English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ L ] / Lut

Lut tradutor Português

42 parallel translation
Adım Lut, gezegenim Plüton.
Chamo-me Lut e o meu planeta é Plutão.
Yüce İsa, "Lut diyor, peygamber demiyor."
Jesus, podes levar uma mula à água mas não podes obrigá-la a beber.
O lafın doğrusu ; "Nuh" olacak. Lut değil, Nuh.
Isso é um cavalo, não é uma mula.
Gidip Lut Gölü'nün dibine bak.
Vai ao Mar Morto e olha para o fundo.
... gizli bir hükümet projesinden bu kutuyu çalan iki yüzlü kadın uyarıları önemsemeyi reddeden Lut'un karısıdır sanki.
Desta vez, abrir a Caixa de Pandora significava a aniquilação universal, o Apocalipse.
Lut Peygamber onları içeri aldı ve onları korudu.
Lot recolhe-os e protege-os.
Tanrı Lut Peygamber ve ailesini kolladı.
Deus poupa Lot e a família.
Mesela Lut, Semut...
Os povos de Lot, Ad e Semud, por exemplo.
Lut Gölü Yazıtlarında gizli diziler arıyorum.
Procuro padrões escondidos nos Manuscritos do Mar Morto.
Araştırması Lut Gölü yakınındaki Ürdün Vadisi'nde bulunan... ve Dhra olarak bilinen bir yerleşim alanı üstüne odaklanmış.
Seu trabalho concentrou-se no Vale do Jordão... próximo do Mar Morto... num lugar chamado Dhraï.
Lut, Tanrı'nın önünde yemeği dert edemezdi.
Lote, perante Deus, não poderia comer aquela comida.
Lut'un karısı o yemeğe dönüştü.
A mulher de Lote podia ser parte dela.
Melekler kasabada Lut isimli dindar bir adamin evine gitti.
Os anjos desceram até à casa do único homem bom da cidade, Lot.
Ve Lut, kasabasinin meleklere tecavuz edilen yer olarak anilmamasi icin kalabaliga tecavuz etmeleri icin kendi kizlarini sundu. O kasabanin iyi adamiydi. Bu aklima su soruyu getiriyor.
Lot, que não queria que a cidade ficasse com a reputação de ser um sítio onde os anjos eram violados, ofereceu as suas filhas para serem violadas pela turba.
Ürdün nehrinin suyundan mahrum kalan Lut gölünün seviyesi, her yıl bir metre daha azalıyor.
Privado da água do Jordão, o seu nível desce mais de um metro por ano.
- Lut'un karısı. - Kim?
- A mulher dele.
Yine mi lut.
O alaúde não.
Lut'un!
O teu alaúde!
Peki ya Lut Kavmi? !
Então e Sodoma e Gomorra?
Turist rehberine baktım da Lut Gölü'nün yanından geçecekmişiz.
Mas olhando para o livro guia, passamos pelo Mar Morto nesta direcção.
Lut Gölünde yüzüyorum şuan.
Estou no Mar Morto.
Lut Gölü'ne gittim.
"Entrei no Mar Morto"
Lut'un karısı kendisini yanan şehre bakmaktan alıkoyamıyordu. Sonra tuzdan heykele dönüştü.
A mulher de Ló não podia evitar ver a cidade em chamas, ao transformar-se numa estátua de sal.
"Döv." "Dövüş."
Lu.. Lut..
Binlerce yıl onlarla savaştık ama tüm gemilerimizi yok ettiler.
N � s lut � mos contra eles milhares de anos... mas destru � ram todas as nossas naves.
Lut kızlarıyla yatıyor, onlar da ona çocuk doğuruyordu.
Lot deitou-se com as suas filhas, e elas conceberam do seu pai.
Lut'un karısına da aynısı olmuştu.
Aconteceu o mesmo à mulher do Lot.
- Lût, yeğenim, bizimle gel.
Lot, meu sobrinho, caminha com a gente.
Peki ya sen, Lût, benimle misin?
E Lot, estás comigo?
Lût, çocuğu olmayan İbrahim'in kendi oğlu yerine koyduğu tek kişiydi.
Sem ter filhos próprios, o sobrinho de Abraão, Lot, é o mais chegado que tem, como um filho.
- Lût'un adamlarından birisi!
É um dos homens de Lot!
- Peki Lût?
E o Lot?
Onlara Tanrı'ya güvenmelerini söyledim. Lût'u bizimle gelmeye ikna ettim. Onlar da bizi bırakıp gittiler.
Disse-lhes para confiarem em Deus, fiz com que Lot viesse connosco, e depois deixou-nos.
Lût!
Lot.
Ah, Lût...
Lot.
Lût, birlikte olmalıyız.
Lot, temos que nos manter unidos.
Ama yeğenim Lût da orada yaşıyor.
Mas o meu sobrinho Lot vive lá.
Lût, ne yapıyorsun?
Lot, o que estás a fazer?
- Lût!
- Lot!
Lût...
Lot.
Lût'un karısı, Tanrı'nın buyruğuna karşı gelince, tuz kesildi.
A mulher de Lot transformou-se num pilar de sal... por desobedecer a Deus.
Lût, kızlarıyla birlikte, İbrahim'i bir daha asla görmemek üzere dağlara doğru kaçtı.
Lot e as suas filhas fugiram para as montanhas, e nunca mais viram Abraão.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]