English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Y ] / Yanılıyorlar

Yanılıyorlar tradutor Português

239 parallel translation
Hepsi de Phil'in şu cinayet olayına karıştığını düşünerek yanılıyorlar.
Estão enganados se acham que o Phil está ligado ao que aconteceu em Island.
Majesteleri yanılıyorlar.
Sua graça se equivoca.
Yatağı benim hazırlayacağımı sanıyorlarsa, yanılıyorlar.
Se eles pensam que eu vou fazer a cama estão muito enganados.
Benim bütün ışıkları tamir edeceğimi sanıyorlarsa, yanılıyorlar.
Se acham que os vou arranjar, enganam-se redondamente.
Bütün buraları temizleyeceğimi sanıyorlarsa, yanılıyorlar.
Se eles acham que eu vou limpar, enganam-se redondamente.
Hepsi yanılıyorlar.
Estão todos errados.
Ama yanılıyorlar.
Bem, não vais.
Hayır, yanılıyorlar.
Estão errados.
Aptallar ve yanılıyorlar
Que são tolos E que estão enganados
Yanılıyorlar.
Então estão ambos errados.
O zaman rahipler İmbra konusunda yanılıyorlar.
Mas então, os sacerdotes devem estar enganados sobre lmbra.
Yanılıyorlar ve aptallar.
Além de não terem razão, são estúpidos.
Biliyorum yanılıyorlar, Bekleyip göreceğiz
Eu sei que estão errados Esperem e vejam
Tüm saygımla Bakanım. Siz.. Onlar yanılıyorlar.
Com o devido respeito Sr. Ministro, o senhor está as pessoas estão enganadas.
Yanılıyorlar Tommy.
Eles estão errados, Tommy.
Şimdi Altıncı Cadde'deki bütün Meksikalılar bana geçirebileceklerini düşünecekler. Ama yanılıyorlar. Zaten daha en başında o kadar akıllı olsalardı, burada olmazlardı.
Todos os mexicanos da 6ª pensam que me podem meter, mas não estão totalmente prontos.
Elbette ki yanılıyorlar, bu kızartma çatalını kafanızın içine soktuğum zaman sizin de farkedeceğiniz gibi.
Estão claramente errados... como descobrirá brevemente... Quando lhe enfiar este espeto na sua cabeça.
Ama yanılıyorlar.
Estão enganados.
Ama yanılıyorlar.
Mas estão errados.
Yanılıyorlar!
Eles estão errados!
Yanılıyorlar. Onlar deli.
Eles estão enganados, estão doidos.
Ama yanılıyorlar, seni temin ederim.
Pois se equivocam, o asseguro.
Herkes birlikte olduğumuzu sanıyor ama yanılıyorlar.
Portanto todos pensam que namoramos.
İnsanlar Omurga Tıkırtısı`nın sadece 5 tane üyesi olduğunu düşünüyorlar ama yanılıyorlar.
Sabem, toda a gente pensa que os Spinal Tap só têm 5 membros... mas estão enganados.
Yanılıyorlar.
Elas estão enganadas.
Yanılıyorlar, dostum.
Eles estão enganados, meu amigo.
- Yanılıyorlar.
- Estão errados.
Kanunlara sığınabileceklerini sanıyorlarsa... yanılıyorlar.
Se eles acham que se podem esconder nessas leis, estão enganados.
Yanılıyorlar.
Enganam-se.
Kendilerini çok önemli sanıp ağızlarını hiç açmayanlar da görgü konusunda bir hayli yanılıyorlar.
As pessoas que se acham muito importantes e nunca abrem a boca, são precisamente o contrário.
Ama yanılıyorlar. ışin aslı, ben de önemserdim müziğin önemli olduğunu düşünürdüm.
Mas estariam enganados. A verdade é que eu julgava que significava... Eu pensava que a música importava...
Silahın kendilerini güçlü kıldığına inanıyorlar ama yanılıyorlar.
Pensam que as armas fazem-nos mais fortes. Estão errados.
Ama yanılıyorlar.
Mas eles estão errados!
Kanser sayesinde kraliçe olacakmışsın, ancak yanılıyorlar!
Dizem que este cancro fará de ti Rainha, mas enganam-se.
Herkes söylememem gerektiğini söylüyor. Ama bence yanılıyorlar.
Todos dizem que não devia, mas acho que se enganam.
Yanılıyorlar.
Bem, estão enganados.
Ama yanılıyorlar! Ve büyük bir savaşla karşı karşıya kalacaklar.
Mas estão enganados e não sabem a luta que vão ter pela frente!
Ama yanılıyorlar.
Mas enganam-se.
- Onlara yanıldıklarını söyledin. - Çünkü yanılıyorlar.
- Disseste-lhes que estavam errados.
Benim hakkımda yanılıyorlar.
Eles estão enganados a meu respeito.
Yanılıyorlar.
Estão errados.
Gregory Corso'yla Allen Ginsberg gelmişler. Bira kutularını masaya koyup, şarabı çıkartıyorlar,... başlarına kapüşonlarını geçirmişler, parka giymişler, Kanepeye yığılıyorlar, şiirle yanıp tutuşuyorlar.
Gregory Corso e Allen Ginsberg lá, pondo suas latas de cerveja para fora direto na mesa, enchendo tudo de vinho, de capuzes e casacos, caindo no sofá, transbordando de poesia enquanto ela diz,
İşin en iyi yanı, fıstık karşılığı çalışıyorlar.
A melhor parte é eles trabalham por amendoins.
Ben de yanılıyorlar diyorum.
Enganam-se.
Aletlerini kaldırıp etrafta dolanıyorlar. Yanındaki kıza asılıyorlar.
Atam-te um arame à pila e levam-te pela trela como um cão.
Hayır, hayır, yanılıyorlar.
Não, eles estão errados.
Diane ve Doug Ross çıkıyorlar. Yanılıyor muyum?
A Diane e o Doug Ross namoram, não é?
Yanılıyorlar!
Estão enganados.
Paul, Carla'nın yanına taşınıyor. Birlikte bir tantra grubuna katılıyorlar.
PAUL MUDOU-SE COM CARLA E JUNTARAM-SE A UM CULTO TANTRlCO.
Yanıma geliyorlar, bana sarılıyorlar ve "Dostum, gerçek olduğunu biliyordum." | Diyorlar ve bana sarılıyorlar.
Vêm ter comigo, abraçam-me e dizem : "ó pá, eu sei que é verdade."
Yanıma geliyorlar, bana sarılıyorlar ve "Dostum, gerçek olduğunu biliyordum." Diyorlar ve bana sarılıyorlar.
Procuram-me, abraçam-me e dizem : "Sei que é verdade".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]