Taksi çağır tradutor Português
285 parallel translation
Bir taksi çağır, seni aşağıda bekliyorum.
Há um problema qualquer com os bilhetes.
Bir taksi çağırır mısınız?
Pode pedir um táxi para mim?
Taksi çağır.
Chama um táxi.
Başlamadan önce bana bir taksi çağır.
Antes de fazeres isso, pede-me um táxi, sim?
- Bize bir taksi çağırır mısınız?
- Maravilhoso! Chamou um táxi?
- Sascha, bir taksi çağır.
- Sascha, chama um táxi.
- Taksi çağır evladım.
- Chame o carro.
- Hayır, teşekkür ederiz efendim. Taksi çağırmıştık da.
- Temos um táxi.
Ben bir taksi çağırıyorum. Siz hepiniz taksiyle gideceksiniz.
Que disparate, vou chamar um táxi.
Bir taksi çağır hayatım.
Chama-me um táxi, querida.
- O zaman taksi çağırırım.
- Então pedirei um táxi. - Claro.
Taksi çağır, ben gidince de ikiniz yine pikabı çalıştırırsınız.
Pede um táxi, e quando for, poderão voltar a ligar o toca disco.
Bana bir taksi çağır!
Chama-me um táxi!
Bana bir taksi çağırır mısınız, lütfen?
Pode arranjar-me um táxi, por favor?
Kendi başına taksi çağırıyor, sanki hırsız.
Desaparece como um ladrão.
Bir taksi çağır.
Chame um táxi.
Charles, beyler için bir taksi çağır lütfen.
Charles, chame um táxi para estes cavalheiros, por favor.
Freddy, git bir taksi çağır.
Freddy, vai procurar um táxi.
Size taksi çağırıyım mı? Sabahın bu saatinde Londra'da... bi hanfendi yannız dolaşmamalı.
Uma senhora näo devia andar sozinha... em Londres a esta hora da manhä.
" Sonra bir taksi çağırır,
Você pode acertar-lhe com um directo. Chame um táxi e comece a recuperar.
Biz artık bir taksi çağırıp eve gitsek iyi olur.
Acho que vamos chamar um táxi para irmos embora.
Bana bir taksi çağır.
Chame um táxi.
Anne, bana bir taksi çağır.
Tens de me chamar um táxi, mãe.
- Hayır, git taksi çağır.
- Não. Chama um táxi.
Arabaya gir, hemen buradan çık. Arabayı sahil evinde bırak ve kendine bir taksi çağır.
Pega no carro, vai à casa de praia, deixa-o lá e apanha um táxi.
Polly, taksi çağırır mısın lütfen?
- Chama um táxi para o senhor.
10 taksi çağırır mısın?
- Mande vir dez táxis.
Bir taksi çağırıp, sana telefon numaramı bırakırdım.
Podia ter chamado um táxi, deixado uma mensagem.
Kaybolursam bir taksi çağırırım.
Se me perder apanho um táxi.
Bir taksi çağır, Atlantic City'ye döneceğim.
Chame um táxi para Atlantic City.
- Hayır. Taksi çağır.
- Não, eu chamo um táxi.
Taksi çağır.
Chamem um táxi.
- Taksi çağırırım.
Chamo um táxi.
- Bize taksi çağırır mısın?
- Queres arranjar-me um táxi?
Bennett, bir taksi çağır.
Bennett chama o táxi.
Watson, derhal bir taksi çağırır mısın?
Watson, pode chamar um táxi imediatamente?
Sonra sana taksi çağırırım.
Dorme e eu chamo um táxi mais tarde.
Ona bir taksi çağırın.
Chamem-lhe um taxi.
Garson, bana bir taksi çağırır mısınız lütfen?
Empregado, pode chamar-me um táxi, por favor?
Taksi çağırırım.
Vou chamar um táxi.
Bir taksi çağır.
Quero que pegue um táxi.
Kapa çeneni, Plunkett. Bize bir taksi çağır.
Cale-se e nos chame um taxi.
Hesabı öde ve taksi çağır.
Paga a conta e apanha um táxi.
Yoksa, ya bir taksi çağırıyorumdur ya da kapıcı odasında... Tamam.
Mas se estiver a chamar um táxi, ou na arrecadação...
Ralph, orada öyle durma, bayana bir taksi çağır.
Ralph, não estejas aí especado, chama-lhe um táxi.
- Taksi çağırın, lütfen.
- Queria um táxi já, por favor.
Şimdi bana taksi çağırır mısın?
Agora, por favor, arranja-me um táxi?
Hemen bana bir taksi çağırın.
hilda, hilda... chame um táxi rapidamente, está bem?
Stig, taksi çağırır mısın?
- Stig, podes chamar um táxi?
Taksi çağır, otelime gidip ter atarım.
Estou com calafrios de novo.
Bir dahaki sefere öleceğin zaman, taksi çağır.
Os escoceses usam kilts, quem usa saias são as mulheres. Da próxima vez que estiveres a morrer nos confins da terra, chama um táxi.