Unuttun mu yoksa tradutor Português

Bugün Bay Smith'i ziyaret etme günüm, unuttun mu yoksa?

Esqueceste que é o meu dia de visitar o Sr. Smith?

- Dün sekizdik, unuttun mu yoksa?

Ou já se esqueceu?

Ben kocanı kurtarmaya çalışan avukatım. Unuttun mu yoksa?

Sou o advogado que tenta salvar o seu marido, lembra-se?

Gan Dafna'da 15 yaşındaki her kızın hemşire olduğunu unuttun mu yoksa? Yine de burada kal.

Esqueceu que toda adolescente de Gan Dafna... é uma enfermeira?

- O dört manyağı unuttun mu yoksa?

- Já esqueceste os 4 tarados?

Unuttun mu yoksa?

Já te esqueceste disso?

- Unuttun mu yoksa?

- Já te esqueceste?

Unuttun mu yoksa?

Esqueceste-te?

Yarın evlilik yıldönümümüz, unuttun mu yoksa?

Esqueceste-te de que amanhã é o nosso aniversário?

Unuttun mu yoksa?

Lemchek, lembras?

Unuttun mu yoksa?

Não te lembras?

- Onu unuttun mu yoksa?

- Esqueceste-te?

- Beni unuttun mu yoksa?

- Esquecestes-me?

"Unuttun mu yoksa hiç bilmiyor muydun?"

Esqueceste-te, ou será que nunca soubeste? "

Senden tavsiye almayı uzun zaman önce bıraktım... Unuttun mu yoksa?

Deixei de seguir os teus conselhos á muito tempo... ou esqueceste-te?

Seni bu ülkeye kimin soktuğunu unuttun mu yoksa?

Esqueceu-se de quem a introduziu neste país?

Genç Lord Namgung'un geleceğini unuttun mu yoksa?

Esqueceste-te que o jovem senhor Namgung chega hoje?

Burada da bir bar olduğunu unuttun mu yoksa?

Ela tem um bar bem abastecido aqui, sabes.

- Yoksa çok yaşlısın da unuttun mu?

- Ou é tão velho que se esqueceu?

Yoksa evlilik yıldönümümüzü unuttun mu?

Esqueceste-te que fazemos anos de casados?

Yoksa bunun nasıI bir şey olduğunu unuttun mu?

- esqueceste o que se sente?

Atı öldürmeye mi çalışıyorsun yoksa onun bana ait olduğunu unuttun mu?

Estás a tentar matar o cavalo? Será que te esqueceste de que ele me pertence?

- Yoksa bunu şimdiden unuttun mu?

Que mais faria eu numa tarde linda e com o baile daqui a uma semana? - Ou já te esqueceste?

Önsezilerin daha önce de yanılttı seni Doyle. Yoksa unuttun mu!

Os teus palpites já deram para o torto antes, Doyle, ou já te esqueceste disso?

Yoksa bu gece randevumuz olduğunu unuttun mu?

Estás a dizer-me que te esqueceste que tínhamos um encontro hoje?

Yoksa unuttun mu?

Você Esqueceu?

Yoksa gerçek bir erkeğin ne olduğunu unuttun mu?

Você esqueceu como é um homem de verdade?

Unuttun mu yoksa?

Porventura te esqueceste?

Yoksa unuttun mu?

Sabias?

Bu evde yaşamanın kurallarından biridir bu... yoksa unuttun mu?

- Era uma das... condições para voltar a morar aqui. Lembra disso?

Yoksa bunu unuttun mu?

- Já não te lembras?

Yoksa bunu unuttun mu?

Ou esqueceste-te?

Yoksa tüm masa edebini unuttun mu?

Ou terão todas essas maneiras "cuidadosamente aprendidas" de estar à mesa, ido para o lixo?

Yoksa Lester olayını unuttun mu?

Ou esqueceste-te do incidente com o Lester?

Yeni termosunu göremedim David, yoksa unuttun mu?

Não trouxeste o termo novo, David. Esqueceste-te?

Yoksa unuttun mu?

ou já se esqueceu?

Yoksa unuttun mu?

Esqueceu-se, ou quê?

10 mu, 50 mi, 100 mü? Yoksa sayısını unuttun mu?

10, 50, 100, antes de perderes a conta?

- On gün önce üvey kızımla evlenmek istediğini söyledin, yoksa unuttun mu?

Disse-me que queria casar com a minha enteada. - Não se esqueceu?

Yoksa unuttun mu?

Esqueceu-se?

Yoksa unuttun mu?

Não é disso que se lembra?

Yoksa doktor Joley'yle meşgul olduğun için unuttun mu?

Não aconteceu nada com o Dr. Joley.

Yoksa unuttun mu?

Ou esqueceste-te?

Yoksa unuttun mu?

Ou já te esqueceste?

Yoksa tüm öğrendiklerimizi unuttun mu?

Ou você esqueceu tudo o que nós aprendemos?

Yoksa unuttun mu? Daniel.

Se calhar, esqueceste-te.

Yoksa kapşonunu kontrol etmeyi unuttun mu koca aptal?

Esqueceste-te de ver se o capuz dela estava para baixo, idiota?

Yoksa neden burada olduğunu unuttun mu?

Ou esqueceste-te porque estás aqui?

Bunu unuttun mu yoksa?

Já te esqueceste disso?

Seni seviyorum, unuttun mu yoksa?

- Uós estamos comprometidos. E eu amo-te.

Savaştayız, yoksa unuttun mu?

Está uma guerra a acontecer ou você esqueceu?