Iki kişiler tradutor Português
146 parallel translation
- Sadece iki kişiler.
São apenas dois deles. Parem!
Sadece iki kişiler.
Säo só dois!
Jack, iki kişiler. Kaçıyorlar.
Jack, são dois.
- iki kişiler!
- Aí estão dois! - Anda agora!
Ama onlar kadın ve iki kişiler.
Mas são mulheres, e apenas duas.
Sadece iki kişiler.
São só dois.
Sadece iki kişiler.
Eles são apenas dois.
- Sadece iki kişiler.
- Eles são apenas dois.
Bayanlar, iki kişiler.
Senhoras, duas.
- Ama iki kişiler!
- Mas há dois!
Şimdi iki kişiler.
Agora tem os dois.
Sadece bir küçük hanım yok. Onlar iki kişiler!
Não uma, mas duas pistoleiras!
Carmen, iki kişiler.
Carmem, há dois deles.
- Dediğin gibi iki kişiler.
- Dois! Tal como disseste.
"Efendim ve ben mi?" Sadece iki kişiler!
Eu e o meu senhor? São só dois.
Sevgi veya nefret fark etmez. Ayrı kalamazlar. İki kişiler diye iki kat güvendeler sanırlar.
Que seja amor ou ódio, não podem seguir separados se sentem mais seguros sendo dois.
Muhtemelen tanıdığın bazı kişiler hakkında bir iki şey soracağız.
Só queremos fazer-lhe algumas perguntas sobre umas pessoas que deve conhecer.
İki kişiler.
São "eles". Dois.
İki, düşman Bangkok'dan Rangoon'a askeri birlikler ve önemli kişiler taşıyacak bir tren ile tren hattını açmayı planlıyor.
Dois : inimigo abre caminho-de-ferro com passagem de comboio especial de Banguecoque a Rangum com militares e VIP.
Burada! İki kişiler.
Aqui estão dois deles!
Hayatları boyunca bir iki olay görmüş ve yaşamış kişiler.
Eles já viram algumas coisas, e também fizeram.
İki kişiler.
Cuidado.
İki ya da üç kişiler.
Dois ou três.
İki kişiler.
São dois.
İki kişiler! İki kişiler!
São dois!
İki kişiler.
Os dois, juntos.
İki kişiler.
Säo dois.
Altı, yedi kişiler ve bir iki de hatun var.
Há uns 6 ou 7 deles lá, e algumas garotas!
Bu iki beyefendi, hakkında konuşmak istediğiniz kişiler oluyor.
Esses são os dois senhores sobre os quais o senhor falou.
- İki kişiler, gidelim!
- Rápido!
Orospu çocukları iki kişiler!
- Dois filhos da puta!
Bu kişiler Terör Eylemlerini Önleme Yasasının... yürürlüğe girmesinden iki gün sonra tutuklandılar.
Estas pessoas foram presas dois dias... depois da introdução da Lei de Prevenção do Terrorismo.
Her iki tarafta da onun gibi kişiler kalabilmek için bir şeyler yapmak zorunda olduklarını anladılar.
Pessoas como ele fizeram ambos os lados perceber que seria preciso fazer alojamentos para que eles ficassem.
- İki kişiler!
- São dois!
İki yüzlüsünüz, Kaptan- - Bu Çeyrekte, herkes tarafından kötü adam olarak bilinen kişiler ile müttefiklik kuruyorsunuz.
Eu a acho nada mais que uma hipócrita, Capitã... aliando-se ao maior dos vilões que este Quadrante já conheceu.
İki kişiler ve işbirliği yapıyorlar.
São dois tipos e estão a colaborar um com o outro.
İki kişiler... Nicholas ve Ida.
São dois... o Nicholas e a Ida.
- İki kişiler.
- Duas delas.
Sadece iki kişiler.
Há dois.
- İki kişiler.
Você pega o maior.
İki kişiler. Şunu dört yapalım.
Há dois ou melhor, há quatro deles.
iki kişiler?
Duas pessoas?
- İki kişiler. Dansa kaldırırsa ötekiyle dans eder misin? - Yapma Noeleen.
Se ele me pedir para dançar, ficas com o amigo dele?
İki grup, yaklaşık on kişiler.
Ambos os lados dispararam. Estão todos armados.
İki kişiler miymiş?
- Eram dois?
O zaman kalkanı yapanlarla intihar anlaşmasını yapan insanlar aynı kişiler. Belki iki şey düşündüğün kadar da bağlantısız değildir.
Se foram os construtores do escudo a imporem os suicídios, talvez as duas coisas não estejam desligadas como julga.
Onlar bir avuç yalancı ve gözü doymaz iki yüzlü kişiler!
São um bando de hipócritas mentirosos e gananciosos!
İki kişiler.
Dois deles.
İki kişiler - Kaptan Krunk ve Imitasyon Yengeç. Neptune Lisesiyle ilgili bir sürü tuhaf şeyden bahsediyorlar.
Dois tipos, o Cap'n Krunk e o Imitation Crab, que dizem coisas estranhas sobre alunos do Liceu de Neptune.
İki bin yıldır, bu sikindirik ada buraya gelip, yer edinmek isteyen kişiler tarafından tecavüze uğrayıp yağmalanıyor.
Durante dois mil anos, esta ilha minúscula foi espoliada e pilhada por gente que veio para se aproveitar dela.
Bu yüzden bir kampanyaya iki yüz milyon dolar harcamaya kimsenin hakkı yok diyorum. Ve sonra özel kişiler için özel şeyler yapmakla uğraşırlarken unuttukları şeyler oluyor eğitim, sağlık, çevresel sorunlar. Özel yatırımlarla ilgileniyorlar.
É por isso que digo que não se pode gastar 200 milhões numa campanha sem se ficar a dever algo a alguém.
iki kez 99
iki kere 86
iki kart 16
iki katı 19
iki kız 24
iki kahve 37
iki kelime 23
iki kişilik 21
iki kişi 60
iki katı ya da hiç 16
iki kere 86
iki kart 16
iki katı 19
iki kız 24
iki kahve 37
iki kelime 23
iki kişilik 21
iki kişi 60
iki katı ya da hiç 16