English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Nişan al

Nişan al tradutor Português

1,354 parallel translation
Nişan alın!
Apontar!
Nişan al.
Apontar.
Kahrolası şey bize nişan alıyor.
Essa maldita coisa está a tentar alvejar-nos.
Nişan al!
Apresentar arma!
İyi nişan al, iyi vur.
Quanto mais perto o alvo, mais longe a falha.
Nişan al!
Apontar!
Nişan al!
Apresentar armas!
Doğru nişan alın, isabet ettirin.
Quero acuidade e precisão.
İyi nişan al.
Dispara o teu melhor tiro.
İyi nişan al.
Vá lá, cowboy. Dá o teu melhor.
Ancak erkek bu altın kürelerden gelen çağrıya kulak asmamalıdır... Çünkü kimininki olağan dışı şekilde yukarı dönüktür, doğru, adamın gözlerine nişan alır.
É preciso muita força para não olhar para aquelas esferas de ouro... cujos maravilhosos bicos apontam para os nossos olhos.
Hazır olun, nişan alın...
Apontar, prontos... fogo!
Sakince nişan al!
- Aponta com calma.
Nişan al!
Apontem!
Kalkan generatörlerine nişan alın.
Aponte em seu gerador de escudos.
İşareti nişan al!
Faz pontaria à runa!
Aeryn, daha yukarı nişan al.
Aeryn... Mire alto, mas dipare.
Hazır, nişan al, işe!
Preparar, a postos, mijar?
Karşı ateş. Silah sistemlerine nişan al.
Mire nos sistemas de armas.
Böyle nişan alıyorsun.
O que fazemos é apontar assim.
Julius, kafasına nişan al- -
Julius, toma nota...
Küçük bir hedef ama kalbine nişan al.
É um alvo minúsculo mas aponta ao coração dele.
Sadece bir kurşunum var. Onu da tam gözüne nişan alırım.
Tenho somente uma bala.
Gözüne nişan alırım.
Eu miro no olho.
Binbaşı Konig onu görür. Miğferine nişan alır. Ateş eder.
O major Konig o vê... mira em seu capacete... atira... revela a sua posição, mas acaba levando um tiro.
Daha iyi nişan al.
O tiro não melhora mais do que isto.
Nişan al ve konsantre ol.
Atira e concentra-te.
- Asansöre nişan alın!
- Cerquem o elevador!
– Daha uzağa nişan al.
- Aponta mais alto.
Nişan al, ateş! Hadi! Nişan al, ateş!
Apontem, disparem!
- Nişan al ve ateş et!
- Faz pontaria e dispara!
Havadan hedefe nişan alma alıştırması komutanım.
- Treino aéreo de tiro ao alvo.
Sen arkasına dolan ve ızgara'ya nişan al.
Tu vais por trás e disparas contra a grade..
Nişan al!
Apontem-nos!
Nişan alınıyor.
Apontar.
Tek mermim var. Gözüne nişan alırım.
Tenho apenas uma bala.
Göze nişan alırım.
Faço pontaria ao olho.
Binbaşı Konig onu görüyor. Miğferine nişan alıyor. Ateş.
O Major Konig vê-o aponta para o capacete dele, dispara, revela a posição dele, e é, por sua vez, alvejado.
Bilgisayar, geminin çekici ışın yayımlayıcısını nişan al ve ateş et.
Computador, Mire no emissor do raio trator da nave e... fogo.
Motorlara nişan al.
Mire nos motores da nave.
Andromeda, onların silahlarına nişan al
Andromeda, aponte nas armas deles.
Eğer kapıdan her hangi biri girecek olursa nişan al ve ateş et.
Se alguém passar por aquelas portas, aponte isto e puxe o gatilho.
Pilot, eğer ekranın kararırsa azıcık manüel nişan alıp vurma denemek ister misin?
Pilot, quer fazer uma tentativa manual para o caso de desfalecer?
Şimdi annenin kalbine nişan al.
Agora, faz pontaria ao coração da tua mãe.
Sallamıyorum, nişan alıyorum.
Não estou a acenar. Estou a apontar.
Nişan al.
Descobrindo um alvo.
Aşağı nişan al.
- Aponte para baixo.
- Sesime doğru nişan al. - Hayır, seni vururum!
- Aponte para o som da minha voz.
Nişan bileziği ya da nişan tacı al!
Uma pulseira de noivado. Ou uma tiara de noivado!
Nişanı alınan bir pilotun neler hissettiğini bilirim.
Sei o que acontece quando um piloto perde as asas.
Ayaklarına nişan alın.
Fogo baixo!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]