English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / Onlar daha çocuk

Onlar daha çocuk tradutor Português

103 parallel translation
Onlar daha çocuk.
São crianças.
Onlar daha çocuk.
Como? Fale claro.
Onlar daha çocuk.
São rapazes.
Ama George, onlar daha çocuk.
Mas sao apenas crianças.
Onlar daha çocuk ama.
As crianças.
Onlar daha çocuk.
Eles são miúdos.
- Onlar daha çocuk. - Glen, odana dön.
Glen, volta para o quarto.
Onlar daha çocuk.
São apenas garotos.
Onlar daha çocuk.
Eles são rapazes.
Tanrı aşkına, onlar daha çocuk.
Por amor de Deus, são miúdos.
Ama onlar daha çocuk. Evet.
- Mas säo apenas crianças.
Kaptan, onlar daha çocuk.
Capitã, elas são crianças.
Onlar daha çocuk.
São só miúdos.
Onlar daha çocuk.
Eles são crianças!
Onlar daha çocuk.
Coisa de miúdos.
- Onlar daha çocuk.
- São apenas miúdos.
Ama dediğin gibi, onlar daha çocuk.
É como a senhora disse! Não passam de crianças.
Onlar daha çocuk.
Eles assim são uns putos.
Onlar daha çocuk!
São só miúdos!
Onlar daha çocuk.
Estão a brincar.
Beraat istemiyorum ama onlar daha çocuk.
Não digo que os absolvam... Mas são só umas crianças.
Onlar daha çocuk.
Eles são só miúdos.
Onlar çocuk. Tanrı aşkına, onlar daha çocuk.
São crianças, por amor de deus!
Onlar daha çocuk Tom.
São miúdos, Tom.
Onlar daha çocuk Corny. Bizim onları beyaz tarafa yönlendirmemiz gerekiyor.
Eles são crianças, Corny, por isso nós os guiamos na direcção certa.
Onlar daha çocuk.
São apenas crianças.
Onlar daha çocuk, doğaldır.
São crianças. É natural.
Onlar daha çocuk.
São crianças!
Onlar daha çocuk, öğrenciler.
São só miúdas, são estudantes.
Onlar daha çocuk!
São apenas crianças!
Ama onlar daha çocuk.
Mas são "gupis".
Onlar daha çocuk. Sen kendi başının çaresine bakabilirsin.
És velho o suficiente para tomares conta de ti.
Onlar daha çocuk.
São só crianças.
Onlar daha çocuk!
São só putos!
Onlar daha çocuk.
São uns meninos.
Daha çocuk onlar.
Bolas, não passam de uns miúdos.
Bence bir çocuk bilmediği şeyleri öğrenmeli ki, daha sonra onları gördüğünde ne olduklarını bilsin.
Digo que há coisas que um rapaz pode aprender, coisas que não conhecia, para que, mais tarde, quando precisar delas, já as tenha conhecido.
ancak elbette daha büyük bir çocuk onları gördü ve istedi ve aldı.
É contraproducente como meio de controle. Pergunto-me por que se segue aplicando.
Çocuk biz daha sormadan, onları tanık gösterdi.
Ele falou no álibi mesmo antes de perguntarmos.
Ama o tek çocuk. Onların evi daha sessiz.
Mas ela é filha única, em casa dela temos mais sossego.
- Dikkatli ol, daha çocuk onlar.
- Usa com cabeça, são crianças.
Daha onlar çocuk!
São crianças.
Farzedelim ki onlar çocuk sahibi olup bir daha hiç ayrılmayacaklar
E se ela quer ter bebés e ele disser que não a quer deixar?
Lütfen. Daha çocuk onlar.
Por favor, são apenas crianças.
Onlar daha çocuk.
Eles são apenas míudos.
Birçok çocuk gibi, bende balık tutmayı denemiştim fakat birlikte yüzmenin, beni onları tutmaktan daha mutlu ettiğini fark ettim.
À semelhança de muitas outras crianças, também tentei pescar, mas percebi que era muito mais feliz a nadar com os peixes do que a apanhá-los.
Sanırım onları yanında biri daha var. Muhtemelen bir çocuk.
O meu palpite é que está mais alguém com eles, provavelmente uma criança.
İyi bir ailesi var ve çocuk onların yanında daha iyi olacak.
É uma boa família e a miúda fica melhor aqui!
Evet. Bence onlar daha ikinci buluşmalarında evlenip çocuk yapmaya hazırlardı.
Acho que estavam preparados para casar e ter um filho no 2º encontro.
- Rahat bırakın onları. - Bunlar daha çocuk.
São apenas crianças.
ve onları artık bir araya getiremiyorum. sen şimdi daha çok çocuk olduğunu mu söylüyorsun?
Disseste que havia outros miúdos?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]