Sigaralar tradutor Português
665 parallel translation
Sigaraları ona götürebilirsiniz.
Podem levá-los lá.
Doc, ona sigaralarından birini ver.
Não fala sem fumar. Dr., Dê-lhe um cigarro.
Kalın filtreli sigaralarım gitti işte.
Lá se foi o meu tabaco.
Purolarınızı, sigaralarınızı ve çiğneme tütününüzü alın.
Venham buscat charutos, cigarros e tabaco de mascar.
Sigaralarınızı getirdim.
Estamos quites.
Sigaralarınız hoşuma gitti.
Gosto dos seus cigarros.
- Sigaralarınız hala hoşuma gidiyor.
- Continuo a gostar dos seus cigarros.
Keyifli sigaralar.
Feliz cigarro.
- Bunlar ucuz sigaralar.
Estes cigarros são dos baratos!
Sigaralar şu sehpanın üstünde.
Os cigarros estão naquela mesa.
- Önce sigaraları gönder.
- Abram primeiro os cigarros.
Eğer bir şey bulursak sigaralarımızı yüz dolarlık banknotlarla yakarız.
Se encontrarmos ouro, acenderemos charutos com notas de $ 100.
Şu sigaraları al.
Toma alguns cigarros.
Türk sigaralarından bir paket, Abdulla.
Dê-me um maço daqueles cigarros turcos...
- Sigaralarım nerede?
- Os meus cigarros?
Leo'nun sigaralarını getirdin mi?
Compraste os charutos para Leo?
Tatlım, hani şu sigaralarımızdan içmenin tam zamanı değil mi?
Querida, lembras-te daqueles cigarros que guardei? Fumava um agora.
Sigaralar.
Mais cigarros.
Dün akşam bizden topladığın sigaralar mı yoksa?
Os cigarros que nos tiraste ontem á noite?
Harry, o sigaraları sipariş ettiğimi hiç hatırlamıyorum.
Não me lembro de ter pedido aqueles cigarros, Harry.
Bir hafta boyunca kimsenin bunlardan haberi olmazsa sigaralar sizindir.
Se ninguém se inteirou em uma semana, dou-lhes os cigarros.
Sigaralar. Seni azgın.
O mesmo de sempre.
Sigaralarım nerede?
- Onde estão os meus cigarros?
Sigaralarından bir tane daha alabilir miyim?
Poderia dar-me outro cigarro?
Şey, ondan sonra sigaralarımızdan birini alabilir miyim?
Bem, será que mereço outro dos nossos cigarros, depois disto?
Fakat ölmeden önceki gün benim için armağan edecek sigaralar buldu.
Mas ele deu-me um presente de cigarros, no dia antes de morrer.
Bu sigaraları sana kim verdi?
Quem te deu estes cigarros?
Atın sigaraları, sigara yasak!
Nada de cigarros! Não se fuma!
Bu andan itibaren tam sessizlik, tüm lambaları ve sigaraları söndürün.
A partir de agora, silêncio absoluto... Apagar luzes, fogos e cigarros...
Hayır, şu sigaralar için.
Näo, quero os cigarros.
Sigaralarınızı söndürün!
Apaguem esses charutos!
Sigaraları söndürün.
Apaguem esses charutos.
Sigaraları koltuğunun yanına masadaki kutuya koymam gerekirdi.
Eu deveria ter posto cigarros na caixa ao lado da cadeira.
Sigaralarım bitmiş, çadırımdan alırım.
Já não teno cigarros. Vou buscar mais à tenda.
Sigaraları da götürmüşler!
Vê lá que até levaram os cigarros! Os cornudos!
Sigaralarımı unutmam çok kötü oldu. Ninen Musevi miydi?
Pena que me tenha esquecido dos cigarros em casa.
Sigaralarını da unutma.
E não te esqueças dos teus cigarros estão em cima da mesa.
Sigaralar.
Willie, cigarros.
Sigara içebilirler şayet içecek sigaraları varsa, olduğunu pek sanmam.
Deixa-os fumar... se tiverem algo para fumar, o que eu duvido.
Ona sigaralarını verin.
Dêem-lhe os cigarros dele.
Sigaralar. Sigarette.
Cigarros.
Sigaralar.
Sigarette.
- Vulgaria? Lütfen kemerlerinizi bağlayınız, ve sigaralarını söndürünüz.
Em nome de Sua Majestade a Rainha, eu gostaria...
Doktor, şu sigaralar konusunda...
Quanto aos cigarros...
- Lütfen sigaralarınızı söndürün...
- Apaguem os cigarros...
- Bu sigaralar, peder.
- São estes cigarros, padre.
Bu sigaraları bilirim.
Eu conheço estes.
Sigaralar da.
E os charutos também.
Sigaralarım.
- Sim, os cigarros...
- Sigaralar?
- E os meus cigarros?
Hey, ister inan ister inanma şu anda evimin önünden geçiyoruz. Köşedeki evde yaşıyorum. Mutfağımız tam lokantanın üzerinde ve sigaralarımı yolun karşısındaki dükkândan alırdım.
O general Leclerc pediu-me para avisá - los que eles estão a caminho para apressarmo-nos! mas estamos a passar em frente da minha casa.