Yukarı çıkın tradutor Português
625 parallel translation
Yukarı çıkın.
Depressa! Voltem aqui, homens.
Yukarı çıkın.
Pode subir.
Jack'le yukarı çıkın Manuel.
Sobe lá para cima com o Jack, Manuel.
Yukarı çıkın!
Vamos, subam!
Yukarı çıkın.
Vai lá para cima.
Zeminden başlayıp yukarı çıkın.
Comecem na cave e vão subindo.
Yukarı çıkın, kızlar.
Vão lá para cima, meninas.
Hadi çabuk, yukarı çıkın.
Colocá-lo no topo.
Yukarı çıkın ve onu getirin.
Sobe e prende-a.
Yukarı çıkın.
Para cima.
Yukarı çıkın, çabuk!
Lá para cima!
Yukarı çıkın ve şansınızı deneyin.
Venham e provem sua sorte.
Kapıdan geçin, koridoru takip edin ve merdivenden yukarı çıkın.
Passe por essa porta, pelo corredor e suba as escadas.
Kapıdan geçin, koridorda ilerleyin ve merdivenden yukarı çıkın.
Passe por essa porta, pelo corredor e suba as escadas.
Yukarı çıkın. Koridorun sonundaki tuvaleti kullanın.
Suba estas escadas, desça o corredor, e é a primeira porta à direita.
Yukarı çıkın. Teker teker ayrılın ve kimseye görünmeyin.
Ide para cima, e saiam um de cada vez, não dêem nas vistas.
Tamam, yukarı çıkın... Yukarı çıkın arkadaşlar!
Adiante, adiante, senhores.
Yukarı çıkın, acele edin.
Tenham pressa, venham ver mais próximo
Eşyalarını al ve yukarı çık.
Pegue na mochila e suba lá para cima.
Yukarı çık da durdur şu kadını!
Vái lá e manda-a estar quieta.
Elleriniz yukarıda çıkın.
Saiam com as mãos no ar.
Bak, yukarı çıkıp şu üzerindeki hemşire formasını değiştirdikten sonra, dışarı çıkar güzel bir yerde birşeyler içeriz.
Porque não vais tirar essa farda e vamos tomar uma bebida?
Neden yukarı çıkıp biraz dinlenmiyorsunuz? Uyumaya çalışın.
Por que não sobe para descansar um pouco?
Yukarı çıkıp, istediğin odayı alırsın, tamam mı?
Suba e escolha o quarto que quiser.
Yavaşça sol ayakta, sonra sağ ayakta, yukarı doğru, ellere, kollara omuzlara, başın yukarısına doğru çıkıyor.
Lentamente... pelo pé esquerdo, depois, pelo pé direito. Sobe pelas mãos, pelos braços, pelo ombros e pela cabeça.
Yukarı çıkıp onu alacaksın.
Terá que subir e procurá-la.
Herhangi biri yangın çıkışından yukarı tırmanabilir.
Qualquer pessoa podia ter subido pela escada de salvamento.
Biri yangın çıkışından yukarı gelip onu vurmuş olmalı.
Alguém deve ter subido pela escada e o matou.
Katil yangın çıkışından yukarı gelemezdi çünkü açılır merdiven aşağı sarkıtılmamıştı.
O assassino não podia ter subido pela escada, porque ela é retráctil e não tinha sido descida.
Yukarı çık ve o takımın ne yaptığına bak.
Vá ao andar de cima e veja o que é que eles estão a fazer.
- Yukarı çıkıp uyanmış mı diye bakar mısın?
- Pode subir e ver se ela ainda está acordada?
Kenarını, köşesini düzeltmek için yukarı çıkıyordum.
Eu ia agora lá acima fazer-Ihe umas emendas.
Yukarı çıkıp en sevdiğin eşyalarını topla 15 dakika sonra gelip seni alırım.
Sobe e traz o que tiveres de mais bonito. Pego-te em 15 minutos.
Önce bulaşıklar yıkanacak, sonra yukarı çıkıp... yatağını yapıp odanı toplayacaksın.
Primeiro, lava a louça toda, faz a cama e limpa o teu quarto.
İmdat çıkışını açtım, yukarı uzandım onu kuyruğundan yakaladım ve alaşağı ettim.
Abri a escotilha de emergência, agarrei-o pela cauda e puxei-o para baixo.
Yukarı çıkıp samanlığa bakın!
Sobe e procura no sótão!
Yukarıya, yatak odasına çıkın. Odayı biliyor musun?
- Podem ir até ao quarto.
Neden sana aşık olduğu var sayılan kişiden seni yukarı çıkarmasını istemiyorsun?
Porque não pediu àquele sujeito por quem se diz apaixonada?
Joe, sen ve Hag şuraya, yukarıya düzlüğe çıkın ne olur ne olmaz.
E, Joe, tu e o Hage podem ir para ali e ficar de vigia, pelo sim, pelo não.
Daha önce de söyledim, bu oyunda kalmak istiyorsan yukarı çıkıp 420 dolar daha zulandan çıkarmalısın.
O que eu disse foi, que se quer ficar neste jogo... é melhor subir as escadas e tirar mais 420 dólares da meia.
Gidelim kızlar, yukarı kata çıkın.
Vamos lá raparigas, lá para cima. Tu também.
Sen, silahını al ve yukarı çık.
Rudabaugh, lá para cima.
Önce için, sonra yiyin, sonra yukarıya yatağıma çıkın ve biraz uyuyun!
Agora bebem, depois comem, e à hora da sesta para a minha cama sobem!
Aslında çığlıkları duyduk ama, yakalandığını sandık ve bu yüzden yukarı çıkmak istemedik.
Pensámos ter ouvido gritos, mas podiam ser aquelas tais coisas.
Doğru ama kim olduklarını bilmiyorduk. Bu yüzden de, yukarıya çıkmayı göze alamadık.
Pois, mas não sabia quem eram e não ia correr riscos desnecessários.
Yukarı çıkıp Alison'un ağlayıp sızlanmasını durdur.
Vai convencer a Alison a parar de choramingar.
Ben yukarı çıkıyorum, eğer bulursam işaret verdiğimde beni izleyin, ve bunu çabuk yapın.
Vou subir pela nascente, se ele não disparar... sigam-me quando der o sinal, e façam-no depressa.
Tamam, bırakın yukarıya çıkıp bakayım.
Então, deixe-me ir ver se está lá em cima.
Önce silahlarınızı dışarı atın, sonra elleriniz yukarıda dışarı çıkın!
Tire as armas e saia com as mãos ao alto!
Şimdi de yukarı çık evin diğer taraflarını gör.
Sobe para veres o resto da casa.
Yukarı çıkıp bir numaralı sandalyeyi alacaksın, ben de Konut Resmi Dairesine gidiyorum.
Você vai lá acima e ocupa a cadeira número um, e eu ocupo-me do ataque à Secretaria de Habitação. Vou-me embora.
çıkın 334
çıkın buradan 107
çıkın dışarı 181
çıkın oradan 54
yukarı 789
yukari 32
yukarıda 424
yukarı bak 74
yukarda 62
yukarıya 106
çıkın buradan 107
çıkın dışarı 181
çıkın oradan 54
yukarı 789
yukari 32
yukarıda 424
yukarı bak 74
yukarda 62
yukarıya 106
yukarıdayım 26
yukarıdan 22
yukarı çek 30
yukarı ve aşağı 20
yukarı gel 146
yukarı çık 160
yukarı aşağı 19
yukarı gelmek ister misin 19
yukarı çıkıyor 29
yukarıda ne var 19
yukarıdan 22
yukarı çek 30
yukarı ve aşağı 20
yukarı gel 146
yukarı çık 160
yukarı aşağı 19
yukarı gelmek ister misin 19
yukarı çıkıyor 29
yukarıda ne var 19