Bu böyledir tradutor Russo
222 parallel translation
Özel hayatımda da iş hayatımda da bu böyledir.
Да. Причем не только в личной жизни, но и в профессиональной.
"Bu böyledir : birini kaybeder, birini bulursun."
Это путь, по которому идут с друзьями. Одного нашёл, другого потерял.
Mükemmel, işte bu böyledir.
Господа, вот речь героя.
- Çoğu yabancı yerde bu böyledir.
- Заграницей почти везде так.
Programlar için bu böyledir, evet.
А вот программы всё делают по плану, по алгоритму.
- Erkekle kadın arasında bu böyledir, değil mi?
- Да за что простите?
Bu böyledir Ve öyledir
Вот вам приветствия эскиз,
Bu böyledir
И так приветствуйте всех кис!
Hey, arkadaşlar bunu yapmaz. Eğer bir problem varsa, konuşurlar. Herzaman bu böyledir.
Слушай, друзья ведь так не поступают если есть проблемы нужно их обсуждать, мы же всегда так делали..
Mükemmel bir hikayen olduğunu düşünürsün... sonra bir şey olur ve hikayeni bozar. Ama bu işler böyledir.
Но так уж бывает.
Bu işler böyledir. Biri girer, biri çıkar.
Так все и происходит : один вышел, другой вошел.
Belki de rahatlamasının tek yolu böyledir ve hayatına devam etmesi için gerekli cesareti de ancak bu şekilde topluyordur.
Это дает ей силы.
Sık sık olur bu, gençliğinden beri böyledir.
Это часто с ним Случается, от юных лет.
Bu işler böyledir.
Вот и все.
- Bu hep böyledir.
Отличное правило.
Bu, en azından Sicilya'da böyledir. Neden söz ettiğinizi çok iyi biliyorum.
Я прекрасно вас понимаю, но любовь, ваша светлость, не знает преград.
Evet, bu hep böyledir.
Ну вот, так всегда.
- Kendini kim sanıyor bu gringo? - Bunlar hep böyledir.
- Что этот гринго о себе возомнил!
Bu böyledir.
Так уж устроено.
Belki başlatan ben olurdum. Bu işler böyledir.
Возможну начну я.
- Bu işler böyledir.
- Так надо.
Bu işler böyledir.
Такова жизнь.
Bu işler böyledir, şeytan alır birini, verir ötekini!
Так происходит иногда : чёрт берёт одну и вместо неё выставляет другую.
Bu işler böyledir!
Вот так тут у вас и бывает?
Ama bu hep böyledir.
Это - единственный путь.
İşte, bu piyasa böyledir.
Ну, мир тесен.
Bu hep böyledir.
Вот в чём всё дело.
Adam, "Niye?" diye soruyor. Kadın da, "Bu işler böyledir" diyor.
"Почему?" "Просто так".
Otorite utangaçlığı doğurur ve çocukları ailelerine bağımlı yapar, yetişkinlerde bu bağımlılığın yerini devlete bağımlılık alır işte kapitalist sömürü böyledir.
Это порождает робость перед властью и связывает детей с их родителями. Это приводит к рабской покорности взрослых перед авторитетом и к капиталистической эксплуатации.
Larry, üzgünüm. Bu işler böyledir.
Ларри, прости, ничего не попишешь.
"bu işler böyledir"?
"Ничего не попишешь?"
Bu iş böyledir.
Таков бизнес.
Bu iş böyledir.
Это бизнес.
Bu hep böyledir.
" ы всегда должен давать им большое шоу.
Bu iş böyledir işte.
Всегда именно так.
Âşk ve nefret arasında ince bir çizgi vardır, fakat bu bütün insanlar için böyledir.
Между любовью и ненавистью проходит тонкая незаметная грань. Но таков путь всего человечества.
O hayatına devam ediyor. Bu işler böyledir değil mi?
Так, ведь происходит в жизни, правда?
- Bu her dilde böyledir!
- Да на любом языке.
Bu hep böyledir.
Это всё древняя история.
Fakat bu normal bir su yatağı değil, çünkü normal su yatağı böyledir.
Это не обычная водяная кровать, потому что у обычной есть...
Bu, böyledir.
Тут ничего не поделаешь.
- Burada işler böyledir. Daha dikkatli olsan iyi olur. - Ama bu çok tuhaf.
Вот так здесь работают, так что лучше не шутить.
Bu memleket böyledir, bir numara olmak.
И для всей страны тоже. Надо быть первым.
Bu dünyada bazı insanlar Bob, yaptıkları işi yaparken çok resmi görünürler. - Ve bu neden böyledir biliyor musun?
В этом мире есть люди, которые кажутся очень умными, когда выполняют свою работу.
Onun kurallarına uyacağız. Bu hep böyledir.
Теперь мы все пляшем под его дудку, как и положено.
Bu işler böyledir.
Так всё здесь и происходило.
Bu iş böyledir. Ver ve al.
Это отличный путь решений.
Bu film için de böyledir.
Вот что есть в кино. Только этот момент, сокровенный момент.
Bu işler böyledir işte.
Вот что произошло, знаешь ли.
Bu iş böyledir. Peki bu iyiliği yaptığın için sen ne kadar kazanıyorsun?
- А ваша роль как великого гуманиста,... что с этого имеете вы?
- Bu hep böyledir, inan bana. Biliyorum.
- Это правда, я знаю.