Sinirlerimi bozuyor tradutor Português
85 parallel translation
Belki de sorun bu, belki de bu odanın içindekiler benim sinirlerimi bozuyor.
Talvez seja isso. Talvez seja por estar fechada nesta quarto que fique nervosa.
O tabanca benim sinirlerimi bozuyor, bayım.
Ninguém, ligaram-me há pouco tempo.
- Viridiana sinirlerimi bozuyor.
- Essa Viridiana acaba com a paciência.
Sinirlerimi bozuyor artık!
Cale-as, que não deixam ouvir!
- Bu adam sinirlerimi bozuyor.
- Ele já está a enervar-me! - A mim também! Está mesmo!
Sinirlerimi bozuyor.
Isso põe-me nervoso.
Dinlenmiş olabileceğimizi düşünmek sinirlerimi bozuyor.
Fico nervoso ao pensar que fomos escutados.
Sinirlerimi bozuyor.
Põe-me nervoso.
Bu benim sinirlerimi bozuyor.
Isso põe-me nervoso.
Sinirlerimi bozuyor.
Sempre a meter-me nervos.
Mutfaktakiler, garson kızlar, herkes onu seviyor ama benim sinirlerimi bozuyor.
O pessoal da cozinha adora-o. A mim, ele enerva-me.
"Murray, bu çocuk sinirlerimi bozuyor." "Shelly, o gitti."
"Murray, o rapaz está a chatear-me." "Shelly, ele está na rua."
Bu yer sinirlerimi bozuyor.
Isto dá arrepios.
Kanka, aşağıda delinin biri sinirlerimi bozuyor.
Está um maluco lá em baixo, e está a dar-me cabo dos nervos.
Bu insanlar sinirlerimi bozuyor.
Esta gente põe-me nervosa.
- Öyle etrafa bakmayı. Sinirlerimi bozuyor.
- Andar de um lado para outro.
Dostum.Evet, evet, evet, bütün söylediğin bumu sinirlerimi bozuyor
Ah, já me irritas com os teus "sim, sim, sim, sim"!
- Sinirlerimi bozuyor.
Nem pensar. - Irrita-me.
- Bu silah benim de sinirlerimi bozuyor.
Não apontes isso. Essa pistola está a deprimir-me.
Sanırım sadece, bu olduğunda Ally'nin yan odanda olacak olması sinirlerimi bozuyor.
- Eu compro-os às vezes. Não que eu pense que alguma vez irei ganhar mas gosto de segurá-lo nas mãos e pensar :
Ve bu şey sinirlerimi bozuyor.
E isto está a enervar-me.
Sinirlerimi bozuyor.
Isto está a pôr-me doida.
Bir tek şu hâkim var ya, sinirlerimi bozuyor.
É que... Há um juiz que me está a fazer perder a cabeça.
Chicago kelimesini bile duymak sinirlerimi bozuyor.
Estou totalmente por fora de tudo que acontece Iá.
Bu Perseidler Sonata Operasını Mi moajorle çalarak sinirlerimi bozuyor. Ve şimdiye kadar onlara bağırmamana bile çok şaşırdım.
Aqueles Perseids têm tocado a Sonata em E maior com os meus nervos, e até agora você tem conseguido não levantar a voz para eles.
Tanrıya yemin ederim benim sinirlerimi bozuyor!
É professora em Saint Malachy. É mesmo irritante.
Marbles, bu ses sinirlerimi bozuyor.
Marbles, essa tua voz irrita-me.
Napalm ve yakma lafları sinirlerimi bozuyor.
Esta conversa sobre napalm e exterminação põe-me nervoso.
Bu adamlar sinirlerimi bozuyor.
É que estes rapazes, metem-me nervoso.
Kamera sinirlerimi bozuyor, kartları bile karıştıramıyorum.
Essa câmara me põe tão nervoso que nem mesclar as cartas posso.
- Bu adam sinirlerimi bozuyor.
- Este tipo está a enervar-me.
Yani, ben yetişkin bir adamım ve burası sinirlerimi bozuyor.
Sou um homem adulto e este lugar está a perturbar-me.
Bir de, Rimbauer sinirlerimi bozuyor. Joyce'da.
Além disso, o Rimbauer irrita-me, e a Joyce também.
Bu olay sinirlerimi bozuyor.
Isto começa a irritar-me.
ne salak bir yüz.benim sinirlerimi bozuyor.
Que olhar idiota é aquele? Será que ele me está a sobrestimar?
Kelepçelerin takılı olması sinirlerimi bozuyor.
Deixa-me nervoso estar algemado.
- Sinirlerimi bozuyor.
- Está a enervar-me.
- Sende yalan söylüyorsun. Ben yalan söylüyorum çünkü şu aptal Aman sinirlerimi bozuyor.
Digo mentiras porque esse estupido do Aman irrita-me muito
Aslında, sana bakmak bile sinirlerimi bozuyor.
Alias, fico chateado só de olhar para ti.
Burası artık sinirlerimi bozuyor.
Este lugar está a afectar-me.
Seks hakkında durmadan konuşman sinirlerimi bozuyor.
É que esse papo sobre foder o tempo todo, me irrita!
Sinirlerimi bozuyor.
Está completamente passada.
Bu piyano sesi sinirlerimi bozuyor.
Esse piano está me dando nos nervos.
Benim sinirlerimi bozuyor.
Odeio esse palerma.
- Sen benim sinirlerimi bozuyor başlıyor.
- Estás a começar a enervar-me.
Aldatılmak sinirlerimi bozuyor.
Odeio andar enganada.
Bu sessizlik sinirlerimi bozuyor.
Este silêncio mata-me!
Kaltak sinirlerimi bozuyor.
Esta cabra enerva-me.
- Sinirlerimi bozuyor.
- Está a mexer com os meus nervos.
Dolanıp durman sinirlerimi bozuyor.
incomoda-me que se ponha assim.
Ayrıca Prefect'lerde akşam yemeği sinirlerimi öyle bozuyor ki!
Além disso, jantar em casa do Perfeito põe-me nervosa.
sinirli 34
sinir 21
sinirliyim 21
sinirlisin 23
sinir bozucu 26
sinirlenme 148
sinirimi bozuyorsun 16
sinirlerine hakim ol 16
sinirimi bozuyor 19
sinirlenmeyin 24
sinir 21
sinirliyim 21
sinirlisin 23
sinir bozucu 26
sinirlenme 148
sinirimi bozuyorsun 16
sinirlerine hakim ol 16
sinirimi bozuyor 19
sinirlenmeyin 24