Kısa keseceğim tradutor Português
201 parallel translation
- Kısa keseceğim.
- Eu serei breve.
Söylerim, kısa keseceğim.
Eu digo, vou ser breve.
Kısa keseceğim beyler.
Vou ser muito sucinto, pessoal.
Düşüncenin canı kısa sözdedir madem, uzun sözlerse dış görünüşü, süsü püsüdür, kısa keseceğim ben de.
Assim já que a concisão é a alma do engenho, embora floresçam o tédio e os adornos. Por isso, serei breve.
Sana mümkün olduğunca az acı çektirmek için kısa keseceğim.
Para o poupar à dor, serei breve.
- Kısa keseceğim.
- Eu abrevio a história.
Kısa keseceğim.
Vou tentar ser breve.
Kısa keseceğim.
Vou encurtar a história.
Kısa keseceğim, Bay Bedeker.
Serei breve Sr. Bedeker.
Kısa keseceğim.
Serei breve.
- Kısa keseceğim.
Serei breve.
Kısa keseceğim, sadece bir kaç kelime.
Será curto, só umas palavras.
Neyse kısa keseceğim, zira hepsini dinlemek istemezsin.
Vou resumir, porque não vais querer ouvir tudo aquilo.
Bir meteor fırtınasına yaklaşıyoruz, o yüzden kısa keseceğim.
Está a aproximar-se uma tempestade de meteoros. Pode haver corte a qualquer instante, por isso vamos despachar-nos.
Kısa keseceğim, herşeyi kaybettik.
Rapazes, perdemos tudo!
Ziyaretimi kısa keseceğim.
A minha visita será mais curta.
Ve kısa keseceğim...
Serei breve, querida.
" Sevgili Sarah, bu yazması zor bir mektup, o yüzden kısa keseceğim.
" Querida Sarah, É uma carta dura de se escrever, então serei breve.
- Peki, o halde, kısa keseceğim.
- Tudo bem, então serei breve consigo.
Bunu olabildiğince kısa keseceğim.
Vou tornar isto o mais breve possivel.
- Bak, meşgul bir adam olduğunu biliyorum. Bu yüzden kısa keseceğim.
Não saias desse sítio!
Rooney bütün günümü sana bağırmakla geçirecek değilim onun için kısa keseceğim.
Não tenho o dia todo para conversar. Por isso vou resumir. Óptimo.
Pekala kısa keseceğim.
Muito bem, serei breve.
Şüphe uyandırmak istemiyorum, o yüzden kısa keseceğim.
Não tenciono levantar suspeitas, portanto, serei breve.
Kaydedicilerinizin aktif olduğunun farkındayım, o yüzden kısa keseceğim.
Sei que seus gravadores estão ativos, então sereibreve. Podem me repetir depois, se quiserem.
Yapacak çok işimiz var, bu yüzden kısa keseceğim.
Nós temos muito que fazer, então, passo a apresentar.
Madem ki zekanın ruhu kısa sözde yatar bende kısa keseceğim.
E como a brevidade é a alma do espírito, serei breve.
Çok iyi konuşamam, onun için kısa keseceğim : "Teşekkürler."
Não tenho jeito para discursos, digo apenas "obrigado".
Sanırım bugün kısa keseceğim.
Acho que terminaremos cedo hoje.
İnan bana, Polly. Acı duyduğunu biliyorum, bu yüzden konuşmayı kısa keseceğim.
Acredite, Polly, sei da sua dor, então vou deixar de lado a conversa fiada.
Kısa keseceğim.
Pois, será um atenuante.
Kısa keseceğim.
Vou ser breve.
Gant'le beraber gidiyorlar, bu yüzden sözü kısa keseceğim.
Vai a sair com o Gant, tenho de me despachar.
Lizbon gerçekten muhteşem ama seyahatimi kısa keseceğim çünkü çok düşündüm ve bil bakalım ne karar verdim.
Lisboa é lindíssima, mas vou encurtar a viagem porque pensei muito e... Porque não?
Oyun oynayacak vaktim yok. O yüzden kısa keseceğim.
Não tenho tempo a perder, portanto presta atenção.
Düşüncenin canı kısa sözdedir madem uzun sözlerse dış görünüşü, süsü püsüdür kısa keseceğim bende.
Portanto, já que a breviedade e a alma da razão... e o discurso maçante são seus membros, serei breve.
Ama dur, kısa keseceğim.
Eu resumo-te a história.
1 0 dakika sonra ameliyata gireceğim, o yüzden kısa keseceğim.
Vou operar daqui a 10 minutos, por isso, serei breve.
Kaptan Sisko kısa keseceğim.
Capitão Sisko... Vou ser breve.
- Kısa keseceğim.
- Portanto, não vou complicar.
- Kısa keseceğim.
- Serei breve.
Teşekkürler, kısa keseceğim.
Obrigado, vou ser rápido.
Hikayemi kısa keseceğim.
Vou abreviar esta linda história.
Kısa keseceğim.
Pronto. Vou contar-te o fim.
Kısa keseceğim.
Vamos a despachar isto.
Hikayeyi kısa keseceğim Stan. Dost da olabiliriz düşman da.
Podemos ser amigos ou inimigos.
Yemek bir kaç dakika sonra hazır olacak. Bu yüzden kısa keseceğim.
O jantar estará pronto logo, assim serei breve.
Kısa keseceğim.
Irei ao que interessa.
Kısa keseceğim ve saatbaşı Jasmine raporunuyla başlayacağım.
Vou directo para o relatório horário da Jasmine.
Bak, meşgul olduğun için kısa keseceğim.
Bom, como te vejo ocupado, despacho depressa o assunto.
Beyler, meşgul olduğunuzu biliyorum, kısa keseceğim.
Senhores, sei que estão ocupados. Serei rápido.