Bir şey daha var tradutor Russo
2,651 parallel translation
- Bir şey daha var. Stephanides de 40 yıldır adamı ne gördüğünü ne de bir haber aldığını söyledi. Yani artık bu işle ilgilenmiyor ya da bilirsin işte, ölmüş.
- Он та ещё заноза, но Стефанидис лет 40 о нём ничего не слышал, так что, есть шансы, что ему плевать на бар, или он умер.
Bir şey daha var.
Одна деталь.
Başka bir şey daha var.
Есть кое-что ещё.
Başka bir şey daha var.
Что-то не так.
Bir şey daha var, efendim.
О, и еще кое-что, сэр...
- Bir şey daha var.
Есть еще кое-что.
Bir şey daha var.
Есть еще кое-что.
Bir şey daha var.
И есть еще кое-что.
Yeniden birleşmenizden önce senden istediğim bir şey daha var.
Перед вашим воссоединением, есть еще кое-что, о чем я должен вас попросить.
Biraz daha şampanya koyuyorum çünkü sana söylemek için heyecanlandığım bir şey daha var.
Макс, я налью тебе еще шампанского, потому что у меня есть кое-что действительно захватывающее, что я хочу рассказать тебе.
Albayla buluşmanın FBI'ın tuzağı olup olmadığını öğrenmek için yapabileceğimiz bir şey daha var.
Мы можем еще раз подстраховаться, чтобы убедиться, что не ФБР устраивает эту встречу.
Öğrenmek için yapabileceğimiz bir şey daha var.
Мы можем сделать кое-что.
Bir şey daha var, dün gece bir şeye rast geldik.
Еще одна вещь... Вчера вечером мы сделали радиоперехват.
Beni dinle, David depresif biri ama belli etmiyor pasif agresif, bir şey daha var.
Так, послушай, темная сторона Дэвида - пассивно-агрессивная и знаешь что?
Bir şey daha var.
Вот еще.
Araştırmamız gereken bir şey daha var.
А пока есть ещё кое-что требующее нашего внимания.
Aslında bir şey daha var.
Кстати, есть еще кое-что
Bir pizza daha söylerim. Bir şey daha var, annemi hiç taşıtmış mıydık biz?
Кстати, мы когда-нибудь перевозили маму?
Başka bir şey daha var, efendim.
У нас есть ещё один, сэр.
Jane'in söylemek istediği bir şey daha var.
Есть еще одна вещь, которую Джейн хотела бы сказать тебе.
Bana yardım edebileceğini düşündüğüm bir şey daha var.
Есть еще кое-что, я надеялась, что ты сможешь помочь с этим.
- Misafir odasında ampul patlamış. - Ben hallederim. Bir şey daha var.
В гостевой перегорела лампочка Я поменяю ее еще одна вещь
Bir şey daha var.
У одного из парней из компании по электроэнергии есть дочь, которая ездит в школу вместе с Бонни. Я знаю кое-что еще.
Son bir şey daha var Jordan.
Последнее, Джордан.
Ve... biliyor musun bir şey daha var? Sanıyorum, yanlışlıkla telefonu tamamen ters tutmuşum.
И, вообще, кажется, я весь разговор телефон не той стороной держал.
Bir şey daha var. Ben genelde dramatik işler yapmayı sevmem. Ama bu sefer bir istisna yapmak istiyorum.
Есть ещё кое-что, я... обычно не прибегаю к показательным операциям, но в этом случае, я предлагаю сделать исключение.
Bir şey daha var.
Ещё один один момент.
Hey, B. Bir şey daha var.
Йо, Би, кое-что ещё.
Bir şey daha var.
Есть ещё кое-что, что...
Ve bir şey daha var.
Да и еще кое-что.
Yapmam gereken bir şey daha var.
Есть ещё кое-что, что мне нужно сделать.
Bir şey daha var Vir...
И еще одна вещь, Вир-
Üzgünüm, söyleyeceğim bir şey daha var.
Извините, я хочу сказать кое-что еще.
Ancak inanılası güç bir şey daha var ; kimse cinayeti görmedi.
Но как ни сложно в это поверить, никто не видел, как это случилось
Denemek istediğim bir şey daha var.
Я хотела ещё кое-что попробовать.
- Yaşı tutuyor. Bir şey daha var, iki hafta önce kayıplara karışmış ve altı gün önceki ilanda evleneceği duyrulmuş.
И вот что интересно, она объявлена пропавшей две недели назад, а за шесть дней до её исчезновения в газете было объявление, что она собирается замуж.
Son bir şey daha var.
И последнее.
- Bir şey daha var.
Есть ещё кое-что.
Herkesde elma var, ben daha farklı bir şey istiyorum. Tanrı ile konuş.
Они только дали мне смотреть на приборы.
Baş ağrılarında daha iyi olmaya ya da çayına bir şey koymaya başlamasına ihtiyacı var.
Ей нужно как-то избавляться от головных болей или начать подливать что-нибудь в его чай. Да.
* Öğrendiğim tek bir şey var ama * * Görkemli bir son verdin mi * * Unuturlar daha önce olup bitenleri *
Потому что мы выучили один важный урок покажи им большой финал и они и не вспомнят, что было до него просто покажи им красивый финал но поглядывай на дверь так что, мой друг, я даю тебе этот совет
- Düşüp dudağını patlattığını söylüyor ama acaba daha ciddi bir şey mi var diye merak ediyorum.
- Она сказала, что упала и поранила губу, но мне кажется, это может быть что-то более серьезное.
Yalandan daha çok nefret ettiğim tek bir şey var.
Есть только одна вещь, которую я ненавижу больше лжи.
Baska bir sey daha var. Küçük parmagimla yüzük parmagimin arasi, kötü çok kötü!
И тут еще одна дрянь прямо между мизинчиком и безымянным пальцами.
Var tabii, ama dedektiflerimizden birinin durumunu öğrenmekten daha önemli bir şey olamaz.
Нет ничего важнее, чем убедиться, что наша детектив в порядке.
Aklımda daha iyi bir şey var.
У меня есть кое-что лучше на примете
Evet, aynen öyle ama parlak porselenden azıcık daha önemli bir şey var burada.
Да, именно так, но для более важной цели, чем сияющий сервиз.
Ben sadece kampanyayı korumaya çalışıyorum Conrad'a sizden daha garanti bir şekilde ulaşabilecek kimse yok. O fotoğrafın onu yerle bir edecek gücü var. Bir şey ima etmeye çalışmıyorum ama...
я просто пытаюсь защитить его избирательную кампанию и никто не сможет достучаться до Конрада так, как это сделаете вы это фото может его погубить я ни на что не намекаю, но не волнуйтесь, Джек у моего мужа талант впутываться в разные дела
Daha fazlasına ihtiyacım var çünkü vekaleten seni yaşatmak zorundayım. Bir şey yok.
Мне нужно знать больше, потому что я будто живу через тебя, раз сама не смогла...
Ve bir başka şey daha var.
И есть еще кое-что.
Daha acil bir şey var.
Существует нечто более актуальное.
bir şey daha vardı 21
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17