English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / Onu yakalayacağım

Onu yakalayacağım tradutor Português

283 parallel translation
Evet, işte onu yakalayacağımız yer, bu küçük işaretin yakınları.
Sim, é aí que o apanharemos... perto deste pequeno sinal.
Onu yakalayacağım, tamam.
Vou apanhá-lo mesmo.
Eninde sonunda onu yakalayacağımızı söyleyin.
Diga-lhe que o tiramos dali, nem que o quarteirão vá pelos ares.
Çünkü eğer oysa onu yakalayacağım.
Se for ele o tipo, eu vou apanhá-lo. Lembra-te disso.
Sizin için onu yakalayacağım.
Vou apanhá-lo. - Sim, ele vai apanhá-lo.
Patronumu ortaya çıkartmak zorunda kalsam bile onu yakalayacağım!
Sim, senhor, vou capturá-lo lá, nem que para tal tenha de recorrer ao Governador!
Bakın, atladığında ben onu yakalayacağım, sen yarı yolda iken yakala ve sen de çarptığında...
Eu vou fotografar assim que ele saltar, tu apanha-lo a meio da queda e tu ao bater no chão.
- Evet, onu yakalayacağım.
- Vou apanhá-la.
Ve, Baylar, onu yakalayacağım.
E, meus senhores, tenciono apanhá-lo.
Onu yakalayacağım!
Hei-de apanhá-lo.
Ama şu tünel, işte onu yakalayacağımız yer orası.
Mas temos de tratar da toca.
Aşağıya inip onu yakalayacağım.
Eu vou descer e apanhá-lo.
Vanucci'ye söyle, onu yakalayacağım.
Diga a Vanucci que nós vamos pegá-lo.
Onu yakalayacağım.
Eu apanho-o.
Ve ben onu yakalayacağım.
E hei-de apanhá-la. Ou você paga.
Onu yakalayacağım, Kaptan.
Hei-de apanhá-lo, Capitão.
Ama onu yakalayacağım.
É ele.
Onun yerini biliyorum ve onu yakalayacağım.
Sei onde ele vai e vou caçá-lo.
Çok yakında onu yakalayacağım.
E já o encontrarei.
Onu yakalayacağım.
Vou apanhá-lo.
Ama onu yakalayacağım.
Mas eu o atrapalharei. E o deixarei fora do negócio.
Buraya lanet Charnier için geldim ve onu yakalayacağım.
Vim cá para apanhar aquele porra do Charnier e vou agarrá-lo.
Charnier'in peşinden geldim ve onu yakalayacağım!
Vim cá atrás do Charnier e vou apanhá-lo!
Bugün onu yakalayacağım!
É hoje que o vou apanhar.
Onu yakalayacağım!
Conduz, Barry!
Sarışın kaltağın teki beni gördü ama onu yakalayacağım.
Uma loira viu-me, mas eu apanho-a.
Senin şu tilkin neredeyse Chief'i öldürüyordu ve onu yakalayacağım!
A raposa quase matou o Chefe e eu vou apanhá-la!
Beni zorluyor ama onu yakalayacağım.
Mas eu hei-de apanhá-lo.
Bir adım sonra onu yakalayacağım.
Mais um passo e ele é meu.
Onu yakalayacağım!
- Vou apanhá-lo!
Onu yakalayacağım!
Vou apanhá-lo!
Gün doğarken onu yakalayacağım ve derisini buraya asacağım.
Amanhã de madrugada apanho-o e penduro a pele na parede!
Onu yakalayacağım.
Vou capturá-la.
Onu yakalayacağım. Atlanta'da okyanusun yolla buluştuğu yerde.
Hei-de encontrá-lo... onde o oceano toca a estrada de Atlanta.
Pat, onu yakalayacağım.
Pat, eu vou apanhá-lo.
Adam yazılarımı çalmış, ama onu yakalayacağım, farkında değil.
O tipo roubou-me o manuscrito mas ainda não se apercebeu que o hei-de apanhar.
Onu yakalayacağım zamanı ne bileceksin?
Como vais saber que eu o apanhei?
Ve onu yakalayacağım, enseleyeceğim, onu arabamın kaputuna yapıştıracağım... fare bağırsağı gibi, ve onu hapisanenin parmaklıklarına fırlatacağım!
E eu vou caçá-lo, arranjá-lo a rigor, pastá-lo no pára-choques do meu carro... como um alce empalhado, e atirá-lo para as escadas da cadeira municipal!
- Onu yakalayacağım.
- Eu trato disso.
Ve ben onu yakalayacağım.
E eu vou apanhá-lo.
Onu yakalayacağım.
Posso com ele.
Onu Placerville'ye kadar kovalamak zorunda kalsam bile bu sefer yakalayacağım.
Vou pegá-lo, nem que tenha que arrastá-lo para fora de Placerville.
Meslektaşım diyor ki.. .. mahkum şayet bu sabah kaçtıysa.. .. onu yakalayacağız.
O meu camarada diz... que se realmente o prisioneiro se evadiu esta manhã, nós capturá-lo-emos.
- Sen dur, onu ben yakalayacağım.
- Espere, eu apanho-o sozinho.
Onu nasıl yakalayacağım?
Porra de pássaro.
Mişko oğlum, sana yakalayacağım onu.
Misko, meu filho, vou apanhá-lo para ti.
Fare bu tarafa mı kaçtı, onu pençelerimle yakalayacağım.
O rato salta por aqui, e eu apanho-o com a minha "garra".
Lastik izlerini gördüm Gert, onu bir gün suçüstü yakalayacağım.
Estou a vê-las, Gert, e quando o apanhar, trato dele.
Onu kendi usulümle yakalayacağım.
Vamos apanhá-lo à minha maneira.
Yakalayacağım onu!
Eu apanho o sacana!
Şimdi yakalayacağım onu!
Agora apanho aqueles filhos da mãe!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]