Belli değil tradutor Russo
1,241 parallel translation
- Bu adamın kim olduğu belli değil.
- Непонятно, кто этот человек.
- Kimin satılmış olduğu belli değil.
Местные могли переметнуться. Ну так давай я в Шайенн смотаюсь.
Bütün lise arkadaşlarımın neden bu şehirde kaldığı belli değil mi?
Теперь ты видишь, почему каждый из моей школы остается в этом городе?
Bunun ne olduğu belli değil.
Я не знаю что это.
Belli değil.
Не имею ни малейшего понятия.
Olay şu ki ; ne gerçek ne gerçek değil hiç belli değildi.
Теперь не знаю, что было на самом деле, а что нет
Koleksiyoncular alıp satıyor ama yapan belli değil.
Это вино переходит от одного коллекционера к другому но никто не знает, кто именно его производит.
Arabulucular yoğun çaba gösteriyor... ve yaralı olup olmadığı belli değil.
Прибывшие переговорщики пытаются установить контакт с преступниками, но о пострадавших сведений нет.
Messner'ın durumu belli değil.
Где Месснер еще не выяснено.
Apaçık belli değil mi?
Что, не понятно почему?
Süresi belli değil.
На неопределенное время.
- Ama izin alabilir mi belli değil.
- Нам надо выяснить, отпустят ли её.
Şuradakiler geçmişim Belli değil geleceğim
Вот мои воспоминания но не моё будущее...
- Henüz hiçbir şey belli değil.
- Ты пока ни хера не знаешь.
O uzay geçidi çalışıyor. Ori ne zaman gemi gönderir, belli değil.
По всем признакам эти космические врата готовы к использованию, и никто не знает, когда Орай начнут посылать через них свои корабли.
Bu durumun ne kadar süreceği belli değil.
Мы не знаем, как долго это все продлится.
Tahmin bu yönde ama şu an hiçbir şey belli değil.
Это в теории, сейчас пока ничего не ясно.
Belli değil mi?
Разве не очевидно?
Fakat Gaia her ne kadar ünümüzü yükseltmeye çalışsa da, albümü nasıl satacağımız bile belli değil.
Но Gaia любой ценой хочет увеличить нашу популярность. Невозможно узнать как будут продаваться наши альбомы.
Belli değil.
Это не подтверждено.
Belli değil mi?
- Разве, непонятно?
Herifler doktor mu tesisatçı mı belli değil.
Да кто они - доктора или водопроводчики?
Yoma'lardan bahsettiğim belli değil mi?
Я говорю о демонах!
Belli değil mi?
- Разве это не очевидно?
Bana göre hiç de belli değil.
- Для меня это вообще не очевидно.
Belli değil mi?
А разве не ясно?
- Yol arkadaşı belli değil mi? - Hayır.
- Никаких указаний на её друга?
O kadar da belli değil.
Это не очевидно.
Belli değil mi?
Это же очевидно!
Ama doğru olan hangisi belli değil.
Любыми способами!
Parayla alakalı değil.Sadece- - Evde ihtiyacımız olan şeyleri belli bir önem sırasına koyduk.
Мы с Карлосом распределяем дела по степени важности.
- Belli ki değil. - Hissedebiliyorum.
Я чувствую.
- Belli ki değil.
- Видимо, нет.
Belli ki, o kadar da hafif değil.
Очевидно, не такая уж и лёгкая.
Belli ki değil, ama yakında başlamazlarsa... biz yapamayacağız...
Очевидно, что нет, но если они вскоре не начнут.... мы не...
Şu bayağı havalı saç-kesimleri... beni yanlış anlama - bu şey değil - fazla... belli ki bir saç-kesiminden fazlası var.
Клевые стрижки... не пойми меня неправильно...
Belli ki yeterince iyi değil.
- Очевидно, не настолько хороший
Halimden belli değil mi?
Почему бы мне тебе не подсказать?
Belli ki, hepsi değil.
Очевидно, не все.
Beşte altısı. Tam olarak belli bilim değil.
- Ну, пять шестых, это не точная наука.
Belli ki kollestrol umrunda değil.
Она явно не следит за уровнем холестерина!
Bugünlerde ne için yazıyor? Belli ki para için değil.
Для кого он только пишет в наши дни?
Ona anlayış gösterdim, ama aynı hisleri paylaştığımı belli edecek kadar değil.
Я сочувствовал ему, но не настолько, чтобы предположить, что я в той же лодке.
Açmayacak işte, belli ki içeride değil, amına koyim.
Бля, да не откроет она. Нет её дома.
Belli ki bu duygularla hareket etmen bir seçenek değil...
Ты совершенно определенно не должен потакать этим чувствам.
Sadece ne zaman olacağı belli değil.
Вопрос только в том, когда.
Pek çok yeteneğe sahipsin, Lane, ama belli ki, fotoğrafçılık onlardan biri değil.
У тебя много талантов, Лейн, но фотография явно не в их числе.
Belli değil mi?
Это очевидно.
Gerizekalı ya da değil ama belli ki bir şey var bu herifte.
Отсталый или нет... В смысле, очевидно, с этим парнем что-то не так.
Belli ki tularemi ya da başka bir enfeksiyon değil.
Это точно не туляремия и не какая-либо другая инфекция. Простите.
Çok belli değil mi?
Ведь это очевидно!
belli değil mi 27
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değildim 75
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değildim 75