English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ L ] / Lütfen bana

Lütfen bana tradutor Português

8,490 parallel translation
Lütfen bana yardım edin Doktor.
Doutor, ajude-me, por favor.
Jimmy, lütfen bana bu kutunun son pastırmam olduğunu söyleme.
Jimmy... por favor, diz-me que não era o meu último balde de bacon bits.
Lütfen bana Ferrari almaya çalıştığını söyleme.
Por favor, diz-me que não estás a tentar comprar um Ferrari.
Lütfen bana planı anlat.
Por favor, conta-me o plano.
Şimdi lütfen bana distribütör kapağımı geri verebilir misin?
Agora, podes por favor, dar-me a tampa do meu distribuidor de volta?
Lütfen bana bunu göndermediğini söyle.
- Por favor, diz-me que não a envias-te.
Lütfen bana hamile olduğun için öyle olduğunu söyleme.
Por favor, diz-me que não foste porque estavas grávida!
Ama lütfen bana bunun bir hata olduğunu bilecek kadar zeki olduğunu söyle.
Mas diz-me que és esperto o suficiente para saberes que foi um erro.
Tamam, lütfen bana elektriklerini çaldığımız için Anderson'lardan izin aldığını söyle.
Mas diz-me que pediste autorização aos Anderson para lhes roubares energia.
Lütfen bana cevap versin.
Por favor, fá-lo responder-me.
Lütfen bana yardım edin.
Por favor, ajude-me.
Lütfen bana Leo de.
Chama-me Leo, por favor.
Lütfen bana Dottie de.
Por favor, chame-me Dottie.
Lütfen bana izin ver.
Por favor, permite-me.
Lütfen bana çok iyi bir planın olduğunu söyle.
Por favor, diz que tens um plano brilhante.
Lütfen bana bakıp durma.
Por favor, pára de olhar para mim.
- Lütfen bana onlarla görüşmediğini söyleme.
Por favor, não me diga que não foste vê-los. O quê?
Lütfen bana söyleyebilir?
Pode dizer-me, por favor?
Natalie, lütfen bana yardım et.
- Natalie, por favor, ajuda-me.
Lütfen bana kızma.
Por favor, não fiques zangado comigo.
- Lütfen bana hatırlatıp durma.
- Por favor, pára de me lembrar.
Lütfen, bana yardım edebilir misiniz?
Por favor, pode ajudar-me?
Lütfen bu konuda bana karşı çıkma.
Por favor. Não discutas comigo por isso.
Lütfen! Bana sırtını dönme. Senin yanında olanlara.
Não me vires as costas, não à tua gente.
Lütfen, bana Dicky de.
Mas, por favor, trate-me por Dick.
Brad deyin, lütfen. Bana stajyerler "Sayın Meclis Üyesi" der.
Brad, por favor. "Congressista" é o que os estagiários me chamam.
Yalan söyleme bana lütfen.
Por favor, não me mintas.
Lütfen bana onları tanıdığını söyle.
Por favor, diz-me que sim.
Bunu bana bir daha yaptırma lütfen.
Por favor, não me faças fazer isto novamente.
Yardım et bana. Lütfen, dostum.
Por favor, tem que me ajudar.
Lütfen, tatlım. Sadece güven bana.
Por favor, querida, confia em mim.
Lütfen, bana yardım etmelisin.
Tem de ajudar-me!
Lütfen bunu bana getirenin sen olduğunu söyle.
Por favor, diz-me que foi ele que me trouxeste.
Lütfen, söylediği her şeyi yapın ve bana zarar vermesin.
Faz o que ela pede e não me magoará.
Lütfen, bana Joaquin de.
Por favor... chama-me Joaquin.
- Lütfen biri bana yardım etsin.
Alguém, por favor ajude-me.
Lütfen iyi olduğunu söyle bana.
Diz-me, por favor, estás bem?
Dr. Vanko, lütfen bunun hâlâ buharlaşabileceğini söylemeyin bana.
Dr. Vanko, por favor, diga-me que isso ainda não está... - volátil.
Bana her ne söyleyeceksen lütfen söyleme.
Por isso o que quer que fosse que me ias dizer, por favor não digas.
Lütfen bunu düzeltmek için bana bir şans verin.
Por favor? Dá-me uma hipótese de vos compensar.
- Sizi de öyle. - Ve lütfen, bana Ray deyin.
E, por favor, chama-me Ray.
Lütfen, bana güvenmek zorundasın.
Por favor, tens de confiar em mim.
Lütfen bana Caitlin de.
Caitlin, por favor.
Tamam, sana bir şey sormak istiyorum ve bana karşı dürüst ol lütfen.
Está bem, quero perguntar-lhe uma coisa e preciso que seja honesta comigo.
Beni dinlemelisin, ve bana kızma lütfen.
Preciso que me ouça e preciso que não se zangue.
Ne yapıcam söyle bana lütfen?
Pode dizer-me o que fazer, por favor?
Bana bir kere olsun gerçeği söyle, baba, lütfen.
Diz-me algo verdadeiro por uma vez, pai, por favor.
Lütfen öyle demeyin bana.
Por favor, não me chames assim.
Yardım et bana, lütfen!
Ajudai-me, por favor.
Lütfen yalnızca kristalleri nereye götürdüğünü bana söyle.
Diz-me para onde levou os cristais.
Bana lütfen onun göründüğü gibi bir şey olmadığını söyle.
Diz-me que isso não é o que parece.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]