Ne saçmalıyorsun tradutor Português
436 parallel translation
Ne saçmalıyorsun, Maggie?
Que conversa é essa?
- Ne saçmalıyorsun, çavuş?
- Eu acordo-os, Sargento.
Ne saçmalıyorsun sen?
Do que está a falar?
- Ne saçmalıyorsun- -
- Achas!
Ne saçmalıyorsun sen?
Do que estás a falar?
Ne saçmalıyorsun?
Que história é esta? .
Ne saçmalıyorsun! Deniz tutması ölümcül değildir.
Chegaremos a América.
Sen ne saçmalıyorsun!
O quê? Que estás a tentar dizer!
- Ne saçmalıyorsun?
- Que tolice é essa?
Ne saçmalıyorsun!
Pára o quê?
Sen ne saçmalıyorsun?
Do que é que estás a falar?
- Sen ne saçmalıyorsun?
- E quem se importa?
Ne saçmalıyorsun sen böyle?
Que disparate é esse?
Sen ne saçmalıyorsun, Wells?
O que está aí a dizer?
Ne saçmalıyorsun yine? Sen değil miydin?
Mas és tu que...
Ne saçmalıyorsun sen böyle?
Para que estás a dizer disparates?
Ne saçmalıyorsun sen?
De que é que estás para aí a falar?
Ne saçmalıyorsun?
Mas do que está falando?
Sen Ne Saçmalıyorsun?
- Mas que raio estás tu...
Tanrı aşkına, sen ne saçmalıyorsun?
- Mas de que diabo estás tu a falar? - Duendes.
Ne saçmalıyorsun sen? Şu buzdolabı kılıklı... tabutta ki ölü yüzünden altına mı sıçıyorsun yoksa?
Que tal ficares a cagar-te de medo por um cadáver esquisito... dentro de um caixão refrigerado?
Ne saçmalıyorsun be salak?
Porque é que estás a dizer essa merda, pá?
- Sen ne saçmalıyorsun Danny?
- Do que estás a falar, Danny?
- Ne saçmalıyorsun?
- O quê?
- Ne saçmalıyorsun? - Bu kadar yeter!
- Que raio estás a dizer?
Ne saçmalıyorsun?
Que estás para aí a dizer?
Ne saçmalıyorsun?
Não! Que estás a dizer?
Ne saçmalıyorsun?
Que dizes?
Ne saçmalıyorsun sen?
De que estás a falar?
Hem ne saçmalıyorsun?
Vá lá, do que estás a falar?
Ne saçmalıyorsun?
Não tem sentido o que está a dizer.
Ve sen ne saçmalıyorsun?
E que tolices está a dizer, Riker?
- Ne saçmalıyorsun?
- Do que você está falando?
Sen ne saçmalıyorsun.
Não sei do que estás a falar.
Sen ne saçmalıyorsun böyle, bilmiyorum ama bildiğim bir şey var : Başımız büyük belada!
Não sei de que diabos está a falar mas o que eu sei é que temos um problema.
- Ne saçmalıyorsun bana?
- Porque estás a mentir-me?
Sen ne saçmalıyorsun?
Que raios estás a fazer?
Uyumaya çalışıyorum. Ne saçmalıyorsun? Yolun ortasında bırakıyor kızı.
eu tou tentando dormir deixou no meio do nada, acorda!
Sen ne saçmalıyorsun?
De que merda estás para aí a falar?
- Benim bölüğümde gereksiz adamlara yer yok. - Dostum, sen ne saçmalıyorsun?
Na minha unidade não há maricas.
Ne saçmalıyorsun sen? Sen nereden biliyorsun?
De que porra estás a falar?
Ne saçmalıyorsun beyaz çocuk? Ne çetesi?
De que porra estás a falar, branquelas?
Ne saçmalıyorsun?
Que caralho?
- Ne saçmalıyorsun?
- Que dizes?
Ne dediğinin farkında değilsin. Her zamanki gibi saçmalıyorsun.
Não fazes ideia do que estás a dizer, só dizes asneiras.
Ne saçmalıyorsun sen!
Não faz sentido dizer isso das costeletas de carneiro?
Sen kendini ne sanıyorsun da,'ifade vermem'diye saçmalıyorsun?
Quem pensas que és, para me vires com essa treta do "eu não testemunho"?
- Ne saçmalıyorsun sen?
É pá, é só tretas.
Ne kadar saçmalıyorsun!
Tretas!
Kahretsin, Thelma, başımız ne zaman derde girse, şaşkına dönüyorsun veya deliye dönüyorsun veya saçmalıyorsun.
Com um raio, Thelma, de cada vez que nos metemos em sarilhos, tens um vazio, ou alegas loucura, ou uma merda do género.
- Saçmalıyorsun, Thad. Ne kuşu?
O que queres dizer, ouvirás os pássaros?
ne saçmalıyorsun sen 23
saçmalıyorsun 156
ne sandın 70
ne saçma 46
ne şans 59
ne şans ama 31
ne sanıyorsun 83
ne satıyorsun 16
ne saçmalık 54
ne saklıyorsun 34
saçmalıyorsun 156
ne sandın 70
ne saçma 46
ne şans 59
ne şans ama 31
ne sanıyorsun 83
ne satıyorsun 16
ne saçmalık 54
ne saklıyorsun 34