Merak ediyorum tradutor Português
7,265 parallel translation
- Sürekli bize doğru gelen ışıkları düşünüyorum ve neden yolun yanlış tarafında olduklarını merak ediyorum.
Eu só fico a pensar... a lembrar-me de ver as luzes a vir para nós e a imaginar porque estavam do lado errado da estrada.
Merak ediyorum Dr. Cross.
Estou curiosa, Dra. Cross.
Cinayetle ilgisi olup olmadığını merak ediyorum.
Será que ele tem alguma coisa a ver com o seu homicídio?
Ne diyeceksin, çok merak ediyorum.
Ficaria muito feliz em ouvir isso.
Merak ediyorum da benim mekanımdan 20 kilo malı alıp, kaçmayı düşünecek kadar daha nasıl aptal olabilirdin.
És tão estúpido que pensavas que te safavas ao roubar 20 Kg da minha droga?
Hayatınızı öğrenmeyi çok merak ediyorum.
- Estou muito interessado em ouvir sobre a sua vida.
Bazen orasını merak ediyorum.
Por vezes questiono essa parte.
Kim olduğunu merak ediyorum.
Quem terá sido?
Şu neyi tercih edeceğini merak ediyorum muhabbeti.
Sobre estares curioso para ver o que ela escolhia.
Bazen geceleri kameralardan beni izliyor musun diye merak ediyorum.
Às vezes, à noite, pergunto-me se me estás a ver nas câmaras.
- Vay canına! Acaba Noel Baba'ya bırakabileceğin başka bir şey var mı diye merak ediyorum?
Por acaso não tens outra coisa que eu pudesse dar ao Pai Natal?
Büyük büyükannenize saygısızlık gibi olmasın ama böyle bir saati görünce içinin nasıl göründüğünü merak ediyorum.
E sem ofensa à sua bisavó, mas vejo um relógio assim e quero ver como é por dentro.
Çünkü merak ediyorum ve meraklı olmayı da seviyorum.
Porque eu sou curioso, e adoro ser curioso.
Hadi be, Gilly, sadece nasıl olduğunu merak ediyorum.
Por favor, Gilly, só queria saber como estás.
Bunun yarısı bile doğruysa, toplamda ne kadar para demek merak ediyorum.
Se metade for verdade, pergunto-me quanto dinheiro significará.
Kapatmadan önce merak ediyorum, acaba bunu neden bizimle yaptın?
Antes de desligares, gostava só de saber... por que nos ajudaste nisto?
Merak ediyorum, acaba nasıl biri?
Como será ele?
Seninle olsam nasıl olurdu diye merak ediyorum bazen.
Às vezes, pergunto-me como seria contigo...
- Onlar thair isimleri var nasıl merak ediyorum.
- Estava a pensar como surgiu o nome.
Kardeşimi merak ediyorum.
Estou preocupada com o meu irmão.
Sadece neden bana bir şans vermeyeceğini merak ediyorum.
Só quero saber porque não me dás a oportunidade.
Ama birbirimize dürüst olacaksak söyleyeyim neden kanını içmediğimi merak ediyorum.
Mas já que estamos a ser honestos um com o outro, talvez te deva dizer que estou sempre a pensar por que não te bebo.
Babamın neden cevap yazmadığını merak ediyorum.
Pergunto-me o porquê de o meu pai não me ter respondido.
- Sus Katherine ben de merak ediyorum.
- Cala-te, Katherine. Também estou curioso.
Font color = "# FFFF00" face = "Comic Sans MS" Merak ediyorum acaba bu kuş okyanusu görmüş müdür?
Gostava de saber se aquele pássaro viu o oceano.
Font color = "# FFFF00" face = "Comic Sans MS" Şu ikisi evlenecek mi merak ediyorum.
Pergunto-me se esses dois vão casar.
Merak ediyorum da, yine de, nasıl bir sosyal hayat olurdu ki?
Porém, que tipo de vida seria esse em termos sociais?
Nasıl hissettiğini merak ediyorum.
- E eu estou a perguntar-te o que sentes.
Dürüstçe soruyorum çünkü merak ediyorum.
- Quais coisas? Só por curiosidade.
Buradan okyanusu görebilir miyiz merak ediyorum.
Imagino se conseguimos ver o oceano daqui.
Ne dediğini merak ediyorum.
Imagino o que ele está a dizer.
Hey bana bak, ahbap. Hey bana bak, merak ediyorum da
Ei, olha para mim, olha para mim, estou cá a pensar.
Diğer insanlar ne kadar kullanıyor merak ediyorum.
Pergunto-me se os outros usam mais.
- Millet ne zaman gelecek merak ediyorum sadece.
Estou só a pensar, quando chegará toda a gente.
Merak ediyorum da belki de kalbiniz gösterdiğinizden çok daha büyüktür.
Talvez o seu coração seja maior do que desejaria.
Nasıl olur da onu bulan siz olursunuz merak ediyorum.
Pergunto-me a mim mesmo como é que o encontrou.
Sürünün geri kalanından öğreneceklerimi merak ediyorum.
Estou curioso sobre o que posso descobrir com o resto do bando.
Ciddiyim. Onu merak ediyorum.
A sério, estou preocupado com ele.
Erkeklerin bu tabloda nerede olduğunu merak ediyorum.
Às vezes penso como se encaixarão os homens nisto.
Bu konuda ne düşüneceklerini merak ediyorum.
O que é que eles vão pensar disto.
Bundan sonra olacaklar için kimi suçlayacağını merak ediyorum.
Estou curioso para saber quem é que vais culpar pelo que vai acontecer a seguir.
Benim hakkımda ne dendiğini merak ediyorum?
Pergunto-me o que isso diria de mim?
Ben merak ediyorum...
Quero saber...
Her ne yapıyorsam. Merak ediyorum acaba başka bir strateji bulamaz mıyız?
Seja como for, pergunto-me se devemos pensar noutra estratégia?
Nasıl gitti çok merak ediyorum, lütfen.
Quero saber como correu. Por favor, quero saber.
Bazen diğerleri beni gerçekten seviyor mu diye merak ediyorum.
Às vezes, pergunto-me se os miúdos gostam mesmo de mim.
İlk defa dışarıda hayatın nasıl olduğunu merak ediyorum. Diğer tarafta, gerçek dünyada.
E, pela primeira vez, começo a imaginar como deve ser lá fora, do outro lado, no mundo real.
Merak ediyorum.
Só quero saber, irmão.
Bazen burada ne işim olduğunu merak ediyorum.
As vezes, pergunto-me o que faço aqui.
Manhattan binaların ışıklarının arasından Nehre doğru baktığımı hatırlıyorum ve orda kimin yaşadığını merak ediyorum.
Lembro-me de olhar para lá do rio para as luzes fixas dos edifícios de Manhattan.
- Hiç, merak ediyorum sadece.
Estou só, estou só a pensar.
merak ediyorum da 86
ediyorum 314
merak 30
merak ettim 184
merak etme 3690
merak etme sen 40
merak ediyordum 51
meraklı 21
merak etmeyin 872
merak ettim de 48
ediyorum 314
merak 30
merak ettim 184
merak etme 3690
merak etme sen 40
merak ediyordum 51
meraklı 21
merak etmeyin 872
merak ettim de 48