English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ M ] / Mer

Mer tradutor Português

576 parallel translation
Seni lanet olası fırsatçı seni.
Porque razão, seu vilãozinho de mer...
- Bunun umurunda olmadığını söyledi.
- Disse que não importa a mer...
Birisi beni bulduğuna... ... sevinsin istiyorum... Onu bulduğuma ben de sevineceğim.
Quero... alguém que se sinta feliz por mer ter encontrado... e eu ficar feliz que o encontrar.
Sen verdiğin sözleri...
Se cabrão de mer...
Peki ya mer mi?
- E quanto a munições?
Lanet...
Mer...
Colleville-sur-Mer savunması sahildeki bir iki tabur ve çürüklerden ibaret.
São só dois batalhões, restos de combate a defender a praia de Colleville-sur-Mer.
Şimdi 3 gün tatil çok salakça, pardon sevimsiz.
As férias são uma mer... Não tem graça.
İki MER, balyoz füzelerini tutmaya adapte edilmiş çeşitli çıkarma rafları.
Dois MER, racks de ejecção múltipla adaptados para os mísseis Sledgehammer.
Beni duyuyor musun?
Pode ouvi-mer?
Ben Beaumont Sur Mer polis şefiyim.
Sou chefe de polícia de Beaumont-Sur-Mer.
Beaumont sur Mer'mi?
Beaumont-Sur-Mer?
Beaumont sur Mer'e ava gittiğini söyledi.
Disse que ia caçar na minha Beaumont-Sur-Mer.
Beaumont sur Mer'de ikimize yetecek kadar yer yok.
Só que não há espaço suficiente para nós os dois trabalharmos... em Beaumont-Sur-Mer.
Ama eğer... Eğer sen kaybedersen sadece nazikçe kasabadan ayrılmayacak bir daha dönmeyeceğine de söz vereceksin.
Mas, se tu... mas, se perderes, não sais apenas da cidade educadamente... como também vais prometer não voltar a Beaumont-Sur-Mer.
Haba mer, gerzek.
Lá-o, pateta.
Bu da ne?
Que mer...
O mekanizmaya bakmak bile içimi bir hoş ediyor.
Só de olhar para o barco fico com o mal de mer.
Bir kere bile deniz tutmadı.
Nunca fui vítima do mal de mer!
- Hâlâ deniz tutması mı?
- Ne pas encore le mal de mer?
Mer-ha-ba.
Olá...
Ne bok yemeye vurdun adamı. Hadi gidelim dostum.
Mas que mer- -
- Hass...
- Mer...
Biliyoruz takımları çok dandik.
Todos sabemos que a vossa equipa é uma mer...
Mer-Merhaba Marge.
Olá, Marge.
Hayır. "La Mer." O "La Mer."
Não. "La Mer." É "La Mer."
Yarın yine gelin.
Volta amanhã. Mer...
Ho... mer Simp... son.
- Homer Simpson.
Kolay değildi, fakat yaptım. Biliyorum, yaptın, Mer.
Eu sei que sim, Mer.
Ordu benim hayatım, Mer.
A minha vida é esta, Mer.
Le Coeur de la Mer diyorlar.
E chamaram-lhe Le Coeur de la Mer.
- Pardon, ıslattım mı seni Mer?
Desculpe. Eu molhei-a, Mer? Só um pouco, Hal.
- Selam, Mer.
- Como pequeno?
Al bakalım, Mer.
Aqui está, Mer.
- Bir şey yapmaz, Mer. - Tamam, tamam, tamam.
Ele não te magoa, Meredith.
- Yardım mı lazım, Mer?
- A minha mochila. - Precisas de ajuda, Mer?
- Cadı. Bu arada, Mer.
Nadinha, Cruella.
Sanırım kafanda bir şey var.
Mer, acho que tens alguma coisa na cabeça.
Nice'te Villa Belle Mer'de kalıyorlar.
Estäo na Villa Belle Mer.
Lanet...
Mer...!
Bu çok boktan.
Isso é mer...
- Hatta bunun bir hastalığı da var. - MER.
- Existe essa perturbação.
Hatırladım.
- Eu lembro-mer.
Şunu keser misin?
Oh, mer...
- Beaumont sur Mer.
Beaumont-Sur-Mer.
- Hassiktir.
- Mer...
Noluyo lan!
Mas que mer...?
Mer-merdivenleri çıkmış olamaz. Hâlâ odada bir yerlerde olmalı.
Ele não pode ter subido as escadas.
Üzülme, Mer. Bana da hiç söylememişti.
Não te sintas mal, Mer.
Bu da...
- Mas que mer...
Alshaımer, lösemi, anoreksi, diyabet, kanser hatta disleksi.
Alzheimer, distrofia muscular, hemofilia, leucemia, diabetes, dislexia...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]