Onu suçlayamam tradutor Português
278 parallel translation
- Sanırım, onu suçlayamam.
- Não a posso levar a mal.
Sana söylemediği için onu suçlayamam.
Não o censuro por não te contar.
Onu suçlayamam.
Eu compreendo-a!
- Seni avladığı için onu suçlayamam.
Eu não posso realmente responsabilizá-la por te caçar.
Onu suçlayamam doğrusu. "Aşkın büyüklüğü onun uğruna fedakârlıkta bulunmaya razı olanla ölçülür."
A medida do amor é o que cada um está disposto a perder por ele.
Onu suçlayamam.
Mas não posso culpá-lo.
Onu suçlayamam doğrusu.
Näo posso censurá-Io.
Onu suçlayamam.
E com razão.
Eğer bir daha senin yüzüne bakmazsa onu suçlayamam.
Se não voltasse a te dirigir a palavra, não o reprovaria.
Senden nefret ederse onu suçlayamam.
Se vir muitos mais como você, não a culpo.
İnsan doğası. Onu suçlayamam.
Adora a natureza.
Onu suçlayamam.
Não o condenaria.
Gerçi, onu suçlayamam.
Não o censuro.
Onu suçlayamam.
Não lhe censuro por isto.
Bunun için onu suçlayamam.
Você quer se livrar dela?
- Onu suçlayamam.
- Não o censuro.
Onu suçlayamam.
Não o censuro.
Bakın Bayan Blaylock eminim kocanız bana karşı çok öfkelidir ve onu suçlayamam.
Olhe, Sra. Blaylock... Acho que seu marido está furioso comigo e não o culpo, realmente. Para ser honesta consigo, Eu não acreditei nele ontem.
Onu suçlayamam, fakat keşke başında bana anlatmış olsaydı.
Não o posso culpar, mas desejava que me tivesse falado mais cedo.
Onu suçlayamam.
E não posso culpá-lo.
- Bunun için onu suçlayamam.
- Se o compreendo...
Onu suçlayamam.
É difícil culpá-lo.
Onu suçlayamam.
Não posso processá-lo.
Onu suçlayamam.
Ela está a desmoronar-se.
Onu suçlayamam.
- Não o culpo.
Eve geldiğimde ona her şeyi anlatmalıydım, bunu itiraf etmeliydim, çünkü şimdi karım bana hiç güvenmiyor, bunun için onu suçlayamam çünkü ben de kendime güvenmiyorum.
Devia ter ido para casa e contar tudo à minha mulher, admitir a verdade, porque agora ela já nem sequer confia em mim, e eu não a censuro porque eu também não confio em mim. Sou um idiota estúpido.
Bu kadar korktuğu için onu suçlayamam, inanın orası hiç de hoş bir yer değildi.
Não a posso censurar por estar aterrorizada, acredite que não foi nada bonito.
Onu suçlayamam.
Não a censuro.
Onu suçlayamam.
Não o critico.
- Evet. Onu suçlayamam da.
- Sim, não a culpo.
Onu suçlayamam.
Não censuro.
- Gabrielle! - Bunun için onu suçlayamam.
Não que a possa culpar.
- Evet, onu suçlayamam.
- Sim, eu não a censuro.
Açık saçık giyinen kadınlar yüzünden onu suçlayamam.
O meu pai não ia apalpar uma miúda só por estar vestida como uma pêga.
Bunun için onu suçlayamam, ama onu durdurmalıyız.
Eu não a culpo por isso, mas temos que incapacitá-la.
Buraları oldukça ürkütücü yerler, bu yüzden onu suçlayamam.
O mundo lá fora é verdadeiramente assustador, por isso não a censuro.
Şahsen... onu suçlayamam. Çok duygusuz davranıyorsun.
Pessoalmente não a culpo, você está a ser extremamente insensível
- Bu yüzden onu suçlayamam. Yangının şekli yanıcı maddenin benzin olduğunu gösteriyor.
Não o culpo, o padrão indica ser gasolina.
Bu kadar korktuğu için onu suçlayamam.
Não podemos, realmente, culpar o tipo por estar passado.
Onu suçlayamam...
Não podemos culpá-la...
- Onu dinlemeden suçlayamam.
- Não o condenarei sem o ouvir.
Onu suçlayamam.
Não o posso censurar.
Bunun için onu suçlayamam.
Bem, não posso culpá-lo.
Kimse onu bir şeyle suçlayamamış.
- Ninguém consegue acusá-lo de nada.
Onu suçlayamam.
Não o culpo.
Onu suçlayamam gerçi.
Não posso culpá-la.
Onu suçlayamam.
Eu compreendo-a.
Onu pek suçlayamam. - Hayır.
Ela não está a processar os homens.
Onu suçlayamam.
Não o podes censurar.
Onu bu kadar çok geri istediğin için seni suçlayamam.
Não te culpo por a quereres tanto de volta.
Onu bu yüzden suçlayamam da.
Não a censuro.
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu sen öldürdün 112
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu sen öldürdün 112