English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Nin annesi

Nin annesi tradutor Português

727 parallel translation
Dorothy'nin annesi.
A mãe da Dorothy.
Melanie'nin annesi Hintliydi.
A mãe da Melanie era indiana.
Andre'nin annesi.
A mãe do André.
.. ve içini temizlemek,.. .. ve, en sonunda, hepsini dikkatlice yerine yerleştirmek. Amélie'nin annesi, Amandine Fouet,..
esvaziar e limpar a caixa de ferramentas e voltara arrumá-las dentro.
Jennie'nin annesi ile evlendiğimde, onu sevmiyordum.
Quando casei com a mãe da Jennie, eu não a amava. Gostava dela.
Ben aradım, Gerry'nin annesi ile konuştum.
Eu chamei. Falei com a mãe.
Acaba Nellie'nin annesi de ona aynisini ne zaman söylecek?
Gostava que a mãe da Nellie lhe tivesse dito a mesma coisa.
Eğer yanlış hatırlamıyorsam, siz 5 yıl önce öldürülen Daisy'nin annesi Bayan Armstrong'un vaftiz annesisiniz.
CasuaImente me recordaram que era a madrinha da Sra. Armstrong, a mãe da menina Daisy.
- Sen Hubie'nin annesi misin?
- É a mãe do Hubie?
Barry'nin annesi, kocasının ölümünden sonra... namusuna leke sürdürmeden yaşadı.
A mãe do Barry, após a morte do marido... recolhe-se a uma vida acima de qualquer reparo.
7 nedime ki hepsi erkek, Sonny'nin annesi ve 70 konuk konukların hepsi de eşcinsel topluluğundan.
Sete damas de honor, todos homens, a mãe de Sonny e 70 convidados homossexuais.
Annie'nin annesi çok güzel.
A mãe da Annie é tão bonita.
Tommy'nin annesi.
A mãe do Tommy.
Danny'nin annesi bugün ölmüş.
E a mãe do Danny morreu esta tarde.
Lacey'nin annesi onu yaz için buraya yolladı.
A mãe mandou-a passar o Verão connosco.
O Mary'nin annesi.
Ela é a mãe da Mary.
Jody'nin annesi, sodaları unutmuş, hiç yok.
A mãe do Jody esqueceu-se das gasosas.
Charley'nin annesi nerede?
Onde está a mãe do Charley?
Bekle, bu Andie'nin annesi değil mi?
Era a mãe da Andie?
Willie'nin annesi peruk takıyor!
A mãe do Willie usa peruca.
Ada'nin annesi bir fotografçiya takilmis ve
A mãe da Ada juntou-se a um fotógrafo e vai ficar em Tóquio.
Mary'nin annesi.
A mãe da Mary.
Ben Katie'nin annesi değilim.
Eu não sou a mãe da Katie.
Onun annesi ölü. Jamie'nin annesi bir...
- Ela está morta!
Satsuki'nin annesi hastanede olduğu için kardeşi bugün bizimle olacak.
A mãe da Satsuki está no hospital, por isso a irmã dela fica hoje connosco.
Janie'nin annesi iki sandalyenin arasına süpürge sapını koydu ve limbo yaptık.
A mãe da Janie pôs uma vassoura nas cadeiras e dançámos o limbo.
Jimmy Dworski'nin annesi.
A mãe do Jimmy Dworski.
- O Jimmy'nin annesi ile birlikte.
- Ele está com a mãe do Jimmy.
- Jimmy'nin annesi mi?
- A mãe do Jimmy?
Ben peder Barnes. Burada Jimmy'nin annesi ile beraberim.
Aqui fala o Padre Barnes, Estou aqui com a mãe do Jimmy,
- Kintry'nin annesi.
- A mãe de Kintry.
Bu Rosalie, Joey'in karısı. Bu da Rosalie'nin annesi.
Essa é Rosalie, mulher do Joey, e essa é a mãe da Rosalie.
Tianbai'nin annesi.
A mãe de Tianbai.
Brandi'nin annesi seni yakışıklı buluyormuş!
A mãe da Brandi diz que é giro!
Ricky'nin annesi olmalısınız.
Deve ser a mãe do Ricky.
Nicky'nin annesi, hem kendi için hem de oğlu için daha iyi bir yaşamın hayalini kuruyordu.
A mãe do Nicky sonhava com uma vida melhor, para ela e para o seu filho.
Camille'nin annesi kuzenimdi.
A mãe de Camille era minha prima.
Stallone'nin annesi ve onun çok güzel tatlıları vardı.
Ela fazia uns pudins, muito bons. O que estás a fazer aqui, E tu?
Larry'nin annesi misiniz?
- É a mãe do Larry? - Sou.
O Catspaw, Willy'nin annesi.
É Catspaw, a mãe do Willy.
Willy'nin annesi.
A mãe do Willy.
Hope'nin annesi de. - Oradaki Okul.
- Lá está a escola.
Daisy'nin annesi, Sonia Arnstrong
A MÃE DE DAISY, SONIA ARMSTRONG
Jamie'nin dedesi ölünce annesi onun uzun bir zaman uyuyacağını söyledi.
Quando o avô do Jamie morreu a mamãe dele disse que o avô ia dormir durante muito tempo.
Miyagi'nin de annesi vardı.
Miyagi também já teve mäe.
Yarın öğlen Johnnie'nin yanında arkdaşları, annesi, babası, Hastings... ve tabii ki Poirot olacak.
Amanhã, ao meio-dia, o Johnnie estará rodeado por amigos, pela sua mãe, o seu pai, o Hastings por Poirot!
Dinle, Chuck, Joey'nin bir annesi var ve çok endişeli.
Escute, chuck. - O Joey tem mãe e ela está perturbada.
Şimdi Jeannie'nin kocası ve oğlu hapiste, annesi de cenaze salonunda.
Agora a Jeannie tem o filho e o marido presos e a mãe na casa mortuária.
Annesi Lana Turner'ın erkek arkadaşı Johnny Stompanato'nun cinayetinden zan altında bulunan Cheryl Craine'nin bu gerçekçi ifadesi jürinin beraat kararı vermesinde çok etkili oldu.
Foi este o testemunho apaixonado que ajudou a convencer o júri a absolver Cheryl Crane pelo homicídio de Johnny Stompanato, namorado da mãe de Cheryl, a estrela de Hollywood Lana Turner.
" Landrechte'nin emriyle yeğeni Karl'ın yasal ebeveynliği Ludwig Van Beethoven'a annesi Johanna Van Beethoven'ın ahlaksız karakteri nedeniyle verilmiştir.
Pela lei... Ludwig van Beethoven foi designado... guardião de seu sobrinho, Karl... em vista da conduta imoral... de sua mãe : Johanna van Beethoven.
Tanrı'nın, İsa'nın ve Kutsal Bakire'nin... adıyla size yalvarıyorum - annesi, Kutsal Bakire'nin adıyla. "
"e suplico-vos, em nome de Deus, " de seu filho Jesus Cristo e da Virgem Maria, da Gloriosa Virgem Maria, sua mãe... "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]