Şansınızı deneyin tradutor Português
47 parallel translation
Burada hiçbir hile yok, sadece şansınızı deneyin ve kazanın.
Quem não ganhou, ganhará. Não há truques!
Şansınızı deneyin, lamba ya da şamdan kazanın.
Quem sabe, um péndulo e dois candelabros!
Haydi hemen şansınızı deneyin. Anahtarını al.
Basta escolher um número e uma cor...
Sadece bir franka şansınızı deneyin.
A tua chave! Só por apenas um franco! Tentem a sorte!
Haydi şansınızı deneyin ve kazanın.
Qualquer um pode ganhar.
Sadece bir franka şansınızı deneyin ve kazanan kişi siz olun.
Quem sabe, talvez do grande relógio... de pêndulo e dos seus dois candelabros.
Şansınızı deneyin, bayım.
- Quer testar a sorte?
Yukarı çıkın ve şansınızı deneyin.
Venham e provem sua sorte.
Şansınızı deneyin. Tek yapmanız gereken vurmak ve parayı kazanmak.
Só tem que apostar no branco e ganhará dinheiro.
Şansınızı deneyin.
Tentem a sorte.
Şansınızı deneyin.
Tente a sorte.
Şansınızı deneyin!
Tentem a sorte!
Şansınızı deneyin Kimin bileti yok?
Tente a sua sorte! Hoje é o seu dia de sorte!
Gelin bir şansınızı deneyin.
Tente a sua sorte!
Şansınızı deneyin, ıvır zıvır kazanın.
Experimentem e vençam alguma porcaria. Aproximem-se...
Şansınızı deneyin.
Prova a tua sorte aqui! Cinco cêntimos!
Şansınızı deneyin! - Neden bıraktın peki? Üç isabet yapmanız yeterli.
Porque deixaste?
Lonnie Earl Dodd Chevrolet'ye uğrayın ve... Ronnie'ye merhaba deyin veya Trudy ile şansınızı deneyin.
Apareçam aqui no salão e digam olá ao Ronnie, ou tentem a vossa sorte aqui com a Trudy.
Şansınızı deneyin!
Tente a sua sorte!
Buraya gelin ve şansınızı deneyin!
Entrem e tentem a vossa sorte!
Baharda yeniden gelip şansınızı deneyin.
Voltem na primavera.
Yarın tekrar gelin ve şansınızı deneyin.
Voltem amanhã e tentem de novo.
- Sonraki müzikalde şansınızı deneyin.
- Talvez para o próximo musical.
"Yarın Irak'a ülkemi savunmaya gidiyorum" du. Ama siz bilirsiniz, şansınızı deneyin.
"Vou para o Iraque amanhã para defender o meu país", mas, sabem, dêem uma tentativa à vossa.
Bayanlar baylar, şansınızı deneyin.
Tentem a vossa sorte. E a menina, porque é que não tenta?
Çenesi telle bağlı ama bir şansınızı deneyin. Tamam o zaman.
Tem o maxilar preso com arames, mas tente.
Her öğlen bedava yemek çekilişi için şansınızı deneyin.
Tentem a sorte da galinha, para o nosso almoço grátis.
Beni dinleyin. Beni sahtekarlıktan almak istiyorsanız şansınızı deneyin. İşe yaramayacaktır.
Pode tentar me pegar por falsificação, não vai funcionar.
- Ya da? Ya da Dulce'ye şansınızı deneyin.
Ou podem ter a vossa hipótese com a Dulce.
Bir şansınızı deneyin hanımlar.
Venham tentar ganhar uma fortuna, minhas senhoras.
Şansınızı deneyin millet.
Tentem a vossa sorte, pessoal.
Şansınızı deneyin.
Tentem a vossa sorte.
Şansınızı deneyin.
Continuem a tentar.
Ama güvenlidir, yani şansınızı deneyin.
Mas é seguro, com certos riscos claro.
Gelecek sefere şu atsız vagonlarla şansınızı deneyin.
Na próxima vez, faça frente a uma daquelas carruagens sem cavalo.
Şansınızı deneyin.
Falem com ele.
Bunu kabul edin. Bir kere bile de olsa, şansınızı bir üç kağıtçıda deneyin.
Aceita o meu negócio, pois uma vez na vida tem que ter uma chance num vigarista.
Şansınızı şimdi deneyin.
Aproveite agora. Amanhã pode ser tarde demais.
Şansınız deneyin, efendim.
Dê um passo em frente, Sr.
Şansınızı deneyin.
Arrisquem.
Şansınız tekrar deneyin.
Tente sua sorte de novo.
Sonra gelecek arabada deneyin şansınızı.
Têm que tentar o próximo carro que aí venha.
Bavullarınızı toplayın ve şansınızı bir de çorak arazide deneyin.
Por que não fazem as malas e tentam uma hipótese nas Badlands?
Bakalım kim en çok kazanıyor. Deneyin şansınızı.
Vamos ver quem ganha mais.