Ağlamayın tradutor Russo
107 parallel translation
Lütfen artık ağlamayın.
Не плачьте.
Ağlamayın Bayan Scarlett.
Не плачьте.
Ağlamayın.
Не плачьте.
Ağlamayın lütfen.
Нет, сеньора, не плачьте.
Ağlamayın Bayan Rosa.
Не плачьте, мадам Роза.
- Ağlamayın.
- Не плачьте, синьора.
Ağlamayın, ağlamayın.
Не плачьте, не плачьте.
Ağlamayın.
Ну, не надо плакать.
- Ağlamayın, artık.
- Сюда, сюда.
- Ağlamayın.
- Сюда, сюда. Успокойтесь.
Ağlamayın.
Ќе плачьте.
Lütfen, ağlamayın.
Только не скулите.
Ağlamayın.
Не скулите.
# Ağlamayın anneler, # bilmelisiniz ki tersanenin kırmızı yaylı bayrağı var.
Не плачьте матери, это не напрасно, над верфью флаг с красной кокардой...
"Balinalar Ağlamayın", D.H. Lawrence.
"Киты не плачут", Д.Х. Лоуренс.
Kadınlar gibi ağlamayın.
Не плачь, как женщина.
Ağlamayın.
Не стоит плакать.
Gemim öğleden sonra Virginia'ya gitmek üzere Bankside'da demirledi. Lütfen ağlamayın Leydi Lesseps.
Мой корабль стоит у причала, и сегодня, с вечерним приливом, отбывает в Вирджинию... полноте, к чему эти слёзы?
Yeter artık, ağlamayın.
Господи, посмотри на этих близняшек.
Ağlamayın dostlarım, hafiftir artık yüküm
Не рыдайте, друзья, моя ноша легка.
Lütfen ağlamayın.
Пожалуйста, не плачьте.
Lütfen ağlamayın.
- Пожалуйста... не плачьте.
Ağlamayın demeyeceğim zira gözyaşları tamamıyla şerrî değildir.
Я не скажу вам : "Не плачьте". Потому что плакать - не всегда плохо.
Gençlerden yardım etmelerini isteyelim, ağlamayın.
Пусть молодёжь вам поможет, не плачьте.
Lütfen... ağlamayın...
Пожалуйста, не плачьте.
Ağlamayın, ben şimdi bunları size paket yağacağım tamam mı?
Не плачьте. Я... Я только... пойду упакую всё для вас, хорошо?
Sonra da gelip bana ağlamayın.
И поэтому не приходите просить меня.
Ağlamayınız.
Не расстраивайтесь.
Hayır ağlamayın bayanlar, herşey güzel olacak.
Не надо, не надо, не плачьте, дамы. Все будет нормально.
Ağlamayın ağlamayın Ekselansları.
Не плачьте. Ваша светлость, не плачьте.
Lütfen, ağlamayın, ağlamayın.
Хорошо, не плачьте, не плачьте.
Ağlamayın, zırlamayın, tepinmeyin ve üzülmeyin.
Не плачьте, не кричите, не тупите и не грустите!
Ağlamayın lütfen.
Не плачь, успокойся.
Ağlamayın!
Не плачьте, не плачьте.
Hayır, hayır ağlamayın.
Нет, нет, нет, Тихо, не плачьте.
Ağlamayın.
Не нужно их оплакивать.
Kesin ağlamayı, aptal mısınız! Siz güzelsiniz!
Хватиттебе, глупышка!
Ağlamayın hanımefendi.
Держитесь сеньора, не плачьте.
Ama sizi uyarıyorum, sonra bana gelip ağlamayın.
{ \ cHFFFFFF } Не приходите потом ко мне жаловаться.
Daha fazla ağlamayın. Sorun yok.
Я вернусь совсем скоро.
Ağlamayın çocuklar.
Всё хорошо, дети.
Böylece ağlamayı bırakırsın.
Платье в твоей комнате.
- Yabancıların önünde ağlamayı mı yeğler? .
- Ей больше нравится плакать перед незнакомцами?
- Ağlamayı kes. Yeni arkadaşlar alırsın.
- Не плачь, купишь новых друзей.
Öğrenmek istiyorum, bir nehir gibi ağlamayı Boğanın cesedi sürüklenirken nehrin derinliklerine doğru,
Хотят обучить меня оплакивать, как река при прекрасной луне, над которой будет висеть приятный туман
Ağlamayın.
Прошу вас, без слез.
Kes ağlamayı, makyajın akacak.
Хватит плакать. Лицо потечет.
Ağlamayı da dramayı da umursamazsın.
Слишком много драмы. Тебе плевать на крики или драму.
Onun rüyalarını gerçekleştirdim. Bana ağlamayı öğretti.
Платил за мечту - Научила рыдать
Lütfen ağlamayın, Bayan Marshall.
Пожалуйста не плачьте, Мисс Маршалл. Хорошо.
Ağlamayın!
Ладно, ладно.
ağlama 668
ağlamak 20
ağlamak istiyorum 20
ağlamayacağım 22
ağlama artık 44
ağlamayı kes 61
ağlamayı bırak 20
ağlamaya başladı 16
ağlamıyorum 59
ağlamak 20
ağlamak istiyorum 20
ağlamayacağım 22
ağlama artık 44
ağlamayı kes 61
ağlamayı bırak 20
ağlamaya başladı 16
ağlamıyorum 59