Mil tradutor Português
35,693 parallel translation
Binlerce kez kopyasını yapabilecek insanlara sahibim.
Tenho quem possa replicá-la mil vezes.
Serdümen, mevkiimizi korumak için sürat 2 mil olacak şekilde pek ağır yol ileri.
Timoneiro, em frente a 1 / 3 de potência a 2 nós, o necessário para manter a posição.
Şanslıyız ki motorlar oldukça küçük ve mayınlar çok ağır. En yakın mayına mesafemiz de çeyrek mil.
Felizmente para nós, os motores são muito pequenos e as minas muito grandes, e estamos a 400 metros da mais próxima.
Vardiya Subayı, sürat 8 mil olsun.
Oficial no Convés, em frente 2 / 3 da potência, velocidade 8 nós.
7 mil mesafede 60 mil süratle üzerimize geliyor.
Em aproximação. A sete milhas, a uma velocidade... de 60 nós.
Komutanım, 15 mil süratle önüne çıkamayız.
Capitão, 15 nós não irão permitir que o interceptemos.
- Sinyalin gücüne bakılırsa yakında. 10-15 mil olabilir.
Dada a força do sinal, perto... talvez 10 a 15 milhas.
İki binle dört bin arası bir şey.
- Entre 2 mil e 4 mil dólares.
Bizim cins köpeğimizi kendisinin cins köpeğiyle çiftleştirecek. Sonra cins köpek yavrularımız olacak. Yavruları da tanesi iki bin dolardan satacaklar.
Vai pegar neste Cane Corso, para ele acasalar com outra, vão fazer pequenos Cane Corso e vão vendê-los por 2 mil dólares cada.
Yedide altı tutturdu. 92 milyon.
Seis números em sete, ganhou cerca de 92 mil dólares.
İçerik çok önemli, fakat bu şey 500 bin seyirci kapasiteli son model bir stadyuma eşdeğer.
O conteúdo é essencial, mas esta caixa é equivalente a um estádio de última geração, com 500 mil lugares.
Lanet, 1300 metre.
Caramba. A mil e duzentos metros.
Köşe yazarı Jo Powers'ın Gwen Marbury hakkında yazdığı tartışmalı yazısı sebebiyle kovulmasını talep eden bir imza kampanyasını yirmi binden fazla kişi imzaladı.
Mais de 20 mil pessoas assinaram a petição a exigir o despedimento da colunista Jo Powers no seguimento do seu artigo controverso sobre Gwen Marbury.
- Yaklaşık dört bin.
- Cerca de quatro mil.
20 bin, 30 bin civarı kovan var. İki yıl sürer bu.
São 20 ou 30 mil, deve demorar dois anos.
387 bin kişi var.
- Não sei. São 387 mil pessoas.
Beş milisaniye içinde sıfırdan 18 bine çıktı.
Saltou dos zero para os 18 mil em cinco milissegundos.
Değerimin farkındayım. Senin gibi zengin futbolcularla düşüp kalkmıyorum.
Não quero andar a sair com mil jogadores de futebol.
10 bin nüfuslu kasabalar yüz bin nüfusluk..... şehirin hepsi polis ve yerel ajansları kullanıyor.
Procurem em cidades com 10 mil a 100 mil habitantes, recorrendo à polícia e agências locais.
1000 billion lakh crore. 2000 billion lakh crore.
Mil biliões... Dois mil biliões...
- İki bin peso.
- Dois mil pesos.
Los Pepes'e 1.4 milyar önerdiklerini biliyor muydun?
Sabias que oferecem 1,4 mil milhões pelos Los Pepes?
Saydım, patron.
Estão cerca de seis mil dólares.
- Sadece iki bin peso.
- Dois mil pesos.
- Bin sanırsam?
- Estou adivinhando mil?
15 bin insan nasıl bu kadar hızlı gidebildi ki?
Como é que 15 mil pessoas saíram tão rápido?
5000 dolarımı istiyorum.
Quero os meus 5 mil dólares.
Bir hafta için bin euro.
Mil euros por semana.
Yüz bin dolar.
Cem mil.
Nasıl yapılacağını yüz kere gösteriyorsun ama yapılma anı geldiğinde
Podes mostrar-lhes mil vezes como se faz, que, quando é a sério, vai
Demek 1.370 metre.
Mil trezentos e setenta?
Sizden sadece bir kaç mil önde.
É, apenas, a alguns quilómetros à frente.
Ama hastalık yerine bu virüsler 40 bin kuş tarafından sizin ilacınızı hayvan popülasyonuna dağıtacak.
Ao invés de doenças... o vírus transportará a nossa cura, que... 40 mil pássaros distribuirão entre a população animal.
Bir gün içinde neredeyse 250.000 insan hayatını kaybediyor.
Quase 250 mil pessoas morrem todos os dias.
Kıvılcım, sızdıran bir hidrojen balonunu ateşleyecek... 2000 litre küp hidrojeni ve 36 kişiyi diri diri yakacak.
a faísca incendiará um balão de hidrogénio, queimando 2 mil litros cúbicos e 36 pessoas vivas.
İspanyol Gribi'nin kötü bir türünü taşıyor... ve bu hastalık geçen sefer sadece Amerika'da 700bin... kişinin ölümüne neden oldu... bu yüzden neden gerildiğimizi anlayabilirsiniz.
Ele está infectado com a gripe espanhola, que, na última vez, matou quase 700 mil pessoas nos EUA, por isso, pode perceber porque estamos nervosos.
143.000 dolara mal oldu bana. Biliyor musun nakit olarak aldım.
Custa US $ 143 mil e eu comprei-o a pronto.
Normalde risotto yemem, ama onu top şekline getirip, kızartırsan yiyebilirim. Hatta binlercesini yiyebilirim.
Eu não gosto de risoto, mas se fizeres uma bolinha e panares, eu como uns mil.
Soruşturmayı 1 mil daha genişletin...
Alargue a busca na vizinhança.
100 mil kadar.
Uns 100km.
2 mil ötede bir yere bıraktım.
Escondi no vale a uns 3 quilómetros.
Geçit Aşağı yukarı- 12 mil kadar uzakta.
- O portão. - O portão que... - São só 20 quilómetros.
Hangi ebeveynler "Evet, bebeğiniz öldü ama yine de bu çeyrek milyonluk faturayı ödemeniz gerek" lafını duymaya hazır?
Que pai está pronto para ouvir : "Sim, o seu filho está morto, mas aqui está a conta de 250 mil dólares."
Bu gecenin 10.000 dolarlık çekiliş sonuçlarını açıklıyoruz.
Vamos anunciar o vencedor dos dez mil dólares da meia-noite.
Yemin ederim, bu salak şeyi milyonlarca parçaya bölerim!
Eu juro por Deus que parto esta porcaria em mil pedaços.
Sadece on bin dolar.
São só dez mil.
17.000 dolar.
Tenho 17 mil dólares.
Everest Dağı büyüklüğünde ve yaklaşık 48 000 km hızıyla bize doğru geliyor.
É do tamanho do monte Evereste, e está a vir na nossa direcção a 48 mil km / h, mais ou menos.
Bine kadar say.
Conta até mil.
Rüzgar ; 2 mil / saat, güneybatıdan.
VELOC. VENTO 3,2 KM / H DE SO
- 20 mil kadar.
- Uns 30km.