Sigarayı bıraktım tradutor Português
90 parallel translation
- Sigarayı bıraktım.
- Deixei de fumar há 3 meses.
Yo, sigarayı bıraktım.
Não, deixei de fumar.
Oğluma para biriktirmek için sigarayı bıraktım ben.
Parei de fumar para poupar dinheiro para o meu filho!
Ben bugün sigarayı bıraktım.
Quer dizer, deixei de fumar hoje.
Sigarayı bıraktım.
Convida-me para um copo, Comissário?
Ben sigarayı bıraktım.
Deixei de fumar cigarros.
Sigarayı bıraktım!
Parei de fumar.
- Sigarayı bıraktım.
- Parei de fumar.
- Sigarayı bıraktım. - Yaşamda sayısız olasılık vardır.
Há imensas possibilidades.
Sigarayı bıraktım.
Já deixei de fumar, Burt.
Ben sigarayı bıraktım.
Eu parei de fumar.
En iyi şey tamamen sigarayı bıraktım.
Aquilo que eu mais gostava!
Sigarayı bıraktım.
Esse Tensy é o maior produtor de catarro da costa leste?
Sigarayı bıraktım, değil mi?
Parei de fumar, não?
- Ben de. Sigarayı bıraktım.
Acabei de deixar de fumar.
- Biliyorum. Ama sigarayı bıraktım.
- Eu sei, mas deixei de fumar.
Sigarayı bıraktım.
Deixei de fumar.
- Söyledim ya, sigarayı bıraktım.
- Já te disse, deixei-me disso.
İşte o gün sigarayı bıraktım.
Foi nesse dia que deixei de fumar.
Dün sigarayı bıraktım da.
Deixei de fumar ontem.
Sigarayı bıraktım gibi nihayet.
Finalmente deixei os cigarros, acho eu.
38 yıl sonra sigarayı bıraktım.
Depois de fumar passados 38 anos,
Sigarayı bıraktım.
Parei de fumar.
Bugün sigarayı bıraktım.
Hoje parei de fumar.
Millet, sonsuza dek sigarayı bıraktım!
Pessoal, vou parar de fumar para meu bem!
1983'te sigarayı bıraktım.
Deixei de fumar em 1983.
- Selam, ben de tam sigarayı bıraktım.
- Olá, parei de fumar.
Ayrıca sigarayı bıraktım.
É verdade, deixei de fumar.
Üç günde sigarayı nasıl bıraktım.
"Como deixei de fumar em três dias".
Sigarayı onaltı yığ önce bıraktığını mı söyledin?
Deixaste de fumar há 16 anos. Foi o que disseste?
Sigarayı bile bıraktım.
Até deixei de fumar.
Ben de sigarayı iki yıl önce bıraktım. İnsanlar benim yanımda sigara yaktıklarında, Dumanı büyük bir keyifle içime çekiyorum... Sigara onların ciğerlerini mahveder, değil mi?
Deixei de fumar e, quando vejo outros a fumar apetece-me beijá-los para lhes chupar o fumo dos pulmões.
Will. Ona sigarayı bıraktırdım.
Will, o paciente com pneumonia, eu consegui que ele deixasse de fumar.
Sigarayı bıraktım. Stanley Yelnats.
Stanley Yelnats.
Ve sigarayı yeni bıraktım.
"E deixei de fumar há pouco tempo."
Bilirsin, sigarayı bıraktığım zaman.
- Porque não aceito medalhas.
Biliyorum aptalca ama, ben sigarayı böyle bıraktım.
Sei que parece parvo, mas foi assim que deixei de fumar.
Sigarayı bıraktın mı?
- Largou o cigarro?
Akyuvar sayımı sigarayı bıraktığını gösteriyor.
Os leucócitos indicam que deixou de fumar.
Sigarayı mı bıraktırıyorsun?
Estás a tentar que ela deixe de fumar?
- Sigarayı iki yıl önce bıraktım.
- Achas? - Deixei de fumar há dois anos.
Sigara içen biriyle beraber yaşamayacağımı söyledim, o da sigarayı bıraktı.
Eu disse-lhe que não ia viver com um fumador, por isso ele deixou de fumar.
Yani eğer hastalardan daha çoğuna sigarayı bıraktırsan daha çok para mı kazanacaksın?
Então, este ano, se conseguir que mais gente, mais pacientes parem de fumar, vai receber mais dinheiro. - Sim, sem dúvida. - Este ano ganha mais.
Sigarayı bu yüzden bıraktım.
Por isso deixei de fumar.
Bu şarkı, annemle daha uzun yıllar beraber olabilmemiz için uzun yollar katedip ona sigarayı bıraktıran en iyi arkadaşım Earl Hickey için.
Esta é para o meu bom amigo, Earl Hickey, que percorreu um longo caminho para fazer a minha mãe parar de fumar para que pudéssemos passar mais uns preciosos anos juntos.
Sırf sigarayı bıraktıktan sonra 2 kg'ye yakın kilo aldım diye?
Porque eu só ganhei 1,4kg desde que deixei de fumar.
Tanrım, sigarayı yüzlerce kez bıraktım.
- Eu deixei uma centena de vezes.
Sigarayı bıraktıktan sonra kazandığım ufak bir alışkanlık.
Ganhei este hábito quando deixei de fumar.
Sigarayı iki sene önce bıraktım.
Deixei de fumar há anos.
Bu gece hiç uğraşamam. Belediye başkanıyla röportajım için sigarayı bıraktığım için biraz gerginim.
Estou um pouco nervosa porque deixei de fumar por causa da entrevista com o mayor.
- Sigarayı bıraktın mı?
- Deixaste de fumar?