Iki kez tradutor Português
4,948 parallel translation
Anlaşılıyor ki Kristi Holt bir kez değil iki kez şeytanla anlaşma yapmış.
Então, parece que nós temos esta Kristi Holt, a apresentar a "Carta da Morte", não uma, mas duas vezes.
Sıkıntıdan ölecektim neredeyse. Hem de iki kez.
Quase morro de tédio, pela segunda vez.
Sam, Belki fark etmedin ama beni üst üste iki kez yendi.
Sam, talvez não tenhas percebido, mas ele já me venceu duas vezes.
Münferit olarak iki kez "Sanatsal dışavurumunu engellediğimizi" iddia ediyor olarak.
Em duas ocasiões distintas. Afirmou que estávamos a "castrar a expressão artística".
Asistanlık sınavına iki kez girdim, sonuç iyi oldu değil mi?
Fiz o meu exame duas vezes, então porreiro.
Kredi kartı son 10 ay içerisinde iki kez Harvard House Otelinden çekildiğini gösteriyor.
O cartão de crédito mostra despesas no Motel Harvard House, por 2 vezes nos últimos 10 meses.
Üst kattaki banyoyu iki kez.
E a casa de banho lá de cima, umas duas vezes.
Zayıf bir ihtimal ama Vikingler Sevilla'yı iki kez yağmalamış.
- É rebuscado. Os vikings pilharam Sevilha duas vezes.
Babamız öldüğünden beri birbirimizi ayda bir veya iki kez zar zor arardık.
Após a morte do nosso pai, tentamos, falávamo-nos uma ou duas vezes por mês.
Hastaneler, FBI, Kayıp Çocuklar Merkezi ile iki kez görüşmemize rağmen elimizde hiçbir şeyin olması dışında!
Excepto que verificamos duas vezes os hospitais, o FBI e a Base de dados de Crianças Desaparecidas e nada.
Sistemimiz iki kez kontrol ettik.
Verificamos tudo duas vezes.
Ve tekrar çift için parçalanması için bir kez Ben burada iki kez önce olmuştur.
Já estive aqui duas vezes antes, uma por desmembramento, e outra vez, um casal.
En az beş-dokuz arası. Önemli bir hastalık veya genetik bir hastalık yok ve en az altı boyunca haftada iki kez laboratuvarda örnek üretiliyor.
Pelo menos 1.80m. Nenhuma doença grave ou histórico familiar de doença genética.
Ben kurbanın iki kez vurulduğunu, bu da onun katilinden yüzerek kaçmaya çalıştığını açıklar.
Declaro que a vítima foi alvejada duas vezes e tentou fugir ao assassino a nado.
O dilini en baştaki sorularda dilini ısırdı ve sonra iki kez daha yaptı.
Ele mordeu a língua nas perguntas de controlo para manter o batimento e depois repetiu duas vezes.
Her akşam dersleri bir iki kez pratik etmekteyim.
Todas as noites pratico as aulas, às vezes, ao espelho,
Eğer parmaklarını sayarsan, eğer bir dikişi iki kez kontrol edersen, eğer tepsilerdeki herhangi bir aleti düzeltirsen, tekrar başlarız.
Se contares os dedos, se verificares o ponto, se arrumares qualquer instrumento da bandeja, vamos recomeçar.
Yine de her birine iki kez binmiştik.
Mas nós andamos em todos, duas vezes.
O, favori kelimemi üst üste iki kez söylüyor.
Ele diz a minha palavra preferida duas vezes seguidas.
Bir kez çektiğimizde kaldırıyor, iki kez çektiğimizde indiriyor olması lazım.
Deve ser um puxão para subir e dois puxões para descer.
Ama sana iki kez söyledim.
E acabei de lhe dizer duas vezes.
Odana git. Telefon iki kez çalana kadar orada kal.
Vá para o seu quarto e fique lá até o telefone tocar duas vezes.
Beni iki kez öldürmeye kalktın.
- Tentaste matar-me duas vezes.
Üstünde tek çizik olmasın dediler ama sanki yıldırım aynı yere iki kez mi çarpacak değil mi?
Disseram para não o riscar, mas não me parece que me vá acontecer o mesmo.
Sadece iki kez oldu.
- Só duas vezes.
iki kez mi?
- Duas vezes?
Eğer ikisiysen, iki kez mi tanıklık edeceksin?
E tu testemunhaste duas vezes?
Ben Adam'a haftada iki kez bakabileceğimi söyledim.
Eu disse que eu poderia cuidar de Adam duas tardes por semana.
Bir günde iki kez mi?
Duas vezes numa noite?
20 yilda iki kez. iki.
Duas vezes em 20 anos. Duas vezes.
Hayır, iki kez.
Não, foram duas,
Beni dinle, şimdiye kadar başımdan iki kez evlilik geçti. İkisinde de güzel bir kadınla beş parasız haldeydim.
Ouve, já fui casado duas vezes, as duas com mulheres lindas mas sem um chavo.
Beatrice ; görgü kuralları öğreten son derece sıkı bir okulda haftada iki kez eğitim almıştıdevam etmişti
Beatrice frequentou uma escola de etiqueta bastante rigorosa quinzenalmente.
Bozuk bir saat bile günde iki kez doğrudur.
Até um relógio estragado está certo duas vezes por dia.
Günde iki kez gelgit oluyor, doktor.
A maré sobe duas vezes por dia, Doutor.
Art arda iki kez vuramıyor musun görelim.
Deixa ver se acertas dois seguidos.
Bir günde iki kez olan şahane güzelliği düşünün.
Pensar naquela sumptuosa carne Duas vezes num dia
İki kez o çocuklaydın,
Ele não teve nada a ver...
Hem de iki kez.
- Mas não condenada.
Polis yok gecikmeyi al sonra da iki kez olur çok kötü adamlar sokaklarda koşturup. Tam olarak nerede tanımlamak için bakım bu hat, Dedektif Reagan?
Importas-te em definir bem essa linha, Detective Reagan?
İki kez yakalandı, hiç soruşturma açılmadı.
Detido duas vezes, nunca indiciado.
İki kez geçen bir isim yok.
- Nenhum nome aparece duas vezes.
Artarda iki kez aldın ama şansın uzun sürmeyecek.
Menina Flora, alguma vez viu a The Paradise à noite? Fi-lo, uma vez. Tive um sonho sobre o Moray.
Hayatında ilk kez kararlarını iki kişi için veriyorsun.
Mas pela primeira vez na tua vida, estás a tomar decisões por duas pessoas.
Bir kez güvenlik sahtekarlığı suçu işlemek üzere anlaşma yapmak iki kez güvenlik sahtekarlığı yapmak bir kez para aklama suçu işlemek üzere anlaşma yapmak yirmi bir kez para aklamak bir kez mahkemeyi engellemeden ötürü kefalet 10 milyon dolar olarak belirlenmiştir.
Um crime de envolvimento em fraude de valores mobiliários. Dois crimes de fraude imobiliária. Um crime de envolvimento em lavagem de dinheiro.
Bir, iki kez.
Uma, duas vezes.
- Bir kez daha iki katına çıkar.
Terra! - Aumenta para o dobro outra vez!
- Evet, evet. İki kez denedim.
Sim, tentei isso duas vezes.
İki kez sormayacağım.
Não te vou pedir duas vezes.
İki günde üç kez aradın.
Bem, esta é a tua terceira chamada em dois dias.
- Başlangıçta bir kişi gerekli ama bir kez başlayınca iki kişi gerekir.
Para começar Mas depois então São precisos dois Não tem graça
iki kere 86
iki kart 16
iki katı 19
iki kız 24
iki kahve 37
iki kelime 23
iki kişilik 21
iki kişi 60
iki katı ya da hiç 16
iki kişiler 16
iki kart 16
iki katı 19
iki kız 24
iki kahve 37
iki kelime 23
iki kişilik 21
iki kişi 60
iki katı ya da hiç 16
iki kişiler 16