kötü.
Não fazer nada é tão mau como fazer uma coisa errada.
Fred Johnson hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Não percebes merda nenhuma sobre o Fred Johnson.
Bu herife hiçbir şey olmayacak!
Nenhum mal acontece a este gajo! - Tire-o daqui!
Bana hiçbir şey söylemedi. İnanabiliyor musun?
E ela não me contou nada, consegue acreditar?
- Hayır, hiçbir şey görmedim.
- Não vi nada.
Biliyor musun, aslında bence bu bağın yerini hiçbir şey alamaz.
A verdade é que acho que nada pode substituir essa ligação.
Burada olanların dışında hiçbir şey kesin değildir.
Nada é certo, exceto o que se passa aqui.
Senin yüzünden daha seksi hiçbir şey yok.
Nada é mais sensual do que o teu rosto.
Bana hiçbir şey söylemene gerek yok.
Não é preciso dizeres nada.
Şu anda gördüğün şeyler dışında hiçbir şey gerçek değil.
Nada é real, exceto o que vês no momento.
Hiçbir şey beni şaşırtmaz.
Nada me surpreenderia.
Hiçbir şey yapmadık ki zaten.
Mas não fizemos nada.
Hiçbir şey olmadı Scott.
Não aconteceu nada, Scott.
"Cebimdeki telefonda bunun bir milyon katı işlem gücü var ama hiçbir şey yapmadan duruyor." Değil mi?
O meu telemóvel tem muito mais poder de computação e está no meu bolso sem fazer nada, certo?
Seni kovup yerine Big Head'i getirecekler ama ben hiçbir şey yapamadım.
Eles querem substituir-te mas eu não...
Cersei ile aramızda hiçbir şey yok.
Não há nada entre nós e a Cersei.
40 yıl babamı dinleyip hiçbir şey öğrenmediğimi mi sanıyorsun?
Pensas que ouvi o pai durante 40 anos e que não aprendi nada?
- Ama sana dair özel hiçbir şey yok.
Mas não há nada de especial em ti.
Yaşlandığında ve hayatında hiçbir şey yapmadığın konusunda endişelendiğinde düşüneceğin edepsiz küçük bir sır olarak.
Como um segredo perverso, algo que recordarás quando fores velho e achares que não fizeste nada da tua vida.
Bununla birlikte, ağır kalbini hafifletmek için bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
Mas não há nada que possamos fazer para aliviar esse coração pesado.
Hiçbir işe yaramıyor ne sinirler için ne de başka bir şey için.
Não está a fazer nada. Nem aos nervos nem a nada.
Şu anda ülke çapında büyük bir fırtına geliyor ve hiçbir şey doğru gelmiyor.
Há uma tempestade a assolar o país e nada parece estar bem.
Ona hiçbir şey söyleme.
Não lhe contes nada.
O alarm için hiçbir şey yapamam.
Não posso fazer nada quanto a esse alarme.
Hiçbir şey kesin değil.
Nada está escrito.
- Senin için hiçbir şey yapmayacağım.
Não farei nada por ti.
Gönüllü olmazsanız hiçbir şey sizi lime lime etmek istemiyor.
Não vão tentar arrancar-te os membros se não te ofereceres.
Çünkü seninle beraber uzun bir hayat geçirmeyi planlıyorum hiçbir şey de buna engel olamaz.
Porque planeio ter uma vida longa contigo. Nada irá tirar-me isso.
- Çünkü isterdim ki... - Hayır, hiçbir şey yapmak istemezsin.
Não, tu não gostavas de nada.
Yanında kalmamı sağlamak için söyleyebileceğin hiçbir şey yok mu?
Dizes qualquer coisa para manter-me ao teu lado?
Ya da hiçbir şey izlemeyebiliriz.
Ou podemos não ver nada.
- Hiçbir şey göremiyorum.
- Não consigo ver nada.
Hiçbir şey bilmiyoruz.
Não sabemos de nada.
Daha hiçbir şey görmedin.
Ainda não viste nada.
O zaman seni Bay Gene Kelly'ye bırakmam gerekecek çünkü Tanrı biliyor ya, o konuda yapabileceğim hiçbir şey yok.
Terei de deixar o Sr. Gene Kelly tomar conta porque não posso fazer nada sobre isso.
Ama hiçbir şey dileyemem sana
* Mas o melhor Que posso desejar
Sana teklif edeceğim hiçbir şey yok.
Não tenho nada para te oferecer.
Ama bir dahaki ameliyatından sonra sana hiçbir şey yok bayım.
Não, mas na próxima vez que te operar, Não vais ter nada.
Geriye Savitar'ı durdurmaktan başka yapacak hiçbir şey kalmayacak.
Não restará nada a não ser apanhar o Savitar.
Hiçbir şey hissetmeyeceksin.
- Não vais sentir nada.
hiçbir şey 4260
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye 82
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye 82
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25