Sana bir soru sordum tradutor Português
335 parallel translation
Sana bir soru sordum.
Fiz uma pergunta.
Ama sana bir soru sordum dostum.
Mas eu fiz-Ihe uma pergunta, meu amigo.
Sana bir soru sordum! Beni duydun mu?
Fiz-lhe uma pergunta!
- Evet, Phillip, sana bir soru sordum.
- Fez-me uma pergunta?
Sana bir soru sordum! Nereye gittiniz?
- Eu te fiz uma pergunta!
- Sana bir soru sordum.
- Fiz-lhe uma pergunta!
Sana bir soru sordum.
- Responde à minha pergunta.
Sana bir soru sordum, Ethel.
Fiz-Ihe uma pergunta Ethel.
Sana bir soru sordum.
Fiz-te uma pergunta.
Sana bir soru sordum, profesör.
Fiz-lhe uma pergunta, professor.
- Sana bir soru sordum ve cevap istiyorum.
- Quero uma resposta.
Sana bir soru sordum Sam.
Fiz-lhe uma pergunta, Sam.
Sana bir soru sordum.
Fiz-lhe uma pergunta.
- Sana bir soru sordum.
Mas eu não sou.
Seni alakadar etmez yabancı. Sana bir soru sordum.
- Nada que te interesse, estrangeiro.
Dinle, sana bir soru sordum.
Escute, fiz-te uma pergunta.
Sana bir soru sordum bayım.
Fiz-lhe uma pergunta, sr. Só mais para cima.
Sana bir soru sordum.
- Eu fiz-lhe uma pergunta.
Dinle. Sana bir soru sordum.
Ouça, fiz-lhe uma pergunta.
Sana bir soru sordum Anton.
Fiz-te uma pergunta, Anton.
Sanırım sana bir soru sordum.
Acho que lhe fiz uma pergunta.
Sana bir soru sordum.
Eu lhe fiz uma pergunta?
Sana bir soru sordum.
Eu fiz-te uma pergunta.
- Sana bir soru sordum!
- Fiz-te uma pergunta!
Sana bir soru sordum!
Fiz-lhe uma pergunta.
Mary, sana bir soru sordum, aşık mısın?
Mary, fiz-lhe uma pergunta. Sim ou não?
Sana bir soru sordum.!
- Eu fiz-te uma pergunta.
Sana bir soru sordum evlat.
Fiz-lhe uma pergunta, garoto.
Hey, sana bir soru sordum!
Fiz-lhe uma pergunta.
- Sana bir soru sordum, Doktor.
- Eu fiz-lhe uma pergunta, doutor.
Sana bir soru sordum,
Fiz-te uma pergunta, anormal!
Bell. Sana bir soru sordum!
Bell, te fiz uma pergunta.
Sana bir soru sordum...
Vou-te fazer uma pergunta.
Sana bir soru sordum. Kaçık mı o? Sen evlisin.
E quando dá um chute e, tipo, os olhos dela viram e de repente fica suave.
Afedersin, sana bir soru sordum.
Desculpa, fiz-te uma pergunta.
Sana bir soru sordum.
Eu fiz uma pergunta.
Sana bir soru sordum.
Fiz-lhe uma pergunta ;
- Sana bir soru sordum ve cevap bekliyorum.
- Eu fiz-te uma pergunta, e quero uma resposta.
- Sana bir soru sordum!
- Fiz-lhe uma pergunta.
Sana bir soru sordum, bana masal anlatmanı istemedim.
- Faço uma pergunta e vem com tretas.
Sana bir soru sordum.
Responde á minha pergunta!
Sana bir soru sordum B. Onu dövdün mü?
O que fizeste, Bê? Caíste-lhe em cima como fizeram com o Paul?
Sana bir soru sordum.
Fiz-te uma pergunta!
Sana bir soru sordum!
Fiz-te uma pergunta!
Sana bir soru sordum Jason.
Fiz-te uma pergunta, Jason.
Sana bir sürü soru sordum mu?
Eu fiz-te muitas perguntas?
Sana hakkım olan bir soru sordum.
Eu fiz-lhe uma pergunta. Tenho o direito de a fazer.
Sana özel bir soru sordum.
Fiz-lhe uma pergunta específica.
Sana bir soru sordum.
Como?
Sana dostça bir soru sordum.
É uma pergunta amável que te faço.
Ne? Sana sadece bir soru sordum. Sadece...
Fiz-te uma pergunta.
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana bir şey söyleyeceğim 168
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana bir şey söyleyeceğim 168
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135