Nın arkadaşı tradutor Português
46,245 parallel translation
Kız arkadaşın mıydı?
Ela é tua namorada?
Sonra dün gece Teksas polisinden bir arkadaşım arayıp 54. otobandaki bir park yerinde üç Meksikalı'nın ölü bulunduğunu söyledi.
Mas ontem à noite, uns meus amigos da polícia do Texas ligaram-me e disseram que encontraram três chicanos mortos à saída da 54.
Koca ağızlı bir arkadaşın var.
Um amigo com uma grande boca.
Yani burada erkek arkadaşın yanında değil misin?
Então não estás aqui com o teu namorado?
Sen diyelim ya da kız arkadaşın.
Supondo que és tu ou a tua namorada.
Koca bir akbaba arkadaşımızı Gargamel'e götürdüğü için olmasın.
Tem a ver com o abutre gigante que leva a nossa amiga para o covil do Gargamel?
O bunu daha bilmiyor ama benim en yakın arkadaşım.
Ainda não sabe, mas é a minha nova melhor amiga.
Arkadaşının ruhunu ele geçireceğim ve senin bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yok.
A alma do teu amigo será recolhida e não podes fazer nada para mudar isso.
Arkadaşının kalbini kırdığını unuttun sanırım?
Esqueceste-te que fizeste o teu amigo desprezar-te?
Arkadaşın uyandı.
O teu amigo está acordado.
Çok boktan nişancısın arkadaşım.
Tem péssima pontaria, amigo.
Arkadaşınızın başına gelenler için çok üzgünüm.
Lamento o que aconteceu ao seu amigo.
Ama bu sefer lanet olası en yakın arkadaşım benden çalıp, ihanet etmeyecek!
Só que desta vez sem ser roubado e traído pelo meu melhor amigo!
Yapacağım şu, Veronika, onunla tekrar arkadaş olacağım en iyi dostum, ortağım ve sonra canını yakacağım. Yapabildiğim her şekilde.
O que eu vou fazer, Veronika, é voltar a tratá-lo como amigo, como meu melhor amigo, como sócio, e depois vou fodê-lo bem, fazer-lhe mal de todas as formas possíveis.
Bu heyecan verici yeni iş fırsatında, en eski arkadaşının yanında olması onun için çok anlamlı olacak.
É tão importante para ele ter o apoio do seu velho amigo nesta nova e emocionante oportunidade de negócio.
Peki ya Simon'un en iyi arkadaşını?
E o melhor amigo do Simon?
LeFou sevgili arkadaşım ben en eski dostun ve en sadık yurttaşın sevdiğim tek kadının babasını öldürmeye kalkıştım mı?
LeFou... meu estimado companheiro... eu... seu velho amigo e leal compatriota... tentei matar o pai da única mulher que já amei?
Arkadaşın kim?
Quem é o teu amigo?
Kız arkadaşıma senin o iğrenç kartlarından vermeyi her unuttuğumda, bir ay kızın yüzünü göremiyorum.
Sempre que me esqueço de oferecer um desses cartões absurdos à minha miúda, fico sem nada por um mês.
Kalemini alacaksın eline ve kız arkadaşımın tekrar bana bacaklarını açmasını sağlayacak küçük bir kart yazacaksın.
Pegue na sua bela caneta de pena e escreva um cartão bonito que volte a abrir as pernas da minha namorada.
Ama bu kız arkadaşınız, tebrikler.
Mas quanto a esta sua namorada, muitos parabéns.
Arkadaşın Eddie'yi anlatsana.
Fala-me mais sobre o teu amigo Eddie.
LUCY BU ÇOK SAÇMA iBOY Erkek arkadaşın var mı?
ISSO É RIDÍCULO Tens namorado?
Ama dün gece Teksas Devriyesi'nden birkaç arkadaşım arayıp otoyol kenarında üç ölü Meksikalı bulduklarını söylediler.
Mas ontem à noite uns amigos da BT do Texas ligaram-me a dizer que encontraram três mexicanos mortos numa paragem da estrada 54.
Pasha Ağabey sizin rakibinizken Raees arkadaşınız.
Raees é seu amigo enquanto o irmão Pasha é seu rival.
- David Connover'ın kız arkadaşısınız değil mi?
É a namorada do David Connover, certo? Sim.
Eminim ki babanın kız arkadaşı çok iyi birisidir.
Bem, tenho a certeza que a namorada do papá é uma pessoa muito simpática.
Linda'nın kız arkadaşından. Başka birşey değil.
Á namorada da Linda, nem mais.
- Arkadaşınız kaçık mı?
- O seu amigo é louco?
Bir zamanlar Japon bir kız arkadaşın vardı. Senin için çok önemliydi ama şimdi bir şey hissetmiyorsun.
E já teve uma namorada Japonesa que agora lhe é indiferente.
Eski kız arkadaşımın telefon defteri, onu bulamıyorum.
A agenda da minha ex-namorada, não consigo encontrar essa merda.
Hiç arkadaşın var mı?
Porque andas cansada?
Onların istediği kişilerle arkadaş olmamı istiyorlardı.
Que tivesse o tipo de amigos que querem para mim.
Açık olalım. Erkek arkadaşın seni Avrupa'ya götürdü.
Para que fique claro, o teu namorado levou-te à Europa.
O masalın, farenin, aslanın pençesindeki dikeni çıkardıktan sonra arkadaş olmalarını anlattığını biliyorsun, değil mi?
Sabes que essa história é sobre um rato e um leão que ficam amigos, depois de o rato tirar o espinho da pata do leão, certo?
Arkadaşını öldüren Kong değil miydi?
Não foi o Kong que matou o seu amigo?
Şu anda sanırım sana arkadaşını hatırlatıyorum.
- Acho que o lembro do seu amigo.
Öyle yakın arkadaşız.
É essa a amizade que temos!
Bence sadık küçük arkadaşına vaktini nasıl harcadığını anlatmalısın çünkü artık neyin gerçek olduğunu anlamak için fazla uçmuş durumdasın.
Diga ali ao seu fiel amiguinho como lhe está a desperdiçar o tempo, porque está demasiado pedrado para saber o que é real ou não.
Hayır, deney olmadığını biliyorum. Sen benim arkadaşımsın.
Eu sei que não és, és minha amiga.
Seçmek zorundasın, aile ya da arkadaş.
Tens de escolher, família ou amigo.
Arkadaşının başı dertte.
O teu amigo...
Az önce kız arkadaşını kızgın bir şekilde giderken gördüm.
Vi a tua rapariga a sair apressada.
Etrafımızdaki her şey, kız arkadaşın da dahil her şey geçici.
Tudo à nossa volta, incluindo a rapariga. Tudo é temporário.
Ben senin en iyi arkadaşınım.
- Sou o teu melhor amigo. - Não.
- Var, senin en iyi arkadaşınım. Öğretmeninim, kankanım. Kabul et.
Tenho sentimentos, sou o teu melhor amigo, o teu professor sou teu colega.
Arkadaşın mı?
É teu amigo?
Kızın en iyi arkadaşını bir kamyona tıkıyorlar.
E a meterem a melhor amiga dela num camião.
Erkek arkadaşın.
O teu namorado.
Arkadaşımın ailesine laf edeni affetmem.
Dizes merda dos meus amigos e já eras.
" Şövalyen, sevgilin, Kazanova'n ve yeni ev arkadaşın Elliot.
Casanova e novo parceiro de quarto, Elliot. "
nin arkadaşı 33
nin arkadaşıyım 17
arkadaşım 498
arkadaşın 91
arkadaşımız 19
arkadaşımdı 18
arkadaşız 60
arkadaşın kim 42
arkadaşınız mı 19
arkadaşın mı 85
nin arkadaşıyım 17
arkadaşım 498
arkadaşın 91
arkadaşımız 19
arkadaşımdı 18
arkadaşız 60
arkadaşın kim 42
arkadaşınız mı 19
arkadaşın mı 85