Tabiiki tradutor Português
187 parallel translation
- Niye, tabiiki işin içinde para da var.
Sim, claro que há dinheiro.
Kardeşim bana benzediğini söylüyor ama değil, tabiiki o önyargılı,
Meu irmão disse que se parece comigo, mas, claro, ele é parcial.
- Tabiiki.
- Claro que deixo.
Ve yaşlı anne gelip yavruyu toplayıp götürür, iççamaşırları birlikte tabiiki.
E a mãe-ursa apanhou-o, ceroulas e tudo.
Evet, tabiiki.
Claro.
- Tabiiki, biz eski arkadaşız.
- Claro, somos velhos amigos.
- Tabiiki farkettim.
- Claro que notei.
Neden öyle söylemiyorsun tabiiki bırakıcağım.
Porque não disseste antes? Claro que abrandarei.
Gerçek keyif tabiiki sizin varlığınız.
O verdadeiro prazer, claro, é a sua presença. - Obrigada.
Tabiiki, önce Willard'ı öldürdü.
Bem, ele escolheu primeiro o Willard.
Olur, tabiiki.
Sim, claro.
Sana öbür adamlardan çok para veriyorum, tabiiki senden daha fazla şey beklerim.
Eu pago-lhe mais que aos outros, assim espero mais de si.
Tabiiki pek çoğu yabancı kadınlardı. Fakat yine de kadın kadındır.
Claro que a maioria só está atrás do dinheiro, mas, na minha opinião, uma mulher é uma mulher.
... ve tabiiki bundan sonra gelişen olayları da?
E tudo o que aconteceu depois disso?
Tabiiki vermedi.
Claro que não.
Olayın seninle ilgili kısmını söylemem, tabiiki.
- Não vou falar da tua parte, é claro.
- Tabiiki yaparım.
- Pois consigo.
Yarın için iyi bir dinlenme olur. Bir evde kalmayı tabiiki tercih ederim.
Não terei de sair muito cedo... e gostava muito de ficar numa casa.
- Tabiiki Joe
- Claro.
Tabiiki yemek yapıyorum.
Pode crer que sei.
Evet, tabiiki!
Sim, claro!
Ona bir saat vermedim, tabiiki.
É claro que não lhe dei uma hora.
Tabiiki, köpeklerle ufak problemleri vardı.
É claro que tinha um pequeno problema com os cães.
- Olağan otoriteleri tabiiki.
- Para as autoridades responsáveis.
Büyük ihtiyaç. Bay Fong ve Teğmen O'Mara'yı biliyorsunuz, tabiiki.
É claro que já conhece o Sr. Fong e o tenente O'Mara.
Tabiiki.
- É claro.
Tabiiki muhtemelen bazı resimleri ve onların aletlerini kullanabiliriz. Ve tüm bu hoparlörleri, yükselticileri. Gizemli ışık topunu...
Vamos fotografar os alto-falantes... o amplificador... as misteriosas bolas de luz...
Biliyorum şu anda ülkenin en gelişmiş ve en gizli teknolojisini doğu Almanların eline geçmesini ilğilenmiyorsun tabiiki.
Sei que neste momento não estás interessado que a tecnologia de topo mais preciosa e secreta de um país esteja a ser entregue aos Alemães do Leste.
Ve, tabiiki yazılar çinceydi.
Claro, era em Chinês.
Bende elimde kart postal büyüklüğünde haritam ve tabiiki anlamadığım bir dille başbaşa kalmış oldum.
Tudo que tinha como mapa era um postal que não compreendia numa linguagem que não sei ler.
Peg, Tabiiki çekici buluyorum. Bence çok iyi görünüyorsun.
Ora, Peg, claro que acho.
Uh, tabiiki, tamam.
Está bem.
tabiiki, sensiz aynı olmaz- - biraz eğlenebilirim.
Olá, Peg. Que bom. Apanhei-te num intervalo.
biz sebze yemeyiz. tabiiki.
Bem, conversámos, chamei-a Nariguda, ela chamou-me Uma Peúga e...
tabiiki etmem, çok hoşuma gitti. [yüksek sesle gülüyor] benimle dans etmek istermisin?
Ninguém quer saber que pareçamos não dar importância ao fim da minha vida?
Tabiiki, eğer uyusaydım daha iyi olurdu.
Talvez ajudasse se eu dormisse um pouco.
Teşekkürler, tabiiki bekliyorum.
Obrigado. Sim, claro que espero.
Tabiiki. Hatta sadece bunu yaptım.
Sim, pensei, claro.
Bu oyuna dayanamadın, tabiiki.
Não podias resistir aos jogos, pois não?
Slate ve Şirketi'nin başkanı olacak, tabiiki yüksek bir maaş ve adı yazan bir tabela ile. Ooh.
Como Vice-Presidente da Pedra Cia, com um chorudo salário e uma placa a brilhar com o vosso nome.
- Tabiiki de edersin.
- Claro que podes.
- Tabiiki de.
Claro.
Tabiiki...
claro...
Ve tabiiki, aynı zamanda... umut.
E talvez, até mesmo... esperança.
Tabiiki bize devlet tarafından verilen cyborg hücrelerimiz ve ellerinde tuttukları hafızalarımızı da alırlar.
Cosiderando que devloveremos ao governo nossos casulos ciborgues e todas as memóris que eles contém.
Tabiiki, bu konuda hiçbir itirazınız olmamalı.
certamente você não tem objeções.
Tabiiki.
Claro.
Ben tabiiki!
- Eu.
Tabiiki.
- Claro.
Tabiiki dinlemez.
- Claro que não.
Tabiîki bir kadın.
É dos canos.
tabii 9702
tabiî 81
tabii ki 3786
tabiî ki 109
tabii ki evet 16
tabii ki hayır 476
tabii ki seviyorum 29
tabii ki öyle 97
tabii ki istiyorum 19
tabii ki var 74
tabiî 81
tabii ki 3786
tabiî ki 109
tabii ki evet 16
tabii ki hayır 476
tabii ki seviyorum 29
tabii ki öyle 97
tabii ki istiyorum 19
tabii ki var 74
tabii ki de 45
tabii ki benim 18
tabii ki olmaz 20
tabii eminim 16
tabii efendim 146
tabii ki biliyorum 29
tabii ya 578
tabii ki yok 71
tabii ki eminim 28
tabii var 20
tabii ki benim 18
tabii ki olmaz 20
tabii eminim 16
tabii efendim 146
tabii ki biliyorum 29
tabii ya 578
tabii ki yok 71
tabii ki eminim 28
tabii var 20