Tıpkı baban gibi tradutor Português
192 parallel translation
Tıpkı baban gibi.
Como o seu pai.
Kadınlara tıpkı baban gibi bakıyorsun.
Olha para uma mulher como seu pai.
Tıpkı baban gibi konuşuyorsun.
Pareces o teu pai a falar.
Tıpkı baban gibi.
Igual ao teu pai!
Çetin cevizsin, değil mi? Tıpkı baban gibi.
És um osso duro, não és, como o teu velho?
Evet, bir zamanlar tıpkı baban gibi bir Jedi şövalyesiydim.
Sim, fui um Cavaleiro Jedi como o teu pai.
Bazen deli olduğunu düşünüyorum, tıpkı baban gibi, huzur içinde yatsın.
Às vezes acho que é louco! Como seu pai, que em paz descanse.
- Tıpkı baban gibi.
- Como o teu velhote.
Tıpkı baban gibi.
Como o teu pai.
Tıpkı baban gibi bir öğrenci kadar heyecanlısın!
Igual ao seu pai. Alvoroçado como um colegial.
Tıpkı baban gibi. Amin.
Como seu pai.
Sen doğuştan bir romantiksin, tıpkı baban gibi.
Tu nasceste romântico, tal como o teu pai.
Sen yaşlı ve çökük bir ayyaşsın, tıpkı baban gibi.
És um velho bêbado e amargurado tal como o teu pai.
Tıpkı baban gibi.
Tal como o teu papá.
Tam zamanında. Tıpkı baban gibi.
Pontual, como o teu velhote.
Tıpkı baban gibi.
lgual que seu pai.
Tıpkı baban gibi tembelsin.
Preguiçoso, tal e qual o teu pai.
Tıpkı baban gibi.
Tal e qual o teu pai.
- Tıpkı baban gibi.
- Como o teu pai.
Tıpkı baban gibi konuşuyorsun.
Falas como o teu pai.
Tıpkı baban gibi.
Tal como o teu pai.
Eldon, tıpkı baban gibi konuşuyorsun.
meu deus, Eldon, sonhas igual ao seu pai. - É certo.
Her zaman esprili biriydin, Bruce, tıpkı baban gibi.
Sempre foste engraçado, Bruce, tal como o teu pai.
Tıpkı baban gibisin. Babam gibi falan değilim.
- Não sou igual ao meu pai.
Tıpkı baban gibi davranmaya başlamışsın.
Estás a ficar igualzinho ao teu pai.
- Tıpkı baban gibi.
Não, é o que seu pai fez, pode ser?
Tıpkı baban gibi yani.
Tal como o teu pai.
Tıpkı baban gibi, değil mi Billy?
Tal qual como o teu pai?
tıpkı baban gibi.
És muito emotivo, como o teu pai.
Baban bilgisayardı, tıpkı senin gibi.
Era um computador, como o filho.
Baban seni seviyor, tıpkı senin de Bozo'yu seveceğin gibi. Ama Barrett'lar hep gurur yüzünden birbirlerinden nefret ediyorlar.
O teu pai gosta de ti tal como tu gostarás do Bozo, mas os Barrett são tão orgulhosos que julgarão sempre que se odeiam.
Diğer arkadaşlarımla birlikte, anne baban da öldü, ama sen çok güçlüydün tıpkı bu adada büyüyen ağaçlar ve filizlenen otlar gibi.
Os teus pais morreram, tal como os meus outros amigos, mas fizeste-te um rapaz forte... Como a erva e as árvores que cresceram nesta ilha.
Ayakların tıpkı babanınkiler gibi...
- Mas acabam por falhar... - Nos pés sais ao teu pai.
- Tıpkı babanın sözü gibi.
- Como tivemos a palavra do teu pai.
Biliyorsun oğlum, bir gün sen de birine sahip olacaksın tıpkı sevgili yaşlı babanı öldüren şu kadın gibi. Kapa çeneni, Al. Oh, çıkıyor.
Continuo a achar que o mundo é injusto quando alguém que não terminou o liceu ganha mais do que alguém importante como um doutorado ou um vendedor de sapatos.
Kendi korkularını fethedemezsen kendi şeytanlarını çocuklarına geçirirsin. Tıpkı babanın kendininkileri sana geçirdiği gibi.
Se não conquistares os teus próprios medos... passarás os teus demónios para os teus filhos... tal como o teu pai passou o dele para ti.
Babanın da tıpkı bunun gibi bir tane vardı.
Seu pai tinha um igual.
Sen ve baban ebedi aşıklar gibisiniz... tıpkı güneş ve ay gibi, sadece gün batımında buluşan... ama gözleri daima birbirlerinde kilitli.
Tu e o teu pai são como eternos amantes... Como a lua e o sol Que só ao anoitecer se encontram... mas cujos olhos estão para sempre aprisionados.
Tıpkı babanı öldürdüğüm gibi, seni de öldüreceğim.
Vou te matar, como matei o teu pai.
Tıpkı senin gibi. Ben hala senin babanım, Jules ve benimle bu şekilde konuşamazsın.
Ainda sou o teu pai, Jules, e não te permito que me fales assim.
Eminim, bunlarla epey zarar verirsin. Tıpkı kötü baban gibi.
Aposto que és capaz de fazer uns estragos, como fazia o malvado do teu pai.
Truman, çok iyi biliyorsun ki baban tek çocuktu tıpkı senin gibi.
- Truman, sabes muito bem... que ele era filho único, tal como tu.
Tıpkı her babanın oğlunu sevdiği gibi.
Como todos os pais amam os seus filhos.
Babanı severdim tıpkı seni sevdiğim gibi, Harry.
Eu amava o seu pai, como o tenho amado a si, Harry.
Tıpkı aynı anda hem anne hem de babanın olması gibi.
É como... ter um pai e uma mãe.
Tıpkı senin baban gibi.
O Naruto é capaz de ser quem te compreende melhor.
Tıpkı baban gibi kalın kafalısın sende.
És tão cabeçudo como o teu pai.
Kanser onu yedi. Tıpkı senin baban gibi. Kanser burçlardaki yengeç gibidir.
Era como o teu pai, o cancro é como o carangueijo no horóscopo.
Onu davet etmemeliyim, tıpkı babanın dediği gibi.
- Ter com a Lindsay.
Onu davet etmemeliyim, tıpkı babanın dediği gibi.
Tenho de a desconvidar, tal como disse o teu pai.
Tıpkı babanızın söylediği gibi.
Como o teu pai disse.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
tıpkı 157
tıpkı senin gibi 132
tıpkı sana benziyor 22
tıpkı eskisi gibi 17
tıpkı benim gibi 88
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
tıpkı 157
tıpkı senin gibi 132
tıpkı sana benziyor 22
tıpkı eskisi gibi 17
tıpkı benim gibi 88