Şansımız yaver giderse tradutor Português
127 parallel translation
Evet, ama şansımız yaver giderse diğer tarafta izleri buluruz.
Sim, mas com sorte, voltamos a encontrá-Io do outro lado.
Şansımız yaver giderse treni doğru yerde durdururuz ve sen de hattı değiştirirsin tamam mı? Tamam.
Se tivermos sorte, pararemos na agulha e aí vocês podem mudar as linhas.
Eğer şansımız yaver giderse bankaya ödemeyi bir ana önce yaparız.
Se tivermos a sorte do nosso lado, em breve poderemos pagar ao banco.
Şansımız yaver giderse yarın sabah Krems'de oluruz. Belki Linz'e giden bir tekne falan bulabiliriz.
Com sorte, podemos estar em Krems de manhã, e apanhar até uma barcaça para Linz.
Sonra bunu çekiyoruz ve şansımız yaver giderse, aşağı iniyoruz.
Então puxamos isto... e com alguma sorte, descemos.
Şansımız yaver giderse, eminim ki başarırız.
Com a ajuda do diabo, aposto que conseguiremos.
Muhtemelen yarın San Pete'e varmış oluruz. Şansımız yaver giderse öbür gün de Delgado'nun yerine.
Chegaremos a San Pete amanhã de manhã... e com sorte, a Delgado na manhã seguinte.
Şansımız yaver giderse, yörünge zayıflamadan önce tamiri yapabilirim.
Com sorte, faria reparações antes que a órbita se degradasse mais.
Çok bir şey ödeyemem, ama yiyecek bol ve şansımız yaver giderse bayım, ikimiz de zengin oluruz.
Não te posso pagar muito mas há bastante para comer... e se conseguirmos achar algo, vamos ser os dois muito ricos.
Şansımız yaver giderse, kimse bize saldırmadan sizi ve altını trene bindiririz.
Com alguma sorte, depois podemos pô-la a si e ao ouro nele... antes que alguém nos ataque.
Şansımız yaver giderse, 6 hafta sonra İngiltere'de oluruz.
Com sorte, devemos voltar a Inglaterra em seis semanas.
O zaman, şansımız yaver giderse bu akşam Mallory'nin evinde kimse olmayacak demektir.
Então o apartamento de Mallory estará vazio...
Evet... Şansımız yaver giderse.
Sim, se tivermos sorte.
Sabah erkenden yola çıkarsak ve şansımız yaver giderse akşam orada oluruz.
Se começarmos bastante cedo, com sorte chegamos ao amanhecer.
Şansımız yaver giderse, bu akşam 10 : 00, 10 : 30 arası gibi Vegas'ta oluruz.
Com sorte, devemos chegar a Las Vegas por volta das 22h, 22h30.
Şansımız yaver giderse, bu uzun ve verimli ortaklığa devam edeceğiz.
Com sorte, vamos continuar a ter uma longa e proveitosa relação.
Herneyse, Şansımız yaver giderse bu ortak gazinonun akıbeti sürer.. Yok eğer gitmez de sorun çıkarsa onlarla anlaşmaktan başka çaremiz yok.
Sim, tal como a nossa hipótese de transformar esta porcaria num casino legítimo, se não encontrarmos aqueles papéis antes dos polícias.
Şansımız yaver giderse, saat 5'te elimizdeler.
Com sorte, são nossos por volta das cinco.
Şansımız yaver giderse, çok yakında her şey sona erecek ve ailelerimize kavuşabileceğiz.
Com sorte ela acabará depressa e poderemos voltar para casa e para os nossos.
Bilmiyorum, delikanlı. Şansımız yaver giderse şantajdan iki önemli tipi kodese tıkacak delilimiz olabilir.
Talvez tenhamos as provas de chantagem que permitem engavetar 2 homens muitos poderosos.
Şansımız yaver giderse, Gotham yıllardır ilk kez mutlu bir Noel geçirecek.
Gotham terá o primeiro Natal feliz em anos.
Şansımız yaver giderse- -
- Com alguma sorte...
Şansımız yaver giderse, ağır silahlarını getirmeden hattı yararız.
Com sorte, podem conseguir abrir uma brecha antes que eles tragam as armas grandes.
Şansımız yaver giderse, küçük sevimli bir resim bile çektirebilirim.
Se tivermos sorte, posso até encenar uma bela ocasião para fotografias.
Şansımız yaver giderse, sabaha, arabanın modelini öğreniriz.
Se tivermos sorte, temos a marca e o modelo amanhã de manhã.
Şansımız yaver giderse vasiyetnameyi geçersiz kılacak. Ben de içinde yaşayabileceğim güzel bir ev alabileceğim.
Com alguma sorte, anularemos o novo testamento e eu terei dinheiro para uma casa decente.
Şansımız yaver giderse onlar gemiyi bulup çalıştırmadan yerde yok edebiliriz.
Com sorte, vamos encontrar a nave... e destruí-la no chão antes que eles a activem. Senão... Não pode fazer isso.
Şansımız yaver giderse başarabilir.
Com sorte, deve conseguir.
Şansımız yaver giderse, oğlunun çocuklarını göreceksin.
Com sorte, ainda vai ver os filhos dele.
Hepsi yanlış yöne bakıyordu. - Şansımız yaver giderse, yırtarız.
Conseguimos enganá-los a todos.
- Şansımız yaver giderse.
- Se tivermos sorte.
Şansımız yaver giderse bizi fark etmezler.
Com sorte, eles não vão reparar em nós com tanta coisa a flutuar por aqui.
Şansımız yaver giderse, onları hem hazırlıksız yakalayacağız hem de bütün hasar kontrol çabalarını engelleyeceğiz.
Com sorte, vamos apanhá-los não só despreparados, mas com todo o esforço de controlo de danos em curso.
Şansımız yaver giderse Felicia, rüyan gerçek olacak.
Com alguma sorte, Felicia, esse sonho pode tornar-se realidade.
Kim bilir, şansımız yaver giderse birbirlerini öldürürler. O zaman herkes kazanır.
Quem sabe, com alguma sorte, talvez elas se matem uma à outra, e ficamos todos a ganhar.
Şansımız yaver giderse bunlara gerek kalmayacaktır.
Com alguma sorte, nós não precisaremos disto.
Hey, Scully. Bir dahaki sefere şansımız yaver giderse tuvaletleri temizleriz.
Se tivermos sorte, talvez para a próxima nos deixem limpar sanitas.
Şansımız yaver giderse, bizi takip etmezler.
Se tivermos sorte, eles não nos seguirão.
Mercer'e göre motor iyi bir durumda ve şansımız yaver giderse plajdan uçmayı deneyebiliriz.
A Mercer está a inspeccionar o avião. Os motores estão operacionais e com alguma sorte podemos tentar descolar da praia.
W7 uydusu Bauer Penticoff'ın kaçmasına yardım ettiği sırada güneybatıdaymış, yani şansımız yaver giderse Jack'in tam yerini tespit edebiliriz.
Satélite W-7 estava no setor sudoeste quando Bauer ajudou Penticoff a fugir, assim, com sorte, teremos imagens para descobrir a localização exata.
Şansımız yaver giderse bir hafta sonra yeni bir test yapabileceğiz.
Com sorte, diria que mais um semana e talvez consigamos fazer um teste.
Şansımız yaver giderse onlar farketmeden sıyrılıp geçeriz.
Com sorte, escapamo-nos sem que eles dêem conta.
Şansımız yaver giderse, bağlantımızla temasa geçecektik.
E, com um bocadinho de sorte, estávamos quase a deitar a unha ao alvo.
Eğer şansımız yaver giderse her şey hâllolur.
Se tivermos sorte tudo correrá bem.
Şansımız yaver giderse erkenden çıkıp hakiki yiyecekler yiyebiliriz.
Com sorte, podemos sair daqui cedo e comer algo que se veja.
Şansımız yaver giderse, bu sıkıntı verici olay ikiye kadar bitmiş olur.
Deverá estar tudo acabado às duas.
Ama şansımız yaver giderse, hiçbir şey çıkmaz.
Mas com sorte, não é nada.
Çok zor. Şansımız biraz yaver giderse...
Eu... acho que com um bocado de sorte podemos...
Şansımız da yaver giderse o zamana kadar warp sürücümüzü devreye alırız.
Com sorte, nossos motores de Warp, estarão ativados até lá.
Şansımız yaver giderse roketler füzelerin peşine düşer.
Com sorte, os foguetes irão atrás dos nossos mísseis.
Batı'ya doğru yolumuza devam etmeliyiz, kırk günde Dumanlı Dağlar'ı geçeriz. Şansızımız yaver giderse, Rohan Geçidi'nden geçeceğiz.
Seguimos pelo caminho a Oeste das Montanhas Nebulosas durante quarenta dias e, se tivermos sorte, o Desfiladeiro de Rohan continuará transitável.