Verdı tradutor Português
21 parallel translation
Ellerimiz birbirine değdiğinde ani bir elektriklenme oldu. Büyülü bir şekilde kapılar açılıverdı.
Lilith, eu... escrevi mesmo essa carta.
Verdı eskiden bir marifetim
Sempre tive um talento
Ama sonra muhteşem Sarazen iksirinle karşıma sen çıkıverdın.
Mas depois apareceste com a tua maravilha sarracena.
Evet, verdı.
Podias ter feito algo, mas não fizeste.
fırsatı verdı ben hazırdım.
E ele me levou a uma boate.
Aynen. Altı ay sonra da birden ortaya çıkıp yarışmalarda bütün altın madalyaları toplayıverdı.
Seis meses depois ele apareceu do nada, e ganhou várias medalhas de ouro.
Şimdiye dünyada bir savaş başlattığında.. .. dünyanın karşılık verdığini bilmen gerekirdi.
Agora já vês que quando declaras guerra ao mundo, o mundo riposta.
Frank denen adam ona sahte mal verdığınizde size kızmadı mı?
Esse Frank não ficou zangado por terem levado drogas falsas?
Yetkılılere haber verdık.
Já notificamos as autoridades.
Hıç babanızın annenıze zarar verdığını gördünüz mü?
Alguma vez viram o vosso pai a ser duro com a vossa mãe?
Onca ıntıkam eylemı Matthew'un ölümünün verdığı acıyı bastıramadı.
Todos estes actos de vingança, não fizeram nada para acabar com a agonia da morte do Matthew.
11 yaşında sarışın, yaşına göre ufak tefektir yeşil gözlü mavi gömlek ve haki pantolon giyiyor.
Ele tem 11 anos, cabelo loiro, ele é mesmo p... pequeno para a idade dele, verd... olhos verdes, ele tem uma... uma az... camisa azul e sapatos khaki.
Bu, doğru değ...
Isso não é verd...
- Evet, evet.
- Na verd...
Senden inzivasına çekilmiş diye bahseden o genç adam verdıya?
Tu sabes que os rapazes mais novos referem-se a ti como o Monge Louco?
NASA'dan bir arkadaşı aradım ve bana bir algoritma verd -
Liguei pra um amigo da NASA que me deu este algoritmo...
Bu çok...
Isto não é verd...
Mr. Jane, çoktan sorularınıza cevap verd..
Sr. Jane, já respondemos...
Gerçek danalardan gerçek et...
- Autenticidade. Carne de verd...
- Röportaj verdı.
Ele deu uma entrevista.