Benim değil tradutor Russo
16,093 parallel translation
- Görev benim değil Leonard.
Это не мое шоу, Леонард.
- Birincisi bu bebekler benim değil.
- Во-первых - Дети не мои.
Tabii bu bebekler benim değil ağlamayı kesmiyorlar ve şu anda bütün lokanta benden nefret ediyor.
Кроме того, эти дети, которые даже не мои, плачут и никак не остановятся, и сейчас весь ресторан меня ненавидит.
Aklınızda olsun bunlar benim değil onun sözleri.
Далее, имейте в виду, это его слова, не мои.
Onun kuralları benim değil.
Её правило, не моё.
Canım benim, değil.
Дорогая, кому ты веришь?
Bunun benim bitirme projem olduğunun farkındasın, değil mi?
Ты же понимаешь, что это моя выпускная работа.
Bu benim oyunum değil ki!
Это не моя пьеса!
Benim tarafımda değil, zombilerin tarafında.
Я ему просто не нравлюсь, у него есть зомби на стороне.
Benim umurumda değil.
Мне наплевать
Lobos'un cinayet soruşturması benim sorunum değil.
- Искать убийцу Лобоса - это не моя проблема.
Sırp Hannibal Lecter'ın ne dediği umurumda değil, Ghost, sen benim patronum değilsin.
- Мне этот Ганнибал Лектер не указ, как и ты тоже.
Böyle biri tarafından dayak yemek benim için kolay değil.
Мне нелегко быть побитым... - Девушкой?
Burası onun hukuk şirketi değil, burası benim evim.
Это не её юридическая фирма. Это мой дом.
Benim problemim değil.
Это не моя проблема.
Adam gibi okusana, karar ev için geçerli benim için değil, hem bana yasak yok.
Читай написанное мелким шрифтом. Запретный ордер касается дома, тупица, а не меня. Кроме того, я пришла сама.
Benim değil.
Не мои.
Benim sorularıma cevap vereceksin kızım, aksi değil.
Сейчас на вопросы отвешаешь ты, цыпа... А никак не наоборот.
Bunun sebebi, benim merhametim değil de o genç deve kötü davranılması olamaz mı?
Тебе не приходило в голову, что наше жестокое обращение с молодым огром могло спровоцировать конфликт, а не мой акт милосердия?
Sen dört yaşındayken ölmüş olması benim suçum değil.
И не моя вина, что она умерла когда тебе было четыре.
Amerikalı kadınların fantezilerini arzulatan etkileyici sesli yabancılara göre tasarlaması benim suçum değil.
Эй, это не моя вина, если американские женщины представляют их фантазии на иностранцев с волшебным голосом, который они так хотят.
O benim kim olduğumu bilmiyor ama senin de kim olduğunu bilmiyor, değil mi?
Она не знает, кто я. Но ведь и про тебя она тоже не знает, так? - Да.
Abby benim karım değil.
Эбби мне не жена.
Benim iyiliğim için, sizin değil.
Ради моего блага, не твоего.
- O benim ajanım, senin değil. - ÖLDÜRME OPERASYONU ORADAN ÇIK!
Она мой агент, а не твой.
O benim ajanım senin değil.
Она мой агент, а не твой.
O benim ajanım, senin değil.
Она мой агент, а не твой.
O benim kısmetim, değil mi?
Так теперь она предначертана мне судьбой, так?
- Bu benim de en çok yapmak istediğim şey değil, bornozunu kaldır.
- Нет. - Эй, для меня это тоже не предел мечтаний. Поднимай халат.
Gecemiz mahvolmadı çünkü bu benim kuşu öldürdüğüm gece değil kuşu kurtardığım gece ve sonunda seks yaptığımız gece.
Наша вечер не испорчен, потому что это не вечер, когда я убил птицу.... это вечер, когда я спас птицу, и мы наконец-то займемся сексом.
Booth, dur sivil vatandaşı vurmaktan işini kaybedebilirsin fakat ben en fazla disiplin soruşturması geçiririm sanrım çenesi kırıldı bu kadına saldırıdan dava açıcaz demiştim ona ağızlık lazım geri bas aslında problem benim ağzım değil seninki
Бут, стой. Ты можешь потерять работу из-за нападения на гражданского. Тогда как мне... сделают лишь обычный выговор.
Bu fotoğraf senin için değil, benim için. Ben hiç anlaşmaların tutkunu olmamışımdır.
Эта фотография не для вас ; она для меня.
Benim var, sadece yeni gelecek öğretmen Castle bay değil bayan olacak.
Я знаю, вот только Касл, который займет должность, не мистер.
İmparatorluk denetçileri tarafından sürekli aşağılanmama rağmen sıkıcı bir işle uğraşmak benim için sorun değil.
Я не против заниматься однообразной работой, даже если меня не уважают за нее.
Bunu söylemek benim için de kolay değil.
Мне не легко это говорить.
Bunlar benim düşüncelerim değil.
Это не мое мнение.
Deli gibi davranması benim suçum değil.
Не моя вина, что он лунатик.
Benim için yeterince iyi bir günah keçisi değil.
Мне такой козел отпущения не нужен.
Benim sorunum değil.
Это не моя проблема.
Bu sadece benim politikam değil.
Это не моя политика. Это стандарт.
Bu benim için yeni bir şey değil. Ve sen de onun için ilk değilsin.
Это не ново для меня, и ты у него не первая.
Sadece benim oyum değil, tüm grup onay vermeli.
Тут ведь не только мой голос, тут целая группа истцов.
Hades benim erkek arkadaşım değil.
Он не мой парень.
- Ölmen benim suçum değil.
Не моя вина, что ты умер.
- Ama hiçbiri benim umurumda değil.
Но мне нет до этого дела.
Belle, seninle vakit geçirmektense sonsuz uykuyu seçtiyse benim hatam değil bu.
Если Белль предпочла вечный сон лишнему моменту с тобой, то вряд ли это моя вина.
Bu benim için de kolay değil, dur artık lütfen.
Мне не легче, но, пожалуйста, перестань.
Tabii ya, benim işim çürük dişlerden daha ilginç değil.
Вот так вот. Моя работа менее интересная, чем корневая гниль.
Ne düşündüğünüzü biliyorum ama burası benim evim değil.
О, я знаю, что вы думаете, но это не мой дом.
Peki, bu benim suçum değil.
это не моя вина.
Şunu beyan etmem lazım ki bu benim anlayışımda bir parti değil.
Хочу сказать под запись, что это не мой вид вечеринок.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66