Oyuncagı tradutor Português
2,516 parallel translation
Çocukken böyle bir oyuncağım vardı!
- Tive um destes quando era miúdo.
Oyuncağınız harika, Bunu seveceksiniz.
O bicho é engraçado, ele vai adorar.
Çocuk oyuncağı.
É sem espiga.
Oyuncağını kaybettiğin gün?
Ou em que perdeste a mascote?
Gerçekten çocuk oyuncağı.
É canja, a sério.
Yoksa boğazımı keserim. Sen de oyuncağından olursun.
Corto a minha garganta... e depois não terás mais brinquedo!
Şehiriçi trenlerinden birinin önüne atlayıp onu çocuk oyuncağı gibi aniden durdurduğunu gördüm.
Vi-o saltar para a linha do metro e fazê-lo parar, como se nada fosse.
Her şey rutinken çocuk oyuncağı.
Trabalho de rotina, sem riscos.
Seks oyuncağı.
- Dildos!
Bu yapılmış en iyi Noel oyuncağı.
É o melhor brinquedo de Natal de sempre.
- Çocuk oyuncağı.
- Vai ser canja.
Ama sanki zekanız doldurulmuş oyuncağınızda gizli.
Mas o teu génio parece esconder-se num brinquedo empalhado.
Çıkar oyuncağını, zenci.
Pega no teu brinquedo, "preto".
Amerikan erkek oyuncağınım.
Sou apenas o teu brinquedo americano.
Artık senin oyuncağın falan değilim.
Mas já não sou o teu brinquedo.
Vak Vak Mo Aktivite Çiftliği oyuncağı, efendim.
É o jogo da Actividade na Quinta Quá-Quá-Muuu!
Günümüzde pilli vibratör en popüler seks oyuncağı olma özelliğini koruyor.
Funcionando agora a pilhas, o vibrador eléctrico continua a ser o brinquedo sexual mais popular do mundo.
Oh, sevdin oyuncağı, değil mi?
Onde está a Cat, Grushenka?
Çocuk oyuncağı.
Foi canja.
- Çocuk oyuncağı.
- Super fácil.
Avukatı oynamak çocuk oyuncağı. Anahtarları ver.
Até a dormir faço de advogado.
Bir sürü oyuncağımız var.
Temos imensos brinquedos.
- Bu senin için çocuk oyuncağı.
- Isso é canja para ti.
Bunu çocuk oyuncağı sanma.
Isto não é assim tão fácil.
İşte senin yumuşacık oyuncağın.
- Toma o teu boneco de dormir.
- Öyle mi? - Çocuk oyuncağı.
Um trabalho fácil.
Çocuk oyuncağı.
É canja, sr.
Ancak sonrasında çocuk oyuncağı olur.
Mas depois é canja.
Çocuk oyuncağı tabii.
Estou a espera de alguma fruta caída.
Sensin çocuk oyuncağı.
Tu és uma fruta caída.
Küçük bir çocuğun oyuncağında kalıyorsun ve hemen buradan taşınacaksın.
Estás a viver no brinquedo de uma menina. E tens que sair.
Küçük bir çocuğun oyuncağında kalıyorsun ve hemen buradan taşınacaksın.
E tens que sair.
Yılın birinde bir Noel oyuncağı tanıtmıştık bere takan küçük bir robot adam.
Houve um brinquedo de Natal que lançamos, um robot que usava um gorro.
Oyuncağınızı bulmaya yardım edebilirim Bay Kord.
Fico contente por o ajudar a encontrar o artigo perdido, Sr. Kord.
Erken mi geldin benim küçük oyuncağım?
De volta tão cedo, minha pequenina?
Çocuk oyuncağı.
Muito fácil.
Oyuncağımı göreniniz oldu mu?
Alguém viu o meu brinquedo?
İşte yeni oyuncağımız Gizemli Kutu.
Eu lhes apresento... a Caixa Misteriosa!
Konuşan Bender oyuncağı. Köy hayatına dönen şehirli robotu anlatan sitcom'da oynadığında almıştı.
É um boneco de quando o Bender teve aquela série sobre o robô da cidade que volta à quinta.
Şimdiden şu oyuncağından sıkıldın mı?
- Já estás farto do teu brinquedo?
Evet, çocuk oyuncağı.
Sim, sem problema.
İstediğiniz yuvarlak masalarla bu iş çocuk oyuncağı olacak.
Vai ser tão divertido fazer isso com as mesas redondas que me pediram.
Şefin hakkında söylediklerini düşününce birkaç güvenlikçiyle ilgilenmek çocuk oyuncağı olur sanmıştım.
Só estou a falar, mas da maneira que o chefe fala sobre ti penso que lidar com alguns seguranças do governo seria fácil.
En sevdiğin oyuncağının yanındayım.
Estou aqui com o seu brinquedo favorito.
Çocuk oyuncağı.
Vai ser fácil.
Xavier oyuncağını aldı, yola koyuluyor.
O Xavier apanhou o brinquedo e está a caminho.
Güven bana, bu adamın kalkışacağı şeylere pek şaşırmam ; ama yeni oyuncağından hemen ayrılmak isteyeceğini pek sanmıyorum.
Não acredito em nada deste tipo, mas acho que ele não quer estragar o novo brinquedo ainda.
Çocuk oyuncağı, basit bir şey.
É fácil, nada demais.
Çocuk oyuncağı.
Tranquilo.
Doğada çözülen plastiği icat etmediğim için özür dilerim. Veya kendi oyuncağımı yapmadığım için, kanseri iyileştirmediğim için.
Desculpem não estar a inventar plástico biodegradável, a criar os meus brinquedos, ou então a curar o cancro.
İhmal edilir. Buradan gitmesine hükmedilmiş koca bir kutu sahte Beanie oyuncağı var elimde.
Tenho uma caixa cheia de peluches Beanie Babies falsos que tem ordem para sair.