Sen öyle diyorsan tradutor Português
253 parallel translation
- Tamam, sen öyle diyorsan.
- Está bem, já que o dizes.
Çok iyi, sen öyle diyorsan.
- Sim. Muito bem.
Elbette. Eğer sen öyle diyorsan.
Se achas que é boa ideia...
Sen öyle diyorsan, Hedda.
Bem, se tu o dizes, Hedda.
Sen öyle diyorsan.
- É isso mesmo, "Juba".
- Sen öyle diyorsan.
- Se o dizes.
- Sen öyle diyorsan, tamam.
- Esta é a tua hstora.
Sen öyle diyorsan öyledir, büyükanne.
Se, se o dizeis, avó.
Sen öyle diyorsan.
Bem, se o dizeis.
- Sen Öyle diyorsan.
- Já que você diz.
Sen öyle diyorsan Hancock.
Se você o diz, Hancock.
Sen öyle diyorsan.
Nada a fazer.
- Sen öyle diyorsan.
- Tanto quanto sabes.
Sen öyle diyorsan.
Sim, está bem, tu é que sabes, jack.
Sen öyle diyorsan, Charles.
Como queiras, Charles.
- Sen öyle diyorsan. Bazı püf noktaları var.
Isto tem os seus segredos.
- Sen öyle diyorsan. - Bu benim, adamım.
Se tu o dizes.
Sen öyle diyorsan, patron.
É seu mundo, chefe.
Sen öyle diyorsan.
Tu é que sabes.
Sen öyle diyorsan.
Como queiras.
Sen öyle diyorsan Profesör.
Se o diz, Professor.
Sen öyle diyorsan.
Se você o diz!
Sen öyle diyorsan.
Se tu o dizes.
- Tamam, evet, tabi, sen öyle diyorsan.
- Está bem! Certo! Como queiras.
Sen öyle diyorsan.
- Isso é o que tu lhe chamas.
Sen öyle diyorsan Asteğmen. Köprüde görüşürüz.
Antes do seu colapso na engenharia, você pensou que estávamos nos aproximando do espaço klingon.
Sen öyle diyorsan, Kojak.
- Como queiras, Kojak.
- Sen öyle diyorsan.
- Se o diz.
- Sen öyle diyorsan hayatım.
- Como queiras, querido.
Sen öyle diyorsan.
Se é o que achas.
- Sen öyle diyorsan.
Se tu o dizes.
Sen öyle diyorsan.
- Se o dizes.
Döndüğünde konuşuruz. - Sen öyle diyorsan.
- Conversaremos quando voltar.
Sen öyle diyorsan.
Como quiseres.
Sen öyle diyorsan, öyledir.
Se dizes que é para mim, é para mim.
- Sen öyle diyorsan. - Hey ahbap. Rom ve light cola.
Rum com Coca-Cola, mas pouca Coca-Cola.
. Sen öyle diyorsan.
Para Este será!
Her neyse. Sen öyle diyorsan.
Se tu o dizes, irmão.
Sen öyle diyorsan.
Já que você está falando...
Sen öyle diyorsan...
Já que pões as coisas dessa maneira...
Sen ne adammışsın, be? Öyle diyorsanız, öyledir, efendim.
- Você é uma boa peça, não é?
Sen ne diyorsan öyle olsun, bebek.
Se assim o dizes, meu.
- Sen öyle diyorsan.
Se assim o diz.
- Sen diyorsan öyle olsun Harge.
- O filho de Harge.
Sen öyle diyorsan, Holmes.
Se você o diz, Holmes.
Öyle diyorsan öyledir. Sen duygularına değer veriyorsun ama ben burada kalıp onları bulmayı bekleyemem.
Como gostaria, já que os valoriza, mas não posso esperar aqui para achá-los.
Sen öyle diyorsan.
- Como queiras.
Sen öyle diyorsan doğrudur.
Se assim o diz.
Sen öyle diyorsan öyledir.
- Se assim o dizes.
Sen öyle diyorsan inanırım.
Acredito em si quando diz isso.
Sen öyle diyorsan öyledir.
Fica mágica.
sen öyle san 131
sen öyle zannet 20
sen öyle diyorsun 17
öyle diyorsan öyledir 30
öyle diyorsan 76
öyle diyorsanız 22
sen oku 28
sen osun 16
sen olmasaydın 39
sen öldürdün 24
sen öyle zannet 20
sen öyle diyorsun 17
öyle diyorsan öyledir 30
öyle diyorsan 76
öyle diyorsanız 22
sen oku 28
sen osun 16
sen olmasaydın 39
sen öldürdün 24
sen orada kal 30
sen o 37
sen olamazsın 19
sen otur 63
sen öleceksin 19
sen olduğunu biliyorum 29
sen öldün 179
sen ölüsün 79
sen ona bakma 16
sen o değilsin 21
sen o 37
sen olamazsın 19
sen otur 63
sen öleceksin 19
sen olduğunu biliyorum 29
sen öldün 179
sen ölüsün 79
sen ona bakma 16
sen o değilsin 21