English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Y ] / Yukarıda mısın

Yukarıda mısın tradutor Português

109 parallel translation
Yukarıda mısınız Bay Humbert?
O senhor está aí em cima, Sr. Humbert?
Çocuklar, yukarıda mısınız?
Está aí alguém?
Yukarıda mısınız?
Estão aí em cima?
Yukarıda mısınız?
Estão aí?
Jenny Fields, yukarıda mısın?
Garp, estás aí em cima? ! Jenny Fields, estás aí em cima?
Lorraine, yukarıda mısın?
Lorraine, estás aí?
- Hâlâ yukarıda mısın?
Estás bem? Sim.
Norman, yukarıda mısın?
Norman! - Estás aí em cima? - Trá-la.
Yukarıda mısın?
Está aí em cima?
Spenser, yukarıda mısın?
Spenser, estás aí?
Yukarıda mısın, Alice?
Estás aí em cima, Alice?
Ellen, yukarıda mısın?
Está aí em cima?
Sizler yukarıda mısınız?
Estais aí em cima?
- Casey, yukarıda mısın?
- Casey... estás aí em cima?
Yukarıda mısın?
Estás aí?
- Ray, yukarıda mısın?
- Ray, está aqui em cima?
Yukarıda mısın?
Estás aqui em cima?
Yukarıda mısın?
Estás aí em cima?
Baba, yukarıda mısın?
Pai, estás aí em cima?
Sen de benimle yukarıda mısın?
Estás do meu lado?
Anne, yukarıda mısın?
Mãe, está aí em cima?
Yukarıda mısın?
Está ai em cima?
Sarayın yukarısındaki dağın tepelerinde, gün doğumundan batımına, Her türlü havada orada duran, kutsal bir adam yaşar.
No alto da montanha acima do palácio, temos o nosso santo... sempre sentado faça o tempo que fizer.
Şimdi, sen yukarıda yaptığın aptallıkları sonlandıracak mısın?
Vais parar com as brincadeiras lá em cima?
Sir Anthony, makinistim olmadığına göre önce kapıyı kapatıp, sonra da yukarıya gidip iniş takımlarını kaldırır mısınız?
Sir Anthony, já que não tenho mais um mecânico, posso sugerir que comece por trancar a porta, e que depois vá recolher as cordas de aterragem?
Yukarıda. Yukarı çıkap onları kaçırtır mısın?
- Consegues ir até lá e espantá-los?
Yukarı çıkıp bizimkileri uyarmalısın ayrıca bavulumu ve yatağın altındaki saksafonumu da getirmelisin çünkü ses sınavım var.
Tem de ir buscar a minha mala e o saxofone. Tenho um ensaio agora.
Adamlarımın yarısı hala yukarıda.
Metade dos meus homens ainda estão lá em cima.
Dalgalarmış kıçımın kenarı.Biliyormusun şimdi yukarıda olsaydın,
Ondas o meu cu. Sabes o que tu estarias a fazer se estivesse á superfície agora?
Umarım yukarıda güzel bir melekle tanışırsın.
Espero que conheças uma anja bonita, lá em cima.
Joey yukarıda mısın? Ne..?
Joey.
Çünkü ben Ricky C ile tanıştım, Staines istasyonundan geliyordu, O Helmsley merkezini geçtikten sonra, bu şeyin onu kaptığını hissetti ve -'Fransız beni affet - yukarı çıkış deliğine gitti.
Porque o meu amigo Ricky C, regressava da estação de Staines, ia a passar pelo Helmsley Centre, e sentiu algo a agarrá-lo e - desculpe-me - foi-lhe pelo bujon acima.
Yukarıda mısınız?
Estás aí em cima?
Önce Başkan Mwepu, yukarıda bana katılır mısınız?
Primeiro, Presidente Mwepu, acompanha-me ao andar superior?
Başkan Oompeba, yukarıda bana katılır mısınız?
Agora, Presidente Oompeba, quer acompanhar-me lá acima?
- Yukarı'ya da basar mısın?
- Então, vemo-nos lá em baixo.
Yukarıda adını bile duymadığım zenci projeleri sorularına cevap verdim. Kim benim adamlarımı 10 cinayetle batıracaklarmış.
Tenho de dar respostas por causa de um preto de que nunca ouvi falar e que derrotou a minha unidade em dez homicídios.
Diğeri yukarıya doğru bakmış ve "Bilmiyorum, sanırım arşın da ötesindeyiz" demiş.
Ele olha pra cima e diz : "Não sei, acho que é compensado."
- Hayır, bebeği zorlarım diye kolumu kafamın yukarısına kaldırmama izin vermiyor.
Não me deixa levantar o braço acima da cabeça porque pode esticar o bebé. Isto é horrível.
Tanrım! Yukarıda odanızda oturmalısınız çocuklar.
Depressa, vão ver o fogo de artifício.
Neredeyse hiçbirşey yapmıyorum Amerika'da, aslında sadece bir çatı katım var Newyork'ta, Central Park'ın tam yukarısında
Quase nada na América, de facto. Só o apartamento em Nova lorque, mesmo por cima do Central Park.
İşte, Ptolemy aşağı ve yukarı Mısır'ın, kamışın ve arının sahibi.
Vede, Ptolomeu, filho das duas deusas, filho da Junça e da Abelha.
"Suyu getiren, aşağı ve yukarı Mısır'ın, kamış ve arının sahibi, kralların kralı, Ra'nın oğlu Ptolemy şanlı majestelerine bu mesajı getiren kişinin Pompey'i öldüren kişi olduğunu bildirir."
"Ptolomeu, criador da água, filho das duas deusas, " filho da Junça e da Abelha, Rei dos reis, filho de Rá, " informa sua excelência digníssima, etc....,
Elim, başımın oldukça yukarısında, zafer kazanmış bir edayla çıkabilmem için, insanlar adımı söylemedikleri sürece olmaz.
Apenas quando as pessoas entoarem o meu nome, para que eu possa sair do quarto com as minhas mãos acima da cabeça num gesto vitorioso.
Kaç zamandır onunla yukarıda olduğunun farkında mısın?
Reparaste quanto tempo estiveste lá em cima com ela?
Aaron, Beyaz Saray'ın hemen karşısında, Lafayette Parkı'nda bulunuyorum, muhtemelen, Beyaz Saray'ın konut binasından yaklaşık 180 m. mesafede, yaklaşık 10 dk. önce, yukarıda dönüp duran, beyaz bir jet vardı.
" Estou em frente ao Parque Lafayette que fica em frente da Casa Branca, a talvez 200 m da residência da Casa Branca. Há cerca de 10 minutos, houve um jacto branco que sobrevoou a área...
Ya da değil. Tatlım, onu yukarı çıkartır mısın?
Querida, podes levá-la para cima?
Deniz yatağı yükselince kendisiyle birlikte bu ölü deniz canlılarını da yukarı taşımış.
Quando o leito do mar se elevou, trouxe consigo os restos destas criaturas marinhas.
Yukarıda. Bir şey mi vardı? Benim için onu çağırır mısın, lütfen?
Mas tenho de admitir, se voltasse a fazer apostas, seria com aquele tipo.
Belden yukarısını aldatma saymadığımı biliyorsun.
Tu sabes que eu não considero traição acima da cintura.
Bana bir iyilik yapar mısın? Eğer yukarıda birisi varsa ondan beni bu hafta rahat bırakmasını ister misin?
será que há alguém aí em cima a quem possas pedir para me deixarem em paz esta semana?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]