Şanslı adam tradutor Português
712 parallel translation
Sanırım kardeşin Pres en şanslı adam.
O teu irmão Pres é um felizardo.
O şanslı adam nasıl?
Eu devia ter perguntado, como vai o cão sortudo?
Rahibe Bessie gibi karı alacak şanslı adam azdır bu yaşta gül gibi.
Näo há muitos homens com a sorte de ter uma mulher como a Irmä Bessie, täo bonita para a idade que tem.
Hanginiz bu şanslı adam olacaksınız?
Qual de vocês será esse homem de sorte?
Şanslı adam o.
ele é o felizardo.
Şanslı adam.
É um homem com sorte.
Hakikaten şanslı adam.
É um homem com muita, muita sorte.
Şanslı adam. " dedi.
Que homem de sorte. "
- "Şanslı adam" mı dedi?
- Ele disse "homem de sorte"?
- "Şanslı adam".
- Disse "homem de sorte."
Seni şanslı adam.
Que sortudos.
Şanslı adam.
Felizardo.
Vay, işte şanslı adam geliyo.
Ali vai o sortudo.
Hey, şanslı adam Bobby.
Oiçam, Bobby é o sortudo.
Şüphesiz, ben bu dünyanın en şanslı adamıyım.
Sem dúvida, sou o homem mais afortunado do planeta.
Eee, şanslı adam, kendini nasıl hissediyorsun? Şanslı.
- Felizardo, como se sente?
Dünyanın en şanslı adamısın.
És o homem com mais sorte à face da terra.
Kim bu şanslı adam?
Quem é o sortudo?
Vay! Ne şanslı adamım! Sizi gidiler sizi!
Deixei minha carteira na solitária.
Onun geri zekalı bir beyne sahip, dünyanın en şanslı adamı olduğunu mu?
O homem com mais sorte do mundo com o cérebro de uma amêijoa atrasada?
Ama sizi arkadaş olarak gören adam bence çok şanslı.
Mas penso que quem a tiver como amiga é um sortudo.
Benim amacım şanslı adamı bulmak.
Eu sei.
Bu şekilde sevildiğim için şanslı bir adamım.
E a sorte que eu tenho em ser amado deste modo.
Uyandığında, çok şanslı bir adam olduğunu düşündüğümü söyleyin ona.
Quando ele acordar diga-lhe que o acho um homem cheio de sorte.
O çok şanslı bir adam.
Ele é um sujeito de sorte.
Bay Kimbrough çok şanslı bir adam,
O Sr. Kimbrough é um homem muito sortudo.
Bir adam kendini ilgilendirmeyen bir işe bulaştığı zaman genellikle çok şanslı olmaz.
Quando um homem se mete em algo que não lhe concerne, não sonhe ter tanta sorte.
Ama senin şanslı bir adam olduğun kesin.
É um homem afortunado.
Zengin bir adam olduğum için şanslı. Evet, kesinlikle öyle.
Tem a sorte de eu ser rico.
Benimle çalışacak böyle seçkin bir bilim adamı bulduğum için çok şanslıyım.
Tenho muita sorte por ter encontrado um académico tão distinto para trabalhar para mim.
Çok şanslı bir adamım Helene.
Sou um homem muito afortunado, Hélen.
Kocan şanslı bir adam, seni geri alacak.
O seu marido é um homem de sorte, por recuperá-la.
Şanslısın genç adam. Çok şanslı!
Tem muita sorte, caro jovem.
Evet, o şanslı bir adam.
Sim, ele é um homem de sorte.
Maurice şanslı bir adam.
Maurice tem sorte.
Bu adam çok şanslı.
Este homem tem sorte.
Çok şanslı bir adam.
- É um homem de sorte.
Beni görerek şanslı doğru adam sen oldun.
Sorte minha por ter sido você.
Evers çiftliğine en son geldiğimde Nick'in şanslı bir adam olduğunu düşünüyordum.
A última vez que vim a este rancho pensei que Nick era um tipo de sorte.
Öyleyse, çok şanslı bir adamım.
Então, tenho muita sorte.
Sağır hizmetçili adam, o da ölmediği için şanslı.
O fulano com a empregada surda tem sorte de não ter morrido também.
Şanslı genç adam.
É um rapaz de sorte.
- Evet Janet. Ralph şanslı bir adam.
Sim, Janet, o Ralph é um sortudo.
Evet. Şanslı bir adamım, değil mi?
Sou um homem de sorte, não sou?
Onunla evlenecek olan adam şanslı.
Sorte de quem com ela casar-se.
Hey, adamım, eğer ben ve Ernest yeterince şanslıysak, yerimize çalışacak köleler bulabiliriz.
Pode ser que Ernest e eu possamos encontrar um escravo se estivermos com sorte.
Kent gerçekten çok şanslı bir adam.
Ele é um sortudo.
Dövüşü hafife almıştım ve bu adam çok şanslıydı.
Levei o combate pouco a sério e este homem teve um golpe de sorte.
Seni sadece uyarmakla yetindiği için çok şanslı bir adam olduğunu bilmelisin.
Acho que vou esperar aqui, até que regressem... Já afortunados.
Adamım. Şanslıyız.
Tivemos sorte, meu.
Mendoza çok şanslı, Torcillo'nun adamı üstünden geçerdi.
O Mendoza deve estar a agradecer a sorte que teve, mas o condutor do Torcillo teria atropelado o miúdo.
adamım benim 32
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam değil 16
adam ölmüş 24
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam değil 16
adam ölmüş 24
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27