English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Y ] / Yapmayacağım

Yapmayacağım tradutor Português

5,268 parallel translation
Yapmayacağım.
Não quero.
Yapmayacağım!
Eu não vou fazer!
Bu işe girmemi istemiyorsan, yapmayacağım.
Se não queres que eu concorra, não o farei.
Bunu uzun uzun basına anlatmayacağım ve çok gizli kurabiye tariflerim varmış gibi rol de yapmayacağım, ve sanırım kariyerim sebebiyle senin birçok etkinliğini kaçıracağım.
Não vou tentar escondê-lo da comunicação social. Não vou fingir que tenho um segredo qualquer... e, provavelmente, vou falhar muitos mais dos teus eventos por causa da minha carreira.
- Öyle bir şey yapmayacağım.
- Não vou fazer isso.
Yapmayacağımı mı sanıyorsun?
Não acha que o vá fazer? !
- Benim asla yapmayacağımı da biliyordu.
Também sabia que jamais o faria.
Cevaplar istediğini biliyorum ama Barbie Julia ile konuşana kadar hiçbir şey yapmayacağımıza dair ona söz verdik.
Sei que queres respostas, mas prometemos ao Barbie que não faríamos nada enquanto ele não falasse com a Julia.
Yapmayacağım.
A avó meteu-se numa briga.
O ikinci haber her ne olursa olsun, bana vermesi için şantaj yapmayacağım.
Qualquer que seja a segunda história, não vou chantageá-lo afim de que me a dê.
Yapmayacağım.
Não farei isso.
Bugün fazla iş yapmayacağım, belki yatağa uzanırım.
Vou apenas abrandar hoje, talvez deitar-me na cama.
Hayır, yapmayacağım.
Não aprovo.
Yapmayacağım.
Não vou.
- Çünkü ben yapmayacağım da ondan.
Porque não o vou fazer.
Bazı konulara açıklık getirmek istiyorum mesela artık ölü oğlunu kollarında tutmandan sonra zaman kaybı olduğuna inandığım şeyleri yapmayacağım.
Só quero esclarecer, há coisas que não vou fazer mais. Coisas que são uma perda de tempo insultante, depois que ter segurado o teu filho morto nos braços.
Ama bunu bir daha yapmayacağım.
Não vai acontecer outra vez.
Hayır, yapmayacağım.
- Não, não o farei.
Hiçbir şey yapmayacağım.
Não vou fazer nada.
Bitmeden ödeme yapmayacağımı çok net söylemiştim.
Deixei bem claro que não pago antes de terminarem.
- Yapmayacağım.
- Não vou fazer isso.
Artık yapmayacağım.
Nunca mais.
Bana Louis'i haber verdiğin için minnettarım ancak bunu yapmayacağım.
Aprecio que me contes isso do Louis. Mas não vou fazer isso. Porque não?
Ben aynı hatayı Hope için yapmayacağım.
Não vou cometer o meu erro com a Hope.
- Ama bir şey yapmayacağım.
Mas não vou fazer com que aconteça.
Baskı yapmayacağım.
Não vou obrigar-te.
Bunu yapmayacağım çünkü pes etmeyeceğini biliyorum.
Bem, eu não vou fazê-lo, porque eu sei que ele não vai desistir.
Bu hatayı bir daha yapmayacağım.
Não vou cometer o mesmo erro outra vez.
Bir insan çocuğuna bunu yapmayacağım gibi sana da bunu asla yapmam.
Nunca faria isso a uma criança humana. Nunca te faria uma coisa dessas.
Ben yapmayacağım. Sadece...
- Não vou mas...
Bu benim bir görgüsüz olmamla mı ilgili? çünkü bir daha yapmayacağım.
Se isso é por minha causa, fui um imbecil, eu vou parar.
Bir şey yapmayacağım.
Não vou fazer nada.
Sana açıklama yapmayacağım ancak bunun şerefli olmayacağını söylemek yeter.
Bem, não te vou explicar, mas basta dizer que não seria decente.
Kazim'i çok iyi tanıyormuşum numarası yapmayacağım.
Não vou fingir que conhecia o Kazim.
Ne yapmayacağımızı öğrenmiş kadar olduk.
É uma lição do que não fazer.
Aynı hatayı tekrar yapmayacağım. Düzgün düşünemiyorsun. Bu karmaşık bir şey.
Não estás a pensar certo, isto é complicado.
Artık savunma yapmayacağım!
Que se lixe, não vou ficar na defensiva!
Yapmayacağım.
Não vou mesmo.
- Durdurabilirdim ama yapmayacağım.
Poderia, mas não vou.
Onu nasıl yapmayacağım?
Como faço para não o acordar?
Söz verdiğim gibi, yerel saat 7 : 12. Git de keyfine bak. Benim yapmayacağım şeyi yapma.
19h12, hora local, como prometido.
Oo, ben hiçbir şey yapmayacağım.
Oh, eu não vou fazer nada.
Sulla'ya geri dönüş yapmayacağından emin olmamız lazım. Hadi.
Temos de assegurar que ele não volte ao Sulla.
Jim'in gözlerimin içine bakıp bir şey yapmayacağına yemin etmesini sağladım. Buna inanmıyorum.
Fiz o Jim olhar-me nos olhos e prometer que não iria fazer nada.
Yapmayacağım leydim.
Não denunciarei, Minha Senhora.
Ödeme yapmayacağım ki, güzelim.
Não sou eu que pago, bonita.
- Yapmayacağım.
E não vou.
Ama yapmayacağım.
Mas não o faço.
"Yapmayacağım!" dedi Alice.
"'Não irei'disse Alice.
- Tamam. Bunu araştıracağım,... ama bu işe karışmayacağına ve aptalca bir şey yapmayacağına,... söz vermelisin.
Vou investigar isso, mas tens de me prometer que te manténs longe disto, e que não vais fazer nada de estúpido.
Bak, artık yapmayacağımı söylemiştim.
Já vos disse que acabou.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]