English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Y ] / Yapma ama

Yapma ama tradutor Português

2,612 parallel translation
Yapma ama.
Anda lá.
- Yapma ama.
Bolas.
İşte buradasın. Yapma ama.
Aí estás tu.
Don, yapma ama, 15 dakika içinde görevine geri dönebilirsin.
- Entrevistarás bons candidatos. - Poupa-me. Substituo-te em 15 minutos.
- Will, yapma ama.
- Will, vá lá.
Yapma ama ya, Mac'ten bahsediyoruz. Kadın rahatsızlık derecesinde ahlaklı.
- A Mac é irritantemente ética!
Yapma ama. Haydi seni şu kostümün içine sokalım.
June, querida, lamento muito.
Yapma ama ya, adam bana işkence ediyor.
Por favor, o homem atormenta-me.
Yapma ama. Geçti artık.
Vá lá, não fiques assim.
Yapma ama.
Por favor?
Yapma ama! Batırdığın işi hatırlamıyor musun?
Esqueceste-te da merda que fizeste?
Yapma ama.
- Isso não é justo.
- Yapma ama Mako.
Vamos lá, Mako.
Yapma ama, Kyle.
Vá lá, Kyle.
Yapma ama, adam harika bir sezon geçiriyor.
Mas o tipo está numa ótima fase.
Yapma ama! Ben 17 yaşında evlendim.
Casei-me aos 17 anos.
Yapma ama, birkaç kere senin adını söyledi iki üç kere de "Aman Tanrım!" dedi. Annenin her pazartesi yaptığı gibi.
Vá lá, disse o teu nome um monte de vezes, atirou com uns quantos "meu Deus", fez todos os truques de segunda à noite da tua mãe.
Yapma ama!
Qual é, meu!
- Mele, yapma ama orada kimin olduğunu bilmiyorsun.
Anda embora, não sabes quem é que está aí. Anda embora.
- Cam, yapma ama.
Cam! Vá lá!
Yapma ama Beckett.
Vá lá, Beckett.
Yapma ama, ben yokken ne yaptığını bilmediğimi mi sanıyorsun?
Por favor, achas que não sei o que fazes quando não estou aqui?
- Yapma ama!
- Então?
Yapma ama.
Como é.
Yapma ama Howard.
Não volto a cair nessa.
Yapma ama! Çok yardımı dokunur.
Ele ajuda muito.
Yapma ama Nate.
Qual é, Nate, não...
Yapma ama asker.
Como é, soldado.
Hadi ama hyung, Bi daha böyle bi şaka yapma.
Vamos, homem não faças essa merda
Yapma ama.
Vá lá.
Haklısın ama hata yapma şansımız yok.
- Não temos tempo.
Hadi ama, yapma.
- Por favor.
Bana öldüğünü düşündürttün. Ama bunca zamandır bunlar, Hall için parti yapma zamanıydı değil mi?
Deixaste-me pensar que estavas morto... e enquanto isso o Hal divertia-se, não é?
Ona "yapma" deyip duruyoruz ama bizi dinlemiyor.
Estamos sempre a dizer-lhe que não e ela continua a não ouvir.
Ama bana güvenebilir işte o zaman bu tutuklarmış gibi yapma olayınız aramızda kalır.
Mas pode confiar em mim, e esta falsa prisão fica entre nós.
Bir kaç kere sabah programı yapma teklifi geldi, ama ben yapamam.
Falaram-me algumas vezes em fazer um programa matinal, mas não posso.
İtiraf edeyim, başlangıç için iyi bir laboratuvardı ama çok karanlık ve çok ufaktı. Her an arıza yapma ihtimalinden bahsetmiyorum bile.
tenho de admitir já para não dizer que podia ter avariado a qualquer momento.
Yapma ama!
Vá lá.
Yapma Nick, şu anda işler biraz çığırından çıktı biliyorum ama...
Por favor, Nick, eu sei que as coisas tem estado uma loucura, mas...
Hadi ama, yapma, sinirlisin.
Como é, tu estás chateado.
Yapma ama! Onlar bir cipin içindeki 2 çocuktu.
- Havia duas crianças no jipe.
Hadi ama! Yapma şunu!
Não faças isso!
Yapma ama, Lanie.
- Vá lá, Lanie.
Yapma ama ya.
Vá lá, então...
Bak, bu onuru bana bıraktığın için teşekkür ederim ama bir daha bunu yapma.
Agradeço por ter-me dado o crédito, mas, no futuro, não faça isso.
Ama yapma, tamam mı?
Não te escondas.
Yapma ama.
- Como é?
- Yapma ama.
- Por favor!
Yapma ama.
Vamos lá!
- Ama sen Denise... - Sam, lütfen yapma. - Söylemeyim mi?
O que aconteceu entre nós, não quer dizer que está além...
Peter'ı yanına yollayacağım. Ona kendin söylersin. Baba, yapma.
Vais enfrentar quem és... e o que fazes a quem te ama.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]