Isikları tradutor Português
37 parallel translation
Boston Denetim Sistemi'ne sizdim buyuksehir bolgesindeki tum trafik isikları emrimizde.
Pirateei o sistema de Gestão de transito de Boston, e agora temos o controlo total de todos os semáforos da grande área metropolitana.
Evet, isiklar altinda çok gizemli duruyor.
Sim, misteriosa, com tantas luzes.
Uzaydaki bu isiklar tipki denizdeki dalgalarin, köpükleri gibi dagilmis durumda.
Espalhados como espuma do mar nas ondas do espaço. estão inúmeros filamentos de luz.
Isiklar söndügünden beri burnuna çekip duruyorsun.
Estiveste-te colocando essa mierda no nariz desde que apagaram a luz.
Isiklar bes dk içinde sönüyor, beyler.
As luzes apagam-se em 5 minutos, senhores.
Isiklar sönsün.
Luzes apagadas.
- O işikları indirin.
- Largue o menorah.
AnlaSmazliSi coz. Ama bu yukumlulukleri Surdurmen icin bir haklilik degil. Spa daki iSiklar gider, aSanSor yavaS ilerler.
Imagino ao Igor e a seu monstro agora, tramando seus fatais manobra de combate.
Annem yataktaydi, isiklar sönüktü.
A minha mãe já estava deitada. As luzes estavam todas apagadas.
"MAVİ IŞIKLAR" ACİL DURUM HİZMETLERİ SEMİNERİ
"BLUE LIGHTS", SEMINÁRIO DOS SERVIÇOS DE EMERGÊNCIA
- Baska isiklar da yaniyor.
- Há mais luzes a piscar.
Antwerp'e İsiklar sehrine gidiyoruz.
Para Antuérpia. Cidade da luz.
- IŞIKLAR
- LUZES
Bu acil durum işikları daha ne kadar daha yanmaya devam eder?
Quanto tempo duram as luzes de emergência?
İnmek uzereyiz.isiklar nerde?
- Podemos ter de dar a volta.
Dalgiç olma vakti geldi. isiklar.
Luzes!
IŞIKLAR SÖNDÜĞÜNDE
QUANDO AS LUZES SE APAGARAM Tradução do Alemão por SoulTakeR
IŞIKLAR!
LUZES!
Brown Dagindan gelen isiklar bir fenamon yaratti.
As luzes de Brown Mountain são um fenómeno absolutamente real. INVESTIGADOR PARANORMAL
Brown dagindaki isiklar gozuktugu zaman.. ... elektromanyetik bir kesilme oluyor.
Quando uma verdadeira luz de Brown Mountain aparece há uma interferência electromagnética.
Isiklar gorundugunde..... garip olaylar olmaya basliyor.
Quando as luzes aparecem ocorrem coisas esquisitas.
Otoyoldayim, bazi isiklar gordum. Oraya dogru gidiyorum.
Acho que na estrada, há umas luzes e... vou para lá.
SEAN Isiklar!
Sean, ajuda-me!
- Bilmiyorum, parlak isiklar var.
- Não sei, há algo nas luzes.
Scott'in arabasinin yakinlarinda bazi parlak isiklar gördüm.
As luzes estavam a flutuar a 3 mts. do solo sobre a camioneta do Scott.
- Isiklar.
- As luzes...
Isiklar hareket ediyor.
As luzes movem-se.
Asil soru, bu isiklar mi kesintiye neden oluyor?
Agora, a pergunta é : Estas luzes causam a interferência?
ÜN / IŞIKLAR / FLAŞ / PARILTI / SUÇLULUK / SUÇLULUK
A FAMA / AS LUZES / O FLASH / O BRILHO / A CULPA / A CULPA
Yüksek sesler, parlak isiklar oğlunuz gibi insanlar için daha çok sorun olabilir.
Barulhos altos e luzes fortes podem ser especialmente difíceis para alguém como o seu filho.
Yüksek sesler ve parlak isiklar rahatsiz ediyorsa, daha çok maruz kalmali daha az değil.
Se barulhos altos e luzes fortes o incomodam, ele precisa mais disso, não menos.
Isiklar kapaniyor hanimlar.
A desligar as luzes, senhoras!
Isiklar kapaniyor.
Luzes desligadas!
IŞIKLAR SÖNÜNCE
LIGHTS OUT - TERROR NA ESCURIDÃO
Isiklar neden sondu?
Porque ficámos sem luz?