Taksi tradutor Português
5,327 parallel translation
Taksi geldi gitmeliyim.
O táxi chegou, preciso de ir.
- Sana bir taksi çağırırız.
Vamos chamar-te um táxi.
Bana söylediğin gibi taksi değiştirdim.
Troquei de táxis como me disseste.
Taksi paylaşacak aşamaya geldik mi?
Entre.
Korkarım ki taksi tutmuş.
Temo que tenha apanhado um táxi.
Taksi paylaşacak aşamaya geldik mi?
Acha que estamos prontos para partilhar um táxi? Entre.
Çıkmana 5 dakika kala haber ver. Taksi çağıracağım.
Avise-me com cinco minutos de antecedência e eu chamo um táxi.
Taksi ehliyetine ulaştım.
Tirei o número.
Kusura bakmayın geciktik ama taksi bulamadık bulduğumuz taksi de yavaş çıktı...
- Olá. Peço desculpa pela atraso, mas não arranjávamos um táxi.
Tek başına taksi tuttu sonraysa malum kaza yaşandı.
Ela apanhou um táxi sozinha, e o acidente aconteceu.
Kaldırımda taksi şoförüyle güreşiyordu.
Está na porra do passeio a lutar com o taxista. - Cristo!
Taksi!
Táxi!
Bayım gerçekten taksi paranız var mı?
Senhor, tem mesmo tarifa de táxi?
- Sana hemen bir taksi çağırsam iyi olacak.
- Provavelmente devia chamar-te um táxi agora.
Taksi şoförü bir bardak kahve almak için parketmiş.
O taxista parou aqui para tomar um café.
Bir taksi şoförünün kafeste falan çürüdüğünü mü?
Algum taxista triste a apodrecer numa cela nalgum lugar?
Sence bize taksi çağırır mı?
Acha que ela nos chamou um táxi?
- Aynı taksi madalyonuna sahip. - Benimki legal!
- Ele tem o mesmo medalhão.
Takma bir isimle taksi şoförlüğü yapan adam diyor bunu.
Diz o homem que conduz um táxi sob um nome falso.
Niye taksi kullanıyor ki?
Por que está ele a conduzir um táxi?
New York'ta yasal olarak taksi işletebilmenin ne kadar ayak işi gerektirdiğini biliyor musun?
Estás ciente do trabalho necessário para operar legalmente um táxi em Nova Iorque?
Evet, Taksi ve Limuzin Komisyonu'ndan taksi madalyonu kiralıyor veya satın alıyorsun.
Sim, podes alugar ou comprar um medalhão da Comissão Taxi Limousine.
Mozzie yolcularından bilgi toplamak için taksi mi sürüyor?
O Mozzie conduz um táxi para obter informações durante as viagens?
Taksi Limuzin Komisyonu niye araç Gotham Taksi'den Luke Dusarque'ın diyor?
Porque diz a Comissão que o Luke Dusarque da Gotham Taxi é o proprietário?
- Taksi Komisyonu kimliğime güzel bir sıfat taksana.
Nenhum CTL para a minha identificação da CTL? Estava à espera de uma piada sobre a CTL, mas essa não foi boa.
Bir taksi madalyonu kiralamak için ayda 4 bin dolar mı ödedin?
Pagou 4 mil dólares por mês para alugar um medalhão de táxi?
Angelo da Taksi ve Limuzin Komisyonu'nda çalışıyor.
E o Angelo... trabalha na Comissão Taxi Limousine.
Taksi Limuzin Komisyonu mu? 5V78.
Nos Comissão Taxi Limousine?
Angelo benim taksi numaramı tanıdı.
O Angelo reconheceu o número do meu táxi.
- Taksi parası var.
- E dinheiro para o táxi.
Booth'un kurbanın dairesinde bulduğu seyir defterinin sayfalarından bir taksi şirketinin izine rastladım.
Rastreei a companhia de táxis pelas páginas de registos, encontradas no apartamento da vítima.
Sence orası bir taksi garajı ve arayan Brima mı?
Achas que era uma garagem de táxis, e que foi Brima?
Bu yüzden taksi şirketinden sevk kayıtlarını istedim.
Por isso pedi as gravações das chamadas da empresa de táxis.
Taksi şirketindeki sevk çağrıları ile karşılaştırdım ve...
Comparei-a com as chamadas da empresa de táxis e...
Taksi 297. Eastern ve Addisson'ından alınıp Bennig ve 16.Caddesi'ne bırakalıcak. 297 mi?
Chamada na Eastern com Addisson com destino à Benning com a 16ª.
Yani Taksi 297'nin şoförü Brima mı?
E o motorista do táxi 297 é o Brima?
Tüm bildiğim, 911'i arayan kesinlikle bu taksi şoförü.
Tudo o que sei, é que o taxista foi quem fez a chamada.
Taksi, Anthony Johnson üzerine kayıtlı.
E o táxi está registado em nome de... Anthony Johnson.
New York'ta yaşarken üst katımda bir adam yaşıyordu, ve yasal olarak bir taksi şirketinde çalışıyordu fakat bazen taksiyi oda arkadaşının sürmesine izin verirdi ve böylece 24 / 7 çalışabilirdi.
Quando morava em Nova Iorque, havia um sujeito que morava no andar de cima que trabalhava legalmente como taxista, mas, às vezes, deixava o colega de quarto conduzir para poderem trabalhar 24 horas.
Taksi için kavgadan yırtmış olduk.
Mas não tivemos que esperar por um táxi.
Bu taksi dolu. Kendine başka bir araç bul.
Este táxi está ocupado, encontre outro para si.
Koşarken az daha taksi çarpıyordu.
Quase que fui... Quase que fui atropelado por um táxi.
Columbia Üniversitesi bir taksi uzağımızda.
Mas a Columbia é a um saltinho de táxi.
Bridget taksi şirketinin kartını gördün mü?
Bridg, viste o telefone do táxi?
- Taksi istemediğine emin misin?
De certeza que não quer um táxi?
Sana taksi çağırayım mı?
Queres que te chame um táxi?
Benim Yoshiro Nakamatsu ya da Tycho Brahe gibi deli olduğumu düşünebileceğini anlıyorum ama onlarsız gezegensel hareket yasalarına veya basit taksi metrelerine sahip olamazdık.
Eu apercebi-me que pode achar que sou louco... como o Yoshiro Nakamatsu ou o Tycho Brahe. Mas, sem eles, não teríamos as leis do movimento planetário... ou o simples taxímetro.
- Jonesy bir taksi bulabilirse DC'ye.
Washington, se o Jonesy conseguir chamar um táxi.
Taksi bulurum.
Vou de táxi.
Gotham Taksi.
Gotham Taxi.
Taksi!
Taxi!