English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Senin için yaptım

Senin için yaptım tradutor Português

1,492 parallel translation
Bunu senin için yaptım.
Fi-lo por ti. Fi-lo...
Bunu senin için yaptım Nancy.
Fiz isto por ti, Nancy.
Bunu senin için yaptım, Nancy.
Fiz isto para teu bem, Nancy.
Senin için yaptım!
Fi-lo por ti.
Senin için yaptım. anne...
Cuidei de ti, mãe.
Bunu senin için yaptım.
Fiz isto por ti.
Bunu senin için yaptım.
Fi-lo para ti.
- Bunu senin için yaptım. - Baba!
Eu fi-lo desta maneira por ti.
Sandalye olayı eski bir şakadır ve bunu senin için yaptım çünkü bunu komik bulacağını düşünmüştüm.
O truque da cadeira é muito batido, e fi-lo por ti porque pensei que ias achar graça.
Bunu senin için yaptım kardeşim.
Toma, Nicholas. Fiz isto para ti.
Anladığın gibi değil. Senin için yaptım.
Não e o que você esta pensando.
- Ama bunu senin için yaptım.
Mas, eu fiz isto por ti.
Bunu senin için yaptım.
Eu fi-lo por ti.
Kendim olarak fark edileceğim ve kendi haberimi yaptırtacağım... ondan sonra da senin listene yaptığım yardımlar için takdir edilmemek... umurumda olmayacak, çünkü artık kendi yolumdan gidiyor olacağım.
Eu vou ser notado por ser eu mesmo e vou ter a minha própria reportagem televisiva, e depois não vai importar se as pessoas não me dão crédito por não fazer parte da tua lista, porque eu estou a fazer a minha própria coisa.
Senin için yaptıklarımı anlatmaya başlatma olur mu?
Não me faças falar do que fiz por ti.
# Yaptığım her şeyi senin için yapsam ya #
# Tudo o que eu faço # # Eu faço por ti # # se eu soubesse #
ama biraz araştırma yaptım, ve senin CIA için çalıştığını öğrendim.
Mas fiz alguma investigação e descobri que trabalha para a CIA.
Senin için yaptığım şey yüzünden öldü.
Agora está morto por causa do que eu fiz por ti!
Hayatımda bir çok insan tanıdım, ama hiçkimse daha önce benim için böyle bir şey yapmamıştı..... senin yaptığın gibi...
Tenho conhecido muitas pessoas na minha vida, mas ninguém, nunca fez nada como isto para mim..
Bunu senin iyiliğin için yaptım, Nancy.
Eu fiz isto... para o teu próprio bem, Nancy.
Burada yaptıklarımız senin için.
O que estávamos aqui a fazer era por ti.
Bunu senin için yaptım.
Fiz isto para ti.
Bunu bana nasıl yapabildin? Hele hele senin için yaptığım bunca şeyden sonra.
Depois de tudo o que fiz por ti.
Ben senin iyiliğin için yaptım.
Estava a fazer-nos um favor!
Senin için yaptığımız onca şeyden sonra bize bu şekilde ihanet ettiğine inanamıyorum.
- Não posso crer que sejas capaz de nos trair assim, depois de tudo o que fizemos.
Hank, senin için kendi ellerimde yaptığım bütün köprüleri yaktın.
Hank, acabaste com todas as oportunidades que criei para ti com estas mãos.
Senin için bir şey yaptım.
Tenho uma coisa para ti.
Bir gün, bu yaptığımın senin iyiliğin için olduğunu anlayacaksın.
algum dia, entenderás. Faço tudo isto por teu próprio bem.
Neyse, bak, senin dosyanı hazırlayan kişi için, Fbi'daki bağlantılarım vasıtasıyla araştırma yaptım.
Então, fiz alguns contactos com o FBI, sobre o gajo que fez o teu dossier.
Bu, senin ve benim, çocuklarla beraber takılacağımız bir durumdu fakat diğerleri, ders çalışmak ve bağırsak kontrolü yaptırmak için gelemediler.
Íamos apenas sair com uns tipos que não apareceram por causa do trabalho e duma colonoscopia.
Ne kadar ilginç bir bakış açısı, senin için yaptığımız onca şeyden sonra.
Que maneira engraçada de ver as coisas, depois de tudo o que fizemos por si.
Eğer başkaları için kaçakçılık Yaptığımı öğrenirlerse, beni öldürürler, Senin için mal kaçırdığımı...
Matavam-se se soubessem que fornecia outra pessoa e que me conhecias, uma ponta solta.
Ama senin için yaptığımı hiç bir şey için bana minnet duymadın.
Mas nunca apreciaste tudo o que fiz por ti.
Lütfen... senin için yaptığım onca şeyden sonra... birbirimiz için yaptığımız onca şeyden sonra,
Por favor... depois de tudo o que fiz por ti, depois de tudo o que fizemos um pelo outro,
Belki bir şey yaptığımı biliyorumdur, senin de onu bildiğini biliyorumdur,... ne yaptığımı bilmediğinden de kafanı karıştırmak için onu yapıyorumdur.
Talvez saiba que tu sabes e estou a tentar confundir-te.
Onlara tıpkı senin küçükken dikkat çekmek için yaptığın gibi hayaletleri görüyormuş numarası yaptığımı itiraf ettim.
Agora, admito que estava só a fingir ao ver os fantasmas, como tu fazias quando tinhas a minha idade para chamar a atenção. Melinda.
Bunu senin için yaptık, kızım.
Fizemos isso por você.
Biliyorsun ki ben onun için bunu yaptım senin için değil.
Sabe que fiz isso por ele e não por ti.
Senin için yapabileceğim her şeyi yaptım.
Fiz tudo o que podia por ti.
Umarım bir gün, kısmetse orda benim için yaptığını oğlun da senin için yapar.
Espero que um dia, se Deus quiser, o teu filho faça por ti o que fizeste por mim, ali.
Senin için yaptıklarımızdan sonra da mı?
Depois de tudo o que fizemos por ti?
Senin için çok fedâkarlık yaptım, Juno. Birkaç sene sonra evden ayrıldığında da Weimaraner alacağım.
Eu sacrifiquei muito por ti Juno, e daqui a uns anos, quando saíres de casa... eu vou comprar weimaraners.
Senin için yaptırdım.
Mandei-a fazer para ti.
Senin için yaptığım her şeyden sonra!
Depois de tudo o que eu fiz por ti!
Hepsini senin için yaptım.
Fiz tudo por ti.
Senin iyiliğin için yaptım.
Quis poupar-te.
Senin için yaptığım onca şeyden sonra bu ufacık şeyi benim için yapamaz mısın?
Depois de tudo o que fiz por ti não podes fazer esta pequena coisa, por mim?
Çalıştığım her gece vardiyası kabul ettiğim her mesai hepsini senin, benim sahip olduğumun daha iyisine sahip olabilmen için yaptım.
Cada turno de noite que trabalhei, aceitei qualquer hora extraordinaria, E filo porque queria alguma coisa melhor para ti do que o que eu tive.
- Senin için özel yaptım.
- E fi-las especialmente para ti.
Senin için yaptığım iyilikler yüzünden.
Pelos favores que eu costumava fazer-te.
Ama Bob, senin için yaptığımı kimsenin asla yapmayacağını sakın unutma.
Mas Bob, não te esqueças que nunca ninguém faria o que eu fiz por ti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]